Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6605 Esas 2022/9168 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6605
Karar No: 2022/9168
Karar Tarihi: 15.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6605 Esas 2022/9168 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2022/6605 E.  ,  2022/9168 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi



    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma üzerine ilamında belirttiği gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekilinin temyiz etmeleri üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Mahkemece, Dairemizce verilen bozma kararına uyulmuş ise de, bozma gereğinin tam olarak yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün değildir. Bozma sonrası yapılan araştırmanın eksik olduğu, bozma gereklerinin yerine getirilmediği, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olmadığı görülmektedir.
    Dairemizin, 24.06.2020 tarih ve 2019/5368E.-2020/3884K. sayılı ilamında: “1-Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. (5510 sayılı Kanun’un m. 86/9.) maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
    Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
    2-Taraf ehliyeti, davada taraf olabilme yeteneği olup, medeni (maddi) hukuktaki medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyetinin medeni usûl hukukunda büründüğü şekildir. Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu’nun 38’inci maddesinde davaya ehliyetin Medeni Kanun ile belirlendiği belirtilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 48’inci maddesi hükmüne göre tüzel kişiler hak ehliyetine sahiptirler ve dolayısıyla davada taraf olabilme ehliyeti de ancak, tüzel kişiliği bulunan yapılanmalar için geçerlidir. Tüzel kişiliğin son bulması ile artık eski tüzel kişinin taraf ehliyetinin de son bulacağı tartışmasızdır. Taraf ehliyeti kamu düzeni ile ilgili olduğundan hâkimin bu hususu re’sen göz önünde bulundurması zorunludur.
    506 sayılı Kanunun 4’üncü maddesi ile “işveren; ...sigortalıları çalıştıran... kişiler...” olarak tanımlanmış olup, hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmasında, bir başka deyişle, davanın sübutu, kanıtlama yükümlülüğü ve verilen kararın infazı açısından, işverene husumet yöneltilmesi zorunludur.
    Davaya konu somut olayda; davacının 28/01/2009-19/07/2010 tarihleri arasında davalı VİP şirketi nezdinde hizmet akdiyle çalıştığının tespiti istemli davada, davacı tarafça; aşçı olarak çalışmaya devam ederken 20.05.2008 tarihinde işveren tarafından taşeron işçi olarak ... Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ait tekstil üretimi yapan işyerinde aşçılık yaptırılmaya başlandığının belirtildiği, dinlenen tanık beyanlarının da bu doğrultuda olduğu, davalı şirket ile dava dışı ... Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin birbirinden farklı tüzel kişiliklerinin mevcut olduğu, dava konusu dönemde davacının çalışma olgusunun var ise hangi şirket bünyesinde mevcut olduğunun ve aralarında ne tür bir bağ olduğunun açıklığa kavuşturulması gerektiği gözetilmeksizin mahkemece eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
    Bu tür davalarda elde edilecek hükmün, sigortalıyı çalıştıran işverenin hak alanını da ilgilendirdiği ve onun yönünden bir takım sorumluluk ve yükümlülükler doğurabileceği belirgin bulunmakla, işverenin davalı Kurumla birlikte zorunlu dava arkadaşı konumunda yer aldığı ve kendisine de husumet yöneltilmesi gerektiği açıktır. Bu bakımdan; dava dışı şirketi işveren olduğu anlaşıldığı takdirde Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124'üncü maddesi de nazara alınarak yasal yöntemine uygun biçimde davaya katılımı sağlanmalı, göstereceği tüm kanıtlar toplandıktan sonra yapılacak değerlendirme üzerine elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda, mahkemece, davalı 28/01/2009-19/07/2010 tarihleri arasında davacının davalı VİP şirketi nezdinde, ... Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait işyerinde aşçı olarak çalışma iddiası karşısında, buradaki çalışmasının nasıl olduğu, davalı şirket adına dava dışı ... Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait işyerinde çalışmasına dair şirketler arasında bir sözleşmenin olup olmadığı, yahut dava dışı ... Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile davacı arasında iş sözleşmesinin olup olmadığı irdelenmeli, bu hususta tarafların göstereceği ve resen tanıklar dinlenilmeli, ve böylece davacının çalışma olgusu ve hizmet akdiyle hangi işveren nezdinde çalıştığı açıklığa kavuşturularak elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.” Şeklinde şeklinde bozulması üzerine ; uyulan bozma ilamı sonrası, eksik araştırma sonucu Mahkemece; davanın reddine dair kararı verilmiştir.
    Eldeki dosya kapsamından; davalı VİP şirketine ve dava dışı ... Tekstil şirketine karşı açmış olduğu işçilik davasında birlikte sorumluluklarına karar verildiği, bozma sonrası yapılan yargılamada, işçilik alacağı dava dosyasına ibraz edilen ibranamenin mahkemece değerlendirilmediği, davalı şirket adına dava dışı ... Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait işyerinde çalışmasına dair şirketler arasında bir sözleşmenin olup olmadığı, yahut dava dışı ... Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile davacı arasında iş sözleşmesinin olup olmadığı hususunda araştırma yapılmadığı, dava konusu döneme ilişki ... Tekstil Şirketine ait işyeri dönem bordrolarının celbedilmediği ve bu doğrultuda bordro tanıklarının dinlenmediği, bozma gereğinin yerine getirilmediği ve eksik inceleme sonucu karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda, mahkemece, davalı 28/01/2009-19/07/2010 tarihleri arasında davacının davalı VİP şirketi nezdinde, ... Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait işyerinde aşçı olarak çalışma iddiası karşısında, buradaki çalışmasının nasıl olduğu, davalı şirket adına dava dışı ... Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait işyerinde çalışmasına dair şirketler arasında bir sözleşmenin olup olmadığı, yahut dava dışı ... Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile davacı arasında iş sözleşmesinin olup olmadığı irdelenmeli, ... Tekstil Şirketine ait işyeri dönem bordroları celbedilmeli, bu hususta tarafların göstereceği ve resen tanıklar dinlenilmeli, ve böylece davacının çalışma olgusu ve hizmet akdiyle hangi işveren nezdinde çalıştığı açıklığa kavuşturularak elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 15/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara