Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4265 Esas 2022/9369 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4265
Karar No: 2022/9369
Karar Tarihi: 16.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4265 Esas 2022/9369 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İş Mahkemesi'nde görülen bir dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkeme, davalılardan birinin sigorta şirketi olduğunu belirterek, davayı reddederken diğer davalılar için kabul etmiştir. Ancak temyiz süresinde olan tarafların isteği üzerine dosya yeniden incelenmiştir. Yargıtay bozma ilamı uyarınca mahkemeye, hüküm verme yükümlülüğü doğmuştur. Kararda, kesinleşen bir kısım olduğu belirtilerek, usuli kazanılmış hak tanımlamasına yer verilmiştir. Önceki hükmü temyiz etmeyen tarafların lehine usuli kazanılmış hakların gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca, bir davalı için reddedilen talep için vekalet ücreti ve yargılama gideri yükletilmesi yanlıştır. Diğer bir davalı için ise poliçenin farklı bir kişiye satılması nedeniyle sigorta şirketinin sorumluluğu değerlendirilmelidir. Kanun maddeleri: Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı, 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı,
10. Hukuk Dairesi         2022/4265 E.  ,  2022/9369 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtilen gerekçelerle davalılar ... ve ... Sigorta A.Ş. yönünden husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine, davalılar ... ve ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı kurum ve davalılardan ... ve ... Sigorta A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1) Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı)
    Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK)
    İnceleme konusu dosyada; Dairemizin bozma ilamından önce davalılardan ... Sig. A.Ş., ... ve ... yönünden davanın kabulüne, 69.363,59 TL'nin müştereken müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine dair verilen kararın davacı kurum ve davalı ... Sig. A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edildiği, diğer davalılar tarafından karar temyiz edilmemiş olmasına rağmen bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde davalılardan ... ve ... yönünden davanın kabulüne karar verilerek neticeten 54.173,75 TL üzerinden müştereken müteselsilen sorumluluklarına karar verildiği anlaşılmakla; önceki hükmü temyiz etmeyen ... ve ... yönünden davacı kurum lehine oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilmeksizin karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    2) ... Türk Sigorta A.Ş. yönünden davanın reddine yönelik karar yerinde ise de; red kararı verilmesine rağmen aleyhe vekalet ücreti ve yargılama gideri yükletilmesi isabetsizdir.
    3) Davalı ... yönünden; başlangıç ve bitiş tarihleri 27.02.2001-27.02.2002 olan poliçe ile kazaya karışan ... yönetimindeki 06 VLM 31 plakalı aracın sigorta edildiği ancak aracın Sincan 1. Noterliği'nin 04.05.2001 tarih ve 10847 nolu satış sözleşmesi ile satılması nedeniyle bu poliçeden doğan hakların 08.05.2001 tarihinden itibaren ...'e devredildiği ve bu yönde zeyilname düzenlendiği, dolayısıyla aracın farklı bir şahsa satışı nedeniyle yalnızca poliçe sigortalısının değiştiği, yani kaza tarihindeki araç sahibi adına zeyil düzenlendiği ve poliçenin söz konusu dönemde halen geçerli olduğu anlaşılmakla; adı geçen sigorta şirketinin poliçe ve zeyilname kapsamında sorumlu olduğu gözetilerek yapılacak değerlendirme ile sonucuna göre karar verilmelidir.
    O halde; davacı kurum ve davalılar ... ve ... Sigorta A.Ş. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgililere iadesine, 16.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara