Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/10131 Esas 2022/9403 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/10131
Karar No: 2022/9403
Karar Tarihi: 20.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/10131 Esas 2022/9403 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, Kuruma bildirilmeyen hizmetleri nedeniyle hizmet tespiti istemiştir. Ancak davalılar, davacının çalıştığı iddia edilen yerin kendilerine ait olmadığını ve davacının da müvekkili işyerinde çalışmadığını iddia etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın reddedilmesi üzerine yapılan istinaf başvurusu da reddedilmiştir. Ancak temyiz incelemesi sonucunda davanın eksik inceleme ve araştırma ile reddedildiği tespit edilerek, bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık çözümlenmelidir denilmiştir. Bu nedenle, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin kararı kaldırılmış ve ilk derece mahkemesinin hükmü bozulmuştur.
Kanun maddeleri: 506 sayılı Yasanın 79/10. ve 5510 sayılı Yasanın 86/9. maddeleri. Bu maddeler, sigortalı hizmetlerin tespiti ile ilgili davaların kamu düzeniyle ilgili olduğunu ve özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğunu vurgulamaktadır.
10. Hukuk Dairesi         2021/10131 E.  ,  2022/9403 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : ... 12. İş Mahkemesi


    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir
    İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili, davacının Kuruma bildirilmeyen 01/05/2000-03/02/2014 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
    II-CEVAP:
    Davalılardan ... LPG Bayii Gıda Tur. Day. Tük. Mal. San. Tic. Ltd. Şti. vekili, şirketin 18.05.2001 tarihinde kurulduğunu, bahsedilen yerin müvekkiline ait bir işyeri olmadığını ve davacının da müvekkiline ait işyerinde çalışmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
    Davalılardan ... LPG Likit Petrol Gazı Dağ. Tic. Ltd. Şti. vekili, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının çalıştığını iddia ettiği yerin kamuya ait olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında işçi işveren ilişkisinin bulunmadığını, davanın reddini istemiştir.
    Davalılardan ... Day. Tük. Mal. Mad. Petrol Ür. İnş. Su San. Tic. Ltd. Şti. ve Naf Par Otom. Halı. Hiz. Dış Tic. San. Ltd. Şti. vekili, bahsedilen yerin müvekkiline ait bir işyeri olmadığını ve davacının da müvekkilinin işçisi olmadığını, davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, hak düşürücü sürenin söz konusu olduğunu, davalının 2009 yılında işe başladığını ve Bornova Laka Köyünde işyerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
    Davalı ..., davayı kabul etmediğini beyan etmiştir.
    Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Feri müdahil Kurum vekili, davanın reddini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE
    MAHKEME KARARI
    Mahkemece, “dosyadaki bilgi ve tanık söylemlerinden; söz konusu adresteki tüp gaz depolama alanının 2009 veya 2010 yıllarından itibaren Belediye tarafından tahsis edildiği, bu yıllar öncesinde ise her tüp gaz bayinin kendisine ait araç depolama yerlerinin bulunduğu, ayrıca, davacı tanığı olarak dinlenen ...’in de, “…... LPG bayiliğinin olduğu yerde bekçilik yaptığını bildiğini, ancak Laka Köyü Osmangazi Bornova adresindeki depolama istasyonunda çalıştığını bilmediğini ve en son hangi tarihe kadar çalıştığını da söyleyemeyeceğini, ne kadar çalıştığını da tam bilemediğini…” ifade ettiği, öte yandan davacının tespitini istediği tarihler arasında başka işverenlere ait işyerlerinde geçen ve çakışan sigortalı çalışmalarının da bulunduğu görülmekle davacı ...’ün davalı ve dahili davalılara ait SGK ... İl Müdürlüğünde tescilsiz ve Laka Köyü Osmangazi – Bornova/... adresinde bulunan “tüp gaz depolama istasyonu” işyerinde; 1.5.2000 – 3.2.2014 tarihleri arasında sigortalı çalışma iddiasının ispatlanamadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesi, “Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden, davacı ...’ün çekişmeli dönemde 5510 sayılı Yasanın 4/b ve 4/c maddeleri kapsamında tescil kaydının bulunmadığı, tespitini istediği tarihler arasında yer yer başka işverenlere ait işyerlerinden Kuruma bildirilen sigortalı çalışmalarının bulunduğu, davacının çalıştığını bildirdiği Laka Köyü Bornova/ ... adresinde komşu işyeri tanığının bulunmadığı, işyerinin kırsal alanda bulunduğu, davalıların dinlettiği tanıkların davacıyı tanımadıklarını bildirdikleri, davacının bildirdiği tanığın davacının çalıştığını iddia ettiği işyeri ile ilgili görgüye dayalı bilgisinin bulunmadığı, dinlenmeyen diğer tanıklarının da komşu işyeri tanığı olmadığı gibi bordro tanığı da olmadığı açık olmakla dinlenmemelerinin sonuca etkisinin bulunmayacağı, esasen davacının çalıştığını iddia ettiği işyerinin olduğunun dahi şüpheli olduğu, bir kısım tüp ve su satan ticaret erbabının mallarını koydukları bir alanın bulunduğu ve fakat davacının bağımlılık unsuru taşıyan bir iş ilişkisinde bulunduğunu ispat eder bir delili ortaya koyamadığı ortada olmakla davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı taraf köy muhtarının dinlenmediğini iddia etmiş ise de davacının çalıştığını iddia ettiği yerin kırsal alanda kalmasından dolayı köy muhtarının davacının çalışıp çalışmadığının, çalışmış ise haftanın hangi günleri, kaç saat çalıştığına ilişkin görgüye dayalı bilgi sahibi olmasının fiziken mümkün olmadığı açık olmakla eksik araştırmaya dair iddiasının da dinlenemeyeceği kabul görmüştür.” gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı yasanın 353/1-b.1 hükmü gereğince esastan reddine karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, dosyada davacı tanıklarının dinlenmesinden vazgeçtiklerine dair beyanları bulunmadığı halde, Mahkemece tüm tanıklarının dinlenmesinden vazgeçildiğini, davalı tanıklarının kendi arasında çelişmesi, taraflı beyanda bulunması, hatta çoğunun her ne kadar komşu iş yerinde olsa dahi tüp deposunun farklı bir yerde olması sebebiyle davacının bekçi olarak çalışmasını bilebilecek konumda olmamaları sebebiyle beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, tanıklardan, depoda bekçi olduğunu belirtenler de olmasına rağmen bu bekçinin kim olduğu hususunun değerlendirilmediğini, köyün muhtarının da tanık olarak dinlenmesi gerektiğini belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. ve 5510 sayılı Yasanın 86/9. maddeleri olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    İnceleme konusu davada, davacı, davalılara ait olduğunu iddia ettiği Laka köyü sınırları içerisinde yer alan depolama istasyonunda 01/05/2000-03/02/2014 tarihleri arasında bekçi olarak kesintisiz çalıştığını iddia etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de, toplanan deliller ile verilen karar eksik incelemeye dayandığından karar vermeye yeterli görünmemektedir.
    Davacının iddia ettiği istasyonda kimlerin depolama yaptığı, bu istasyonun koruma ve emniyetinin kim tarafından yerine getirildiği, davacıya ücret ödemesi yapılıp yapılmadığı Muhtarlık ve Jandarma Komutanlığından sorulmalı, davalılara ait hangi araçların buraya giriş çıkış yaptıkları tespit edilip şoförler resen belirlenerek beyanlarına başvurulmalı, köy halkından çalışmayı bilebilecek kişiler, ihtilaf konusu dönemde görev yapmış Muhtar ve azalar dinlenmeli, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1. Maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 20.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara