Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5677 Esas 2022/9442 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5677
Karar No: 2022/9442
Karar Tarihi: 20.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5677 Esas 2022/9442 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2022/5677 E.  ,  2022/9442 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Denizli 4. İş Mahkemesi


    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul kısmen redine dair verilen karara karşı, davacı, dahili davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine, dair karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın davacı, dahili davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, müvekkilinin Kurumda ....20 sıra numarasıyla işlem gören davalı ...'un apart işletmesinde 31/12/2011 tarihinde temizlik işçisi olarak çalışmaya başladığını, müvekkilinin 01/03-30/09/2012 tarihleri arasında ve 03/09/2013-31/07/2015 tarihleri arasında toplam 898 gün çalışması sebebiyle sigortalılık hizmetlerinin Kuruma bildirildiğini ve kurum kayıtlarına tescil edildiğini, müvekkilinin 31/12/2011 tarihinden 31/07/2015 tarihine kadar kesintisiz olarak davalı ...'a ait işyerinde hizmet akdine tabi olarak çalıştığını, müvekkilinin belirtilen süre zarfında davalı tarafından sigortasız olarak çalıştırıldığını beyan ederek; müvekkilinin davalıya ait işyerinde geçen 31/12/2011-31/07/2015 tarihleri arasındaki sigortalılık hizmetlerinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle husumet yönünden reddi gerektiğini, zira davacının müvekkili ...'un işletmiş olduğu apartta çalıştığını iddia ettiğini, müvekkilinin SGK kayıtları incelendiğinde, apart işletmesi yapmadığının açıkça görüleceğini, dava dilekçesinde belirtilen ... sigorta sicil numarasının iddia ettiği gibi apart işletmesine ait olmadığını, bu sigorta sicil numarasının iddia bayisine ait olduğunu, hizmet tespiti davalarında zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu, dava tarihinden önce son 5 yıla ilişkin hizmetlerin tespitinin istenebileceğini, dava dilekçesinde davacının 2011 yılından itibaren müvekkilin işyerinde çalışmasının olduğu iddia edilmiş ise de hizmet tespitine ilişkin zamanaşımı süresinin dolduğunu, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davacının iddia ettiği gibi çalışma sürelerinin müvekkili tarafından SGK'ya eksik bildirilmesinin söz konusu olmadığını, müvekkili ...'a ait olmadığı ve müvekkili işletmesini yapmadığı halde davacının dava dilekçesinde belirtilen apartta temizlik görevlisi olarak çalıştığının iddia edilmesinin, ... sicil numaralı işyerinin apart kaydı olmayıp iddia bayisi olarak kayıtlı olmasının ve davacının 31.11.2011 tarihinden 31.07.2015 tarihine kadar geçen süre içerisinde müvekkili nezdinde çalıştığı iddiasının taraflarınca kabul edilmesinin mümkün olmadığını, Denizli 3. İş Mahkemesi'nin 2016/404 Esas ve 2017/429 Karar sayılı dosyasında, davacının müvekkili ... aleyhine işçilik alacakları talebiyle dava açtığını ve davada, davacının müvekkili ...'un işlettiği ... sicil numaralı iddia bayisinde 01.03-30.09.2012 ve 03.09.2013-31.07.2015 tarihleri arasında çalıştığının bilirkişi raporuyla da ortaya çıktığını beyan ederek; davanın reddini savunmuştur.
    Feri müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; eldeki davada, Kurumun feri müdahil olarak gösterilmesi gerekirken dava dilekçesinde usul ve yasaya aykırı şekilde davalı olarak gösterildiğini, davacının hizmet döküm cetveli incelendiğinde görüleceği üzere davacının bu davanın açılmasında hukuki yararının bulunmadığını, dava konusu hizmet tespiti talebinin 5 yıllık zamanaşımına uğramış olduğunu, davanın hizmet tespiti davası olduğunu, davacının fiili çalışma olgusunu kesin delillerle şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispat etmesi gerektiğini, kurum kayıtlarına göre, davacının 03/09/2013-31/07/2015 tarihleri arasında davalıya ait büfe-iddia bayii işyerinde çalışmış olduğunu, davacının ise 31/12/2011 tarihinden 31/07/2015 tarihine kadar kesintisiz olarak davalıya ait apart işletmesinde temizlik işçisi olarak çalıştığını iddia ettiğini, davacının bu iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, zira resmi kurum kayıtlarının esas olduğunu, aksinin davacı tarafça aynı güçte kesin delillerle ispatlanması gerektiğini, işverenin işe giriş bildirgesi verme yükümlülüğünün yanında işçinin de SGK'ya işe giriş bildiriminde bulunma yasal hakkının bulunduğunu, bu bakımdan davacının kusurlu olduğunu, hiç kimsenin kendi kusuruna dayalı olarak hak elde edemeyeceğini, işe giriş bildirgesinin Kuruma verilmesine karşın yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğini, sadece taraflı, davacıyı koruyan tanık beyanlarına dayalı olarak bu hizmet tespiti davasının kabulünün mümkün olmadığını beyanla; davanın reddini savunmuştur.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, dahili davalı ... yönünden davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile davacının dahili davalı tarafından işletildiği tespit edilen apart işletmesi işyerinde 31/12/2011-01/01/2012, 01/10/2012-09/10/2012 ve 31/08/2013-02/09/2013 tarihleri arasında 5510 sayılı Kanunun 4/1-a bendi kapsamında hizmet akdine tabi olarak çalıştığının tespitine, fazla sürelere ilişkin tespit talebinin reddine, davalı ... yönünden davanın reddine; dair karar tesis edilmiştir.
    İSTİNAF SEBEPLERİ:
    Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen ret kararının hatalı olduğunu, hukuka aykırı karar verildiğini, davalı ile dahili davalı arasında organik bağ bulunduğunu beyan ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve tüm taleplerin kabulünü istemiştir.
    Dahili davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi değerlendirmesinin ve kararının hatalı olduğunu, dahili davalı hakkında hüküm kurulamayacağını, zorunlu dava arkadaşlığının bulunmadığını, davacının hiç bir zaman müvekkili yanında çalışmadığını, hizmet tespiti davasının kamu düzenini ilgilendirdiğini, çalışma olgusunun somut ve inandırıcı deliller ile kanıtlanması gerektiğini beyan ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
    Feri müdahil Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dosyasında zaman aşımı/hakdüşürücü süre itirazlarının değerlendirilmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, reddedilen kısım yönünden de lehlerine vekalet ücreti takdir edilmediğini beyan ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
    Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamı, delil durumu itibariyle, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin, dahili davalı vekilinin ve feri müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Mahkemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine dair karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı, dahili davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri; istinaf sebepleri ile aynı doğrultuda; kararının bozulmasına dair karar verilmesini talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    6100 sayılı HMK madde119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, madde 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
    Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
    Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
    HMK madde 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce Hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
    Öte yandan; hizmet tespitine ilişkin olan davada davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79 ve 5510 sayılı Yasanın 86/9. maddesi bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarında vurgulandığı gibi davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiğinden, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerekir.
    Eldeki davada; mahkemenin kararı eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olmakla; yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda; Mahkemece yapılacak iş; davacıyı çalıştıran işverenlerin kim olduğu kendisine sorulmak suretiyle; hakimin aydınlatma ödevini düzenleyen Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31 inci maddesi kapsamında açıklattırılmalı, davacı adına ...ve ...’a ait işyerinden yapılan hizmetin iptalini isteyip istemediği sorulmalı; bu hizmetlerin iptalini talep ediyorsa; davaya katılımı sağlanan işyeri sahibi/sahiplerinin göstereceği bütün deliller toplanmalı, ihtilaf konusu dönem yönünden davacının çalışmasının geçtiğini iddia ettiği işyerinde çalışması geçen diğer bordrolu tanıklar ile tespit edilerek beyanlarına başvurulmalı, tanık beyanları arasında çelişki bulunması halinde giderilmeli, gerek duyulması halinde komşu işyerleri sahipleri ile çalışanları tespit edilerek bu kişilerin bilgi ve görgülerine başvurulmalı, öte yandan dahili davalı ...‘ye karşı açılan işçilik alacakları davasında toplanan deliller de gözetilerek; davacının hizmetini açıkça ortaya koyan, infaza da elverişli bir karar verilmelidir.
    O hâlde, davacı, dahili davalı ve fer’i müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak; İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgililere iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara