Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5718 Esas 2015/1930 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5718
Karar No: 2015/1930
Karar Tarihi: 27.05.2015

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5718 Esas 2015/1930 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme 23. Ceza Dairesi tarafından 2015/5718 E. ve 2015/1930 K. sayılı kararında, nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların yargılandığı ve karşılaştıkları suçlamaları değerlendirdi. Karara göre, sanıklardan biri beraat ederken, diğer sanığın mahkumiyet hükmü kurulmuştu. Ancak temyiz itirazları sonucu bu hüküm bozuldu, çünkü sanığın eylemi aldatma özelliğinden yoksundu ve hile boyutuna ulaşmamıştı. Bu nedenle dolandırıcılık suçunun unsurları oluşmadığından sanığın beraatına karar verilmesi gerektiği sonucuna varıldı. İlgili kanun maddeleri 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesidir.
23. Ceza Dairesi         2015/5718 E.  ,  2015/1930 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıklar ... ile ...’in kardeş oldukları, adı geçenlerin diğer kardeşleri ..."in hasta olduğu ve ...Üniversitesi Tıp Fakültesinde yatılı olarak tedavisine başlandığı,..."in sosyal güvencesinin olmadığı, bu nedenle söz konusu hastaneye müracaat ettiğinde sağlık güvencesi olan ağabeyi ..."in nüfus cüzdanını kullandığı ve hastaneye bu isimle yatırılmasını sağladığı, ...in hastaneye müracaatı sırasında diğer sanık ...’in de kendisine refakat ettiği ve adı geçen sanığın ...in hastaneye yatış işlemleri sırasında ...’e ait nüfus cüzdanını kullandığından haberdar olduğu, bilahare ...in söz konusu hastanede gerçekleştirilen cerrahi operasyon sonrası gelişen komplikasyonlar yüzünden 30/12/2009 tarihinde vefat ettiği, ...in hastaneye yatış işlemlerinin katılan SGK nezdinde sağlık güvencesine sahip olan ... ismi ile yapılmış olması nedeni ile 64.834,14 TL’lik tedavi giderinin SGK"dan tahsil edildiği, diğer yandan ...in hastaneye ... kimliği altında yatış yaptığı için hastane görevlilerince ... adına mernis ölüm tutanağı düzenlenerek ilgili nüfus müdürlüğüne gönderildiği, bu bildirim üzerine sanık ...’in nüfus kaydına ölüm şerhinin düşüldüğü, bu durumu öğrenen sanığın ... Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde nüfus kaydının düzeltilmesi için tespit ve tescil davası açtığı, bu mahkemece yapılan yargılama sırasında gerçek durumun ortaya çıktığı, bu şekilde sağlık güvencesi olmayan kardeşleri ...i sağlık güvencesi olan ...’in kimliği ile hastaneye yatırılmasını sağlayan sanıkların tedavi giderlerinin katılan SGK"dan tahsilinin sağlamak suretiyle üzerlerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği somut olayda;

    1-Sanık ... hakkında üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanık savunmasına, dosya içerisinde bulunan sanık...’e ait pasaport kayıtlarına ve tüm dosya kapsamına göre; adı geçen sanığın kardeşi ...in hastaneye yattığı ve vefat ettiği tarihlerde yurt dışında olduğu anlaşıldığından; adı geçen sanık hakkında üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olmadığından bahisle verilen beraat kararında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2-Sanık ... hakkında üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanık ...nin hastaneye yatırılması sırasında onun yanında olduğu ve hastaneye yatış işlemlerine refakat ettiği anlaşılmış ise de; adı geçen sanığın kardeşi ...’nin hastaneye yatış sırasında ağabeyi ...’in nüfus cüzdanını kullandığından sonradan haberdar olduğu, ayrıca icra edilen soruşturma ve kovuşturma işlemleri neticesinde suça konu nüfus cüzdanı üzerinde sahtecilik ya da tahrifat yapıldığına dair herhangi bir bulguya ulaşılamadığı, katılan kurumun da bu yönde bir iddiasının bulunmadığı, buna göre üzerinde herhangi bir tahrifat yapılmaksızın suçta kullanılan kimliğin başkasına ait olduğunun görevlilerce basit bir denetim sonucunda kolaylıkla tespit edilmesinin mümkün olduğu, sanığın eyleminin aldatma özelliğinden yoksun olması nedeniyle hile boyutuna ulaşmadığı, bu nedenle olayda dolandırıcılık suçunun unsurları oluşmadığından sanığın beraatına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/05/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Hemen Ara