Esas No: 2021/12400
Karar No: 2022/9485
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/12400 Esas 2022/9485 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/12400 E. , 2022/9485 K.Özet:
Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nde görülen bir dava, iş kazası olduğu için maddi ve manevi tazminat isteğiyle açılmış. Mahkeme, illiyet bağı bulunamaması sebebiyle davanın reddine karar vermiş. Ancak temyiz isteği üzerine yapılan incelemede, sigortalının istirahat sürecindeyken yoksun kaldığı ücreti kadar zararı olduğu ve manevi tazminat talebinin de kabul edilmesi gerektiği tespit edilmiştir. Bu nedenle mahkeme kararı bozulmuş ve davanın yeniden değerlendirilmesine karar verilmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 18. maddesi - Geçici iş göremezlik ödeneği ödenmesi hakkında sınırlamaları içeren madde.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesi'nin bozma kararına uyarak ilamında belirtildiği şekilde, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına, temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, 01/04/2010 tarihinde iş yerinde düşme sonrası kişiye uygulanan posterior enstürmantasyonun olayla illiyetinin kurulamadığı cihetle kişinin maluliyet tayini yapılamadığı, illiyet bağı bulunmaması sebebi ile davalılara yöneltilebilecek bir kusur olmadığı, bu doğrultuda bir maddi ve manevi tazminat talebi olamayacağı gerekçesi ile maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
İş kazalarından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, mahkemece, davacı sigortalının dava konusu iş kazası nedeniyle bir süre çalışamadığı, davacının istirahatli kaldığı bu süreler bakımından ücret kaybının doğduğu hususu göz ardı edilerek neticeye varıldığı anlaşılmaktadır.
Sigortalıya, iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle geçici iş göremez durumda bulunduğu sürece, Kurum tarafından 5510 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca geçici iş göremezlik ödeneği ödenir. Bu ödenek iş kazalarında olay, meslek hastalığında da tedavinin başladığı tarihten itibaren çalışmaz durumda kaldığı (raporlu olduğu) sürece ödenir. Geçici iş göremezlik devresinde sigortalının çalışamadığı dönemde yoksun kaldığı gelir de iş kazası sonucu oluşan maddi zarar kapsamındadır. Raporlu olunan dönemde çalışamayan sigortalının bu dönemde yoksun kaldığı ücreti kadar bir zararının oluşacağı ve bu zararın da maddi zarar içerisinde kabul edilmesi gerektiği açıktır. Sigortalının zararlandırıcı olay nedeni ile tedavisinin devam ettiği ve çalışamadığı sürelerdeki maddi zararı bu dönemde % 100 iş gücü kaybına uğradığı kabulüne göre yapılmalıdır. Bilirkişi aracılığıyla maddi zararı tespit edilip SGK'ca sigortalıya ödenmesi gereken geçici iş göremezlik ödeneği var ise bunun rücuya tabi kısmının hesaplanan maddi zarardan düşülmesi ile elde edilecek sonuç kazalının geçici iş göremezlik dönemi de denilen istirahatli dönemdeki karşılanmamış zararını ortaya koyacaktır. Hal böyle olunca da Mahkemece sürekli iş göremezlik oranı %"0" olan davacının istirahatli (raporlu) kaldığı dönem bakımından yoksun kaldığı ücret kaybının hesaplanmadan yazılı gerekçe ile maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya doğru olmamıştır.
Öte yandan, % 0 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan davacının sürekli iş göremez duruma gelmese dahi, üzüntü ve elem duyacağı, ruh bütünlüğünün ihlali, sinir bozukluğunun da bedensel zarar kavramına dahil bulunduğu gözetilerek, tedavi gördüğü süre dikkate alınarak uygun bir miktar manevi tazminata karar verilmesi gerekirken, mahkemece manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi de doğru olmamıştır.
Yapılacak iş; davacının raporlu olduğu dönemde %100 oranında malul kaldığını değerlendirerek, bu dönemde çalışamaması nedeniyle yoksun kaldığı ücreti kadar bir zararının olduğunun kabulüne göre maddi zararını bilirkişiye hesaplattırmak, uygun bir miktar manevi tazminata hükmetmek ve tüm delilleri bir arada değerlendirip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 21/06/2022 gününde oybirliği ile karar verildi.