Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/2607 Esas 2022/9533 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2607
Karar No: 2022/9533
Karar Tarihi: 21.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/2607 Esas 2022/9533 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2022/2607 E.  ,  2022/9533 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : ... 14. İş Mahkemesi



    Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davalı Kurumun istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı SGK’nın, asıl borçlusu ...Tekstil A.Ş.’den tahsil edemediği iddiası ile müvekkiline yönelik; -30.147,23 TL bedelli 20/12/2017 tarih, 15475449 sayılı, 49.487,25TL bedelli 20/12/2017 tarih, 15475435 sayılı, -55.228,70 TL bedelli 20/12/2017 tarih, 15475421 sayılı, -638.907,08 TL bedelli 20/12/2017 tarih, 15475414 sayılı,-41.365,23 TL bedelli 20/12/2017 tarih, 154750402 sayılı Ödeme emirlerinin usulsüz olduğunu, müvekkil adına tanzim edilen ödeme emrinin öncelikle icrasının tedbiren teminatsız olarak durdurulmasına karar verilerek iptaline dair karar verilmesini” talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı vekili, hak düşürücü süre itirazlarının bulunduğunu, 6552 sayılı Yasa ile dava açılmadan önce Kuruma müracaat şartının getirildiğini ve bunun dava şartı niteliğinde olduğunu, davacının Kuruma herhangi bir müracaatı olmadığı için davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddi gerektiğini, 6183 sayılı Kanun'un 58/3. maddesi gereğince takibin durdurulması için iptali talep edilen ödeme emrine konu borç miktarı kadar teminat yatırılması gerektiğini, aksi halde takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, müvekkili Kurum'un yapmış olduğu tüm işlemlerin kanunun emredici hükümlerine uygun işlemler olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk derece mahkemesi, 1-Davanın kabulüne,
    2018/10945 sayılı takip dosyası üzerinden 20/12/2017 tarih 15475449 sayılı 30.147,23 TL bedelli,
    2018/10944 sayılı takip dosyası üzerinden 20/12/2017 tarih 15475435 sayılı 349.487,25 TL bedelli
    2018/3888 sayılı takip dosyası üzerinden 20/12/2017 tarih 15475421 sayılı 55.228,70 TL bedelli
    2018/38883 sayılı takip dosyası üzerinden 20/12/2017 tarih 15475414 sayılı 638.907,08 TL bedelli
    2018/19539 sayılı takip dosyası üzerinden 20/12/2017 tarih 15475402 sayılı 41.365,23 TL bedelli ödeme emirlerinin iptaline, dair karar vermiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi, ...Teks. San. Tic. A.Ş.'nin 14.01.2009 tarih ve 1 sayılı kararı ile 3 yıl süre ile yönetim kurulu üyeliğine seçilen davacının, 28.09.2012 tarihli yönetim kurulu kararı ile yönetim kurulu üyeliğinden istifasının kabulüne karar verildiği, anılan şirketin 2007/10, 11, 12, 2008/1, 2 ,4, 5, 6, 7, 8 dönemlerini içeren 30.147,23 TL bedelli işsizlik sigortası primi, 349.487,25 TL bedelli sigorta primi, 55.228,70 TL bedelli işsizlik sigortası primi, 638.907,08 TL bedelli sigorta primi, 41.365,23 TL bedelli işsizlik sigortası prim borcu nedeniyle davalı Kurumca davacı hakkında 2008/10945, 2008/10944, 2008/38883, 2008/38882, 2008/19539 takip sayılı dosyalar üzerinden beş adet ödeme emri düzenlenerek 25.12.2017 günü kendisine tebliğ edilmesi üzerine 02.01.2018 tarihinde işbu davanın süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanaklarından olan 6183 sayılı Kanun'un 35/1. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacağından sermaye payları oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları, Mükerrer 35/1. maddesinde, tüzel kişilerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacaklarının, yasal temsilcilerin kişisel mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği, 55/1. maddesinde, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir "ödeme emri" ile tebliğ olunacağı, 58/1. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiş, 5510 sayılı Kanun'un 01.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren 88. maddesinin 20. fıkrasında, Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise tüzel kişiliğe sahip işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile yasal temsilcilerinin Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları açıklanmış olup buna göre 01.07.2008 tarihi sonrasına ilişkin 6183 sayılı Kanun'a tabi sigorta primi ve diğer borçlardan işverenle birlikte teselsül hükümleri gereğince sorumluluk için, şirket dışındaki tüzel kişiliğe sahip işverenler yönünden üst düzey yönetici veya yetkili ya da yasal temsilci olunması gereğine karşın, şirketler bakımından yönetim kurulu üyeliği yasal düzenleme gereğince yeterli bulunmaktadır.
    Sıralanan yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında, inceleme konusu davayla ilgili olarak toplanan kanıtlar ile ...Teks. San. Tic. A.Ş.'nin 14.01.2009 tarih ve 1 sayılı kararı ile 3 yıl süre ile yönetim kurulu üyeliğine seçilen davacının, 28.09.2012 tarihli yönetim kurulu kararı ile yönetim kurulu üyeliğinden istifasının kabulüne karar verildiğine dair ticaret sicil kaydı birlikte değerlendirildiğinde, davanın değinilen 58/1. maddede öngörülen yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davacının 14.01.2009 - 28.09.2012 tarihleri arasında prim borçlusu şirketin yönetim kurulu üyesi olduğu, ancak takibe konu prim borçlarının ilgili olduğu dönemlerde üst düzey yöneticisi/yetkilisi/yasal temsilcisi konumunda bulunmadığı, 6183 sayılı Yasa'nın Mükerrer 35/1. ve 5510 sayılı Yasa'nın 88/20. maddeler kapsamında 2007/10, 11, 12, 2008/1, 2 ,4, 5, 6, 7, 8 aylarına ait sigorta primi ve işsizlik sigortası prim borcundan sorumlu olmadığı, davanın kabulüne dair verilen kararın yerinde olduğu belirgindir.
    Sonuç itibarıyla, 6100 sayılı Kanun'un 355. maddesinde yer alan, incelemenin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, ancak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bunun kendiliğinden gözetileceği yönündeki düzenleme çerçevesinde yapılan incelemede, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, sıralanan gerekçeler ışığında yerinde olmadığı, ayrıca, kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun esastan reddine karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı vekili, davacı hakkında kurumca yapılan işlemin yasal ve hukuka uygun olduğunu, bu nedenle davanın reddine dair karar verilmesi gerektiğini beyanla, kararın bozulmasını istemiştir.
    V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Ayrıntıları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.04.2014 tarihli ve 2013/10-785 E., 2014/497 K. Sayılı ilamında belirtildiği üzere, Türk sosyal sigortalar sistemi, ağırlıklı olarak primli rejime dayanmaktadır. Kurumun sosyal sigorta yardımlarını sağlaması, en önemli gelir kaynağı olan sigorta primlerinin zamanında ve eksiksiz olarak ödenmesine bağlıdır.
    Gerek prim borcunun bir kısmının ait olduğu dönemde yürürlükte bulunan mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 80.maddesi, gerekse 01.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88. maddesi; primlerin zamanında ve düzenli olarak tahsilini sağlamaya yöneliktir. Anılan maddeler uyarınca işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemeye mecburdur. Süresinde ödenmeyen prim ve diğer kamu alacakları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca Kurumca tahsil edilecektir.
    Mülga 506 sayılı Kanun’un 80. maddesi uyarınca sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, maddede belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri Kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
    Görüldüğü üzere, özel hukuk tüzel kişilerinin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri; tüzel kişiyi üst düzeyde yöneten kimseyi ifade eder ve şirketin prim borcundan müteselsilen sorumludur. İşverenin prim borcundan ötürü, 506 sayılı Kanun’un 80.maddesinde tanımlanan özel nitelikteki tüzel kişilerin üst düzeydeki yönetici ve yetkililerine işverenle birlikte müteselsil ödeme sorumluluğu getirilirken, primlerin tahsilinin güvence altına alınması ve prim ödeme işinin özendirilmesi sağlanmaya çalışılmıştır.
    Bu kapsamda, prim alacağının tahakkuk ettiği ve ödenmesi gereken dönemde, işveren ile birlikte müteselsilen sorumluluk koşullarının oluşması için; işveren kamu kurum ve kuruluşu ise kamu görevlilerinin tahakkuk ve tediye ile görevli olması; tüzel kişiliğe haiz diğer işyerlerinde ise üst düzey yönetici ya da yetkilisi ve kanuni temsilci sıfatıyla işveren tüzel kişiliği temsil ve ilzama yetkili bulunması gereklidir.
    506 sayılı Yasanın 80. madde hükmüne göre, tüzel kişiliği haiz bir özel kuruluşta görev yapan bir kişinin primlerin ödenmesinden işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olabilmesi için; primlerin tahakkuk ve ödenmesinde yetkili, üst düzey yöneticisi olması zorunlu olup, ayrıca “sigorta primlerinin haklı sebep olmaksızın süresinde Ödenmemesi”ne bağlıdır. Söz konusu maddeye göre primlerin ödenmesinden sorumlu üst düzey yöneticiden söz edebilmek için, bu kimsenin şirket kurucu ortağı veya yönetim kurulunda başkan veya iş bölümüne göre primlerin ödenmesinden sorumlu üye olması veya şirketin yönetiminde parasal konularda yetkili genel müdür, finansman veya muhasebe müdürü gibi üst düzeyde sorumluluk taşıyan görevli olması gerekir. Bunun dışında kalan ve şirketin idare veya mali işlerinde doğrudan söz sahibi veya yetkili olmayan, karar organında yer almayan kişilerin işverenle müşterek sorumluluğu düşünülemez. Şirkette görevli bir kimsenin; belli konularda imza sahibi olması da, bu zorunluluğu ortadan kaldırmaz.
    Sorumluluğun doğumu yönünden maddede ayrıca, “haklı sebepler olmaksızın” deyimine de ver verilmiştir. Buna göre, özel hukuk tüzel kişilerinin üst düzey yönetici ve yetkilileri yönünden, primlerin ödenememesi haklı bir neden sonucu ise; prim borcundan ötürü şahsen sorumlu tutulamazlar. Diğer bir anlatımla, özel hukuk tüzel kişisinin prim borcundan müteselsilen sorumlu olan üst düzeydeki yönetici ve yetkilileri borcun haklı nedenle ödenemediği savunmasında bulunabilirler ve haklı nedenin varlığı halinde prim borcundan dolayı Kuruma karşı işverenle birlikte müteselsilen sorumlu tutulamazlar.
    5510 sayılı Kanun'un yürürlük tarihi ile ilgili 108/1-c maddesinde, Kanun'un 88. maddesinin 01/07/2008 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiş olup, bu tarihten sonra tahakkuk eden prim borçları hakkında 5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesi ile, “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dâhil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur” şeklinde düzenlenme getirilmiştir. Yapılan bu düzenleme ile tüzel kişiliği haiz özel kuruluşta görev yapan yönetim kurulu üyelerinin primlerin ödenmesinden işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları açıkça belirtilmiştir.
    Yukarıdaki düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, 01.07.2008 tarihinden önce tahakkuk eden prim borçları bakımından, işveren ile birlikte müteselsilen sorumluluk koşullarının oluşması için, işveren kamu kurum ve kuruluşu ise, kamu görevlilerinin tahakkuk ve tediye ile görevli olması, tüzel kişiliğe haiz diğer yetkilisi ve kanuni temsilci sıfatıyla işveren tüzel kişiliği temsil ve ilzama yetkili bulunulması gerekir. Ancak, sonradan yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 88. maddesi burada bir ayrıma giderek özellikle şirket yönetim kurulu üyelerinin, temsil ve ilzam yetkisi aranmaksızın (haklı sebepleri olmazsa) müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaklarını ayrıca ve açıkça belirtmiştir.
    Eldeki davada, dava dışı ...Birliği Teks. San. Tic. A.Ş. unvanlı 1115316.035 sicil nolu işyerinin 2007/10-2008/2 ve 2008/4-2008/8 devresine ait prim borçlarına ilişkin tanzim ve tebliğ edilen ödeme emirlerinin, borçlu şirketin yönetim kurulu üyesi sıfatıyla davacıya tebliğ edildiği, davacı tarafından ödeme emirlerinin iptalinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
    Dosya içerisindeki evraklardan, dava dışı asıl borçlu ...Birliği Teks. San. Tic. A.Ş.’ de 26.12.2005, 26.12.2008 ve 29.06.2012 tarihlerinde olağan Genel Kurulu toplantılarının yapıldığı, davacının, ...Birliği Teks. San. Tic. A.Ş. ‘deki yönetim kurulu üyeliğinden 26.09.2012 tarihi itibari ile istifasını belirttiği anlaşılmakta ise de, öncelikle belirtilmelidir ki, ...Birliği Teks. San. Tic. A.Ş. ‘de yönetim kurulu üyesi olmak için şirket ana sözleşmesi gereğince A, B veya C grubu olmak üzere imtiyazlı olduğu belirtilen paylardan birine sahip olunması gerektiği, ...Birliği Teks. San. Tic. A.Ş. ‘de A grubunda ve imtiyazlı olarak pay sahibi olduğu anlaşılan dava dışı ... ... Tekstil San. Tic. A.Ş’de, davacı ...’in 04.07.2005 tarihinden itibaren bu şirkette temsil ve ilzama yetkili yönetim kurulu üyesi olduğu, 19.12.2005 tarihli ve ... ... Tekstil San. Tic. A.Ş.’den yapılan görevlendirme ile ...Birliği Teks. San. Tic. A.Ş.’de 26.12.2005 tarihinde yapılacak olağan genel Kurul toplantısında “şirketi temsil etmek üzere” davacının görevlendirildiği, davacının ... ... Tekstil San. Tic. A.Ş.’de yönetim kurulu üyeliği ve temsil ve ilzam yetkilisi olarak görevi devam ediyorken, bu şirketin 18.02.2008 tarihli sözleşme ile ... Sökteks Tekstil San. A.Ş. bünyesinde birleşmesine dair karar verildiği ve birleşmenin 03.07.2008 tarihinde gerçekleşip ticaret sicilinde ilan edildiği anlaşılmaktadır.
    Aynı şekilde, ...Birliği Teks. San. Tic. A.Ş'de A grubunda ve imtiyazlı olarak pay sahibi olduğu anlaşılan dava dışı ... ... Plastik Pazarlama AŞ’de ise, davacı ...’in 20.07.2005 tarihinden itibaren bu şirkette temsil ve ilzama yetkili yönetim kurulu üyesi olduğu, 25.09.2012 tarihinde ... ... Plastik Pazarlama AŞ’deki üyeliğinden de istifa ettiği ve benzer şekilde 24.12.2008 tarihli ve ... ... Plastik Pazarlama AŞ’den yapılan bir görevlendirme ile asıl borçlu işveren ...Birliği Teks. San. Tic. A.Ş’de 26.12.2008 tarihinde yapılacak olağan genel Kurul toplantısında “yönetim kurulu üyesi olması için aday gösterilmesine” ilişkin olarak ve “şirketi temsil etmek üzere” davacının görevlendirildiği ve asıl borçlu ...Birliği Teks. San. Tic. A.Ş.’nin 28.09.2012 tarihli yönetim Kurulu kararı ile, davacının ... ... Plastik Pazarlama A.Ş’yi temsilen atandığı Yönetim kurulu Üyeliğinden istifasının kabulüne dair karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Eldeki davada ise, mahkemece, davacının davaya konu edilen 2007/10 ila 2008/8. Aylarda Kurum borçlusu ...Birliği Tekstil A.Ş’nin Yönetim Kurulunda, 19.12.2005 tarihinden itibaren ... ... Tekstil San ve Tic. AŞ’nin görevlendirmesi, 24.12.2008 tarihinden itibaren de ... .... A.Ş’nin görevlendirmesi ile yönetim kurulu üyesi olarak 28.09.2012 tarihine kadar görev yaptığı, ancak; Kuruma borçlu ...Tekstil AŞ’de ortaklığının bulunmadığı gibi, borçlu AŞ’nin, prim borcunun tahakkuk tarihinde temsil ve ilzam yetkisi bulunmadığından, 506 sayılı kanunun 80/11.maddesinde belirtilen Kurumun sigorta primleri ve diğer alacaklarının Kanunda belirtilen sürelerde ödenmemesinden dolayı sorumlu tutulamayacağı gerekçesi ile yazılı şekilde davanın kabulüne dair karar verilmiş ise de, davacının adı geçen, ... ... Plastik Pazarlama AŞ’de ve ... ... Tekstil San. Tic. AŞ’deki ortaklık ve temsilciliklerine ilişkin kayıtların getirtilmesi ile, adı geçen bu şirketlerin yönetim kurulu üyesi olarak 506 Sayılı Yasanın 80. Maddesi veya dönemine göre 5510 sayılı Yasanın 88. Maddesi hükümlerine göre sorumluluklarının irdelenmesi ve davacının bu şirketlerdeki hukuki konum ve durumunun ve özellikle temsil yetkisi, temsile yetkili olduğu dönemler ve yetkisinin kapsamı da dikkate alınarak, 506 sayılı Yasanın 80 ve 01.07.2008 tarihi sonrası bakımından 5510 sayılı Yasanın 88. Maddesi hükümlerince sorumluluğunun doğup doğmadığı hususunun değerlendirilmesi ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak yukarıda açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesi hükmünün BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara