Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/4984 Esas 2022/9507 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4984
Karar No: 2022/9507
Karar Tarihi: 21.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/4984 Esas 2022/9507 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/4984 E.  ,  2022/9507 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : ... 4. İş Mahkemesi



    İş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemleri davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince ilâmda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davalıların ve birleşen dosya davacılarının istinaf başvurularının esastan reddine, asıl dosya davacısının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar tarafından temyiz edilmesi ve de davalıların ortak vekili tarafından duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek temyiz isteğinin süresinde olduğu işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21/06/2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davalılar adına gelen olmadı. Davacılar adına da gelen olmadı. Tarafların yokluğunda duruşmaya başlanarak, temyiz isteğininde süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı kazalı asıl dava dosyasında 201.839,40 TL iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminat, 200,00 TL tedavi amaçlı ulaşım gideri, 330,00 TL tedavi gideri, 150.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini, birleşen dava dosyasının davacıları olan kazalının eşi ve çocukları ise eş için 20.000,00 TL, çocuklar için 5.000,00’er TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
    II-CEVAP
    Davalıların ortak vekili davaya cevabında davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesince asıl dava dosyasında davacının ulaşım gideri ve tedavi gideri taleplerinin reddine, davacı kazalı lehine 202.105,00 TL maddi, 18.000,00 TL maddi tazminat ödenmesine, birleşen dava dosyası yönünden ise eş lehine 15.000,00 TL, çocuklar lehine 4.000,00’er TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesince davalıların ve birleşen dosya davacılarının istinaf başvurularının esastan reddine, asıl dosya davacısının istinaf başvurusunun manevi tazminatın azlığı noktasından kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, asıl dava dosyasında davacının ulaşım gideri ve tedavi gideri taleplerinin reddine, davacı kazalı lehine 202.105,00 TL maddi, 40.000,00 TL maddi tazminat ödenmesine, birleşen dava dosyası yönünden ise eş lehine 15.000,00 TL, çocuklar lehine 4.000,00’er TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalıların ortak vekili temyiz dilekçesinde özetle, davacının yargılama devam ederken 06/09/2016 tarihinde davasından feragat ettiğini, bu nedenle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi, bununla birlikte hüküm kurulurken de, taraf iradeleri doğrultusunda tarafların lehine-aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, buna karşılık tamamen hatalı bir şekilde feragatin şarta bağlı yapıldığı kanaatiyle hüküm kurulduğunu, dava aşamasında da bildirildiği üzere, davalı ... Metal Beton Analiz Yapı Lab. İnş. Müh. Eml. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.‘nin yapılacak işi anahtar teslim şeklinde ve statüsünde yapmayı üstlendiğini, dolayısıyla yerleşik yargı içtihatları uyarınca anahtar teslim şeklinde yapılacak işlerde işi yaptıran tarafın hukuken bir sorumluluğu olmadığını, davanın bu yönüyle ... Tur. Yat. Tic. A.Ş. açısından reddi gerektiğini, kusur oranları konusunda alınan raporların çelişkili olduğunu, davacı kazalının sürekli iş göremezlik oranı tespit edilirken Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması gerekirken alınmadığını, tazminat hesabına esas ücretin hatalı tespit edildiğini, manevi tazminatların fazla olduğunu ileri sürmüştür.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dosya kapsamından, davalıların ortak vekille temsil edildikleri, temyiz başvuru dilekçesinde bu ortak vekilin müvekkili davalı ... Metal Beton Analiz Yapı Lab. İnş. Müh. Eml. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.‘nin yapılacak işi anahtar teslim şeklinde ve statüsünde yapmayı üstlendiğini, dolayısıyla yerleşik yargı içtihatları uyarınca anahtar teslim şeklinde yapılacak işlerde işi yaptıran tarafın hukuken bir sorumluluğu olmadığını, davanın bu yönüyle diğer davalı müvekkili ... Tur. Yat. Tic. A.Ş. açısından reddi gerektiğini belirttiği, davacı kazalının sürekli iş göremezlik oranının Kurum sağlık kurulu ve Yüksek Sağlık Kurulu tarafından %40,00 olarak tespit edildiği, davalıların sürekli iş göremezlik oranına yönelik olarak aşamalarda itirazları bulunduğu gibi bu hususu istinaf aşamasında da ileri sürdükleri anlaşılmaktadır.
    Sürekli iş göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yol; 5510 sayılı Kanunun “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları'na dair 95. maddesinde (506 sayılı Kanunun 109. maddesinde) hükme bağlanmıştır. Buna göre, Kurum sağlık tesisleri tarafından raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin S.S. Yüksek Sağlık Kurulu'na itiraz hakları mevcuttur. Söz konusu kurulun raporlarının Kurumu bağlayacağı, diğer ilgililer yönünden bağlayıcı olmayıp, Adli Tıp Başkanlığı veya Tıp Fakültelerinin ilgili ana bilim dalı konseylerinden Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmasını isteyebilecekleri 28.06.1976 tarih ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının gereğidir. Öte yandan; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.02.2010 gün ve 2010/21-60 Esas, 2010/90 Karar sayılı ilamı ile 06.10.2010 gün ve 2010/10-390 Esas, 2010/448 Karar sayılı ilamların da belirtildiği üzere Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın ilgili ihtisas kurulu ile üniversitelerin tıp fakülteleri ilgili bilim dalı Başkanlıklarınca ya da S.S. Yüksek Sağlık Kurulu'nca düzenlenen raporlar arasında çelişkinin mevcut olması halinde, çelişkinin 6754 sayılı Yasayla değişik 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanunu'nun 26. maddesi gereği Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2.Üst Kurulu tarafından giderilerek, sigortalının sürekli iş göremezlik oranı ve başlangıç tarihi kesin olarak karara bağlanması da zorunludur.
    Öte yandan Avukatlık Kanunu’nun 38. maddesinde avukatın aynı işte menfaati zıt bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalaa vermiş olması halinde teklifi reddetmek zorunluluğunda olduğu, bu zorunluluğun avukatların ortaklarını ve yanlarında çalıştırdıkları avukatları da kapsadığı vurgulanmıştır.
    Somut olayda, davalıların ortak vekilince ibraz edilen temyiz dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri dikkate alındığında her iki davalı arasında menfaat çatışması bulunduğu açıktır. Ayrıca davacı kazalının sürekli iş göremezlik oranının yukarıda açıklanan prosedür işletilmeksizin tespit edilmesi de hatalı olmuştur.
    Mahkemece yapılacak iş, yukarıda açıklanan prosedür işletilmek suretiyle asıl dava dosyasının davacısı olan kazalının sürekli iş göremezlik oranını tespit edip kesinleştirmek, aralarında menfaat çatışması bulunan davalıların aynı vekille temsil edilmesinin hukuken mümkün olmadığını da göz önünde bulundurmak, yeniden hesap raporu alınmasının gerekli olması durumunda hükme esas alınan bilirkişi hesap raporundaki bilinen(iskontosuz), bilinmeyen(iskontolu) dönem başlangıç ve bitiş tarihlerinin değiştirilmemesi gerektiğini ve usuli kazanılmış hakları gözeterek oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalılar vekilllerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesin‘nin davalıların ve birleşen dosya davacılarının istinaf başvurularının esastan reddine, asıl dosya davacısının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın kısmen kabulüne dair kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi‘nin 16/02/2021 Tarih, 2021/369 Esas, 2021/414 Karar sayılı kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgililere iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara