Esas No: 2021/12956
Karar No: 2022/9526
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/12956 Esas 2022/9526 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/12956 E. , 2022/9526 K.Özet:
Dava, bir iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine sosyal sigortadan bağlanan gelirler ve yapılan diğer yardımlar nedeniyle uğranılan Kurum zararının işverenden tahsili istemiyle ilgilidir. İlk derece mahkemesi, davanın kabulüne hükmetmiştir. Ancak davalı vekili istinaf yoluna başvurmuş, ancak istinaf başvurusu reddedilmiştir. Ardından davalı vekili temyiz yoluna başvurmuş, ancak ek kararla temyiz talebinde bulunmamış sayılmıştır. Daha sonra davalı vekili duruşma talep etmiş, ancak duruşmada hazır bulunmamıştır. Mahkeme, davalının temyiz talebinde bulunma hakkının olduğunu, yeterli bilgi ve belgenin mevcut olması nedeniyle ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. Kanunun istinaf ve temyiz yoluyla ilgili maddeleri de belirtilerek, eksik harcın ikmal edilmesi durumunda davanın geri çevrilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri: HMK'nun 361, 362, 364, 366 maddeleri.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Kocaeli 1. İş Mahkemesi
Dava, 16.04.2014 tarihinde meydana gelen iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine Kurumca bağlanan gelirler ve yapılan diğer sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan Kurum zararının davalı işverenden tahsili istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından temyiz harcının yatırılması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 22.11.2021 tarihinde verilen ek karar ile HMK'nun 364. ve 366. maddesi yollamasıyla davalı vekilinin temyiz talebinde bulunmamış sayılmasına, dair karar verildiği anlaşılmakta olup verilen EK kararın ve asıl kararın davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmesi üzerine, davalı vekili tarafından ayrıca duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21/06/2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davalı adına gelen olmadı. Davacı Kurum adına Av. ... ... geldi. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-22.11.2021 tarihli ek kararın temyiz istemi bakımından;
6100 Sayılı HMK'nın 361. maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabileceği öngörülmüşken, aynı Kanunun 362. maddesi ile de temyize kabil olmayan kararlara ilişkin düzenleme yapılmıştır. Sonuç itibariyle, ilk derece mahkemesinin nihai kararlarına başvurulacak kanun yolunun istinaf, istinaf mahkemesinin nihai kararlarına karşı ise başvurulacak kanun yolu temyiz yoludur.
Temyiz kanun yoluna başvurulması için kararın kesin olmaması, temyiz yoluna başvuruda hukuki yarar bulunması ve başvurunun süresinde yapılması şarttır.
HMK’nın ''Temyiz dilekçesi'' kenar başlıklı 364. Maddesinin 3. Fıkrasında aynen “ (3) Temyiz dilekçesinin, temyiz edenin kimliği ve imzasıyla temyiz olunan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması hâlinde, diğer şartlar bulunmasa bile reddolunmayıp temyiz incelemesi yapılır." düzenlemesini içermektedir.
Temyiz dilekçesinde başvuranın kimliği, imzası, başvurulan kararın belli olduğu kayıtların yer alması durumunda diğer eksikliklerde gerekli inceleme yapılmalıdır. Örneğin, dilekçesinde ad, soyadı ve T.C. kimlik numarasını yazarak sadece “aleyhime verilen kararı temyiz ediyorum.” yazılı olsa da bu dilekçenin reddedilmemesi gerekir.
Eldeki davada ise, davalı şirketin, yatırdığı temyiz harcı ve sayman mutemet alındısından şirketin verilen karar hakkında temyize başvurduğu ve başvurulan kararın esas ve karar numaralarının belirtilmiş olduğunun ve bu nedenle temyiz incelemesine yönelen iradesinin varlığı açıkça anlaşılmakta olup; 22.11.2021 tarihinde davalı vekilinin temyiz talebinde bulunmamış sayılmasına dair Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek kararın usul ve yasaya aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle, ... Bölge Adliye Mahkemesince 22.11.2021 tarihli verilen 2019/4353 E. ve 2021/1814 Karar Sayılı ek kararın bozulmasına;
2- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 366.maddesi gereği bu kanunun istinaf yolu ile ilgili 343 ila 349 ve 352. maddeleri hükümlerinin temyizde de kıyas yolu ile uygulanacağı belirtildiğinden ve aynı kanunun harç ve giderlerin yatırılması başlıklı 344 ve devamı maddeleri ile 25.01.1985 gün ve 5/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hükmü gereğince, temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin ödenmemiş veya eksik ödenmiş olduğunun sonradan anlaşılması durumunda, karar veren hâkim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde ödenmesi veya eksikliğin tamamlanması, aksi hâlde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak, temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği hâlde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir.
Eldeki dava dosyasında, kararı temyiz eden davalının asıl karar bakımından maktu harç ile temyiz başvurusu yaptığı ne var ki nispi harcın yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde Bölge Adliye Mahkemesince; Hukuk Muhakemeleri Kanunu' nun anılan maddesinde öngörülen prosedür işletildikten ve eksik harcın ikmal edilmemesi hâlinde, adına temyiz harcı yatırılmayan davacı yönünden temyiz dilekçesinin reddi yönüne gidilirse ilgili ek karar davalıya tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten sonra iade edilmek üzere, dosyanın mahalline(Bölge Adliye Mahkemesine) GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.