Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/5959 Esas 2022/9666 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5959
Karar No: 2022/9666
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/5959 Esas 2022/9666 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, iş kazası sonucu maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi, davalının asıl işveren olduğunu ve tazminatların tamamından sorumlu olduğunu belirterek, davacı lehine karar vermiştir. Ancak istinaf başvurusu sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesi istinafı reddetmiştir. Daha sonra davalı vekili, davacının husumeti yanlış yönlendirdiğini ve dava dışı şirketlerin sorumlu olduğunu belirterek temyiz başvurusunda bulunmuştur. Temyiz incelemesi sonucunda, organik bağın yeterince tartışılmadığı ve hukuka aykırı ilişkinin mevcudiyetinin araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, ilk derece mahkemesinin kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 4857 sayılı İş Kanunu 2/6 maddesi: Alt işverenin kusuru, asıl işvereninin kusuru gibi değerlendirilir. Asıl işveren, alt işverenin yükümlülüklerini yerine getirmediği durumlarda da sorumludur.
- HMK'nın 373/1 maddesi: Temyiz yoluyla karar verme işlemi.
10. Hukuk Dairesi         2021/5959 E.  ,  2022/9666 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
    İlk Derece
    Mahkemesi : ... 20. İş Mahkemesi

    Dava, iş kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 03/07/2012 tarihinde inşaat ustası olarak davalı şirkette işe günlük 90 TL yevmiye ile işe başladığını, işe başladıktan 4 gün sonra 07/07/2012 tarihinde davalıya ait fabrikada alçı yaparken yaklaşık 9 metre yüksekten düşme suretiyle iş kazası geçirdiğini, müvekkilinin sigortasının yapılmadığını kazadan sonra öğrendiğini, davalı işverenin işçi sağlığı ve İş güvenliği hükümlerine aykırı olarak gerekli önlemleri almayarak kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunu ileri sürerek, 5.000 TL maddi tazminatı, 5.000 TL manevi tazminatı ve 5.000 TL iktisadi geleceğinin tehlikeye düştüğü gerekçesiyle olmak üzere toplam 15.000 TL tazminatın kaza tarihi olan 07/07/2012 tarihinden yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olayın müvekkili işletme ile bir ilgisinin bulunmadığını, davacının husumeti yanlış yönelttiğini, iş kazasının meydana geldiği fabrikanın dava dışı ... Sebze Meyve ve Şifalı Bitkiler Petrol ve Baharat San. Tic. A.Ş.’ye ait olduğunu, yüklenicinin ise Bün Yapı İnşaat, ..., ... olduğunu, işin yüklenicisinin davacının abisi ... olduğunu ve edindikleri bilginin, davacının olay tarihinde abisi ...’in yanına ziyarete geldiği ve ziyaret sırasında inşaat alanında düşüp yaralandığı yönünde olduğunu beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, davalının asıl işveren konumunda bulunduğu, kendisine ait işyerinde alt işverenler nezdinde davacı işçiyi çalıştırdığı, tespit olunan kusuru sebebiyle 4857 sayılı İş Kanunu 2/6 maddesi uyarınca sorumlu olduğu gerekçesi ile toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, 151.103,89 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığından bahisle, istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı vekili, davacının husumeti yanlış yönelttiğini, eksik araştırma yapıldığını, davacının organik bağ yönünden bir itirazının bulunmadığını, dava dışı şirketler arasında eser sözleşmesi yapıldığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dava, 07.07.2012 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, “…Tanık beyanları, davalının alt işverenle yaptığı sözleşme, iş yeri kayıtları, ceza dava dosyasındaki beyanlar, ticaret sicili kayıtları ve SGK teftiş raporu incelendiğinde; davalının asıl işveren konumunda bulunduğu, kendisine ait işyerinde alt işverenler nezdinde davacı işçiyi çalıştırdığı anlaşılmakla davalı, tespit olunan kusuru sebebiyle 4857 sayılı İş Kanunu 2/6 maddesi uyarınca tazminatların tamamından sorumlu tutulmuştur…” gerekçesiyle hüküm kurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince ise “…ibraz edilen taşeronluk sözleşmesi ile tapu kayıtları kaza tarihinden sonra düzenlenmiş belgelerdir. Her ne kadar mahkemece resmi kurumlara yazı yazılarak kazanın meydana geldiği inşaatı yapan şirketi belirleme imkanı mevcut iken eksik araştırmayla bu husus açıklığa kavuşturulmadan hüküm kurulması yanlış ise de, davalı şirket ile dava dışı şirket arasında birlikte istihdam ve organik bağ bulunması nedeniyle bu husus bu aşamada araştırmaya dayalı gönderme sebebi yapılmamıştır. Bu kapsamda da davalı vekilinin husumete yönelik itirazları yerinde görülmemiştir…” gerekçesiyle davalının sorumlu olduğu belirtilmiştir.
    Dosya kapsamı incelendiğinde, davalı vekili tarafından sunulan ... Sanayi Odası tarafından düzenlenen 01.09.2009 ve 04.09.2009 tarihli tahsis belgeleri, 09.02.2015 onay tarihli yapı ruhsatı, 21.11.2013 tarihli tapu senetlerinin dava dışı ... Sebze Meyve ve Şifalı Bitkiler Petrol ve Baharat San. Tic. A.Ş adına düzenlendiği, yine kazadan iki gün sonra düzenlendiği anlaşılan sözleşmenin ... Sebze Meyve ve Şifalı Bitkiler Petrol ve Baharat San. Tic. A.Ş ile ..., ... arasında yapıldığı, ... Sanayi Odası’nın 22.12.2014 tarihli yazısında 3055 ada 8 parsel ... cd. No:12 adresindeki fabrika tesisinin davalıya ait olduğunu belirttiği, söz konusu inşaatın kim tarafından yaptırıldığının tam olarak araştırılmadığı ile organik bağ müessesesinin yeterince tartışılmadığı anlaşılmıştır.
    Organik bağ birden fazla işverenin işçi sayısının dikkate alınması bakımından önemli bir ölçüt olmakla birlikte organik bağın tek başına sorumluluk tesisi açısından dikkate alınması mümkün değildir. Organik bağın hakkın kötüye kullanılması ya da muvazaa olgularıyla birlikte değerlendirilmesi gerekir. Yalnızca iki veya daha fazla şirket arasında organik bağın mevcudiyeti bu şirketlerin hukuka aykırı bir ilişki içinde bulundukları dolayısıyla da bu şirketlerin tümünün işçilere karşı birlikte sorumlu olduğu anlamına gelmez.(Canikoğlu, Nurşen. Yargıtay’ın 2017 yılında verdiği İş Sözleşmesinin Sana Ermesine İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi Tebliğinden. Yayımlanmamış)
    Belirtilen açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, inşaatı yapan firma resmi kurumlar nazarında araştırılarak tespit edilip, davalı şirket ile dava dışı ... Sebze Meyve ve Şifalı Bitkiler Petrol ve Baharat San. Tic. A.Ş arasında var ise sözleşmeler ikmal edilerek, sadece organik bağdan hareketle hüküm kurulamayacağı, hukuka aykırı bir ilişkinin mevcudiyetinin araştırılması gerektiği gözetilerek elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, ... şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının, HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 22/06/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara