Esas No: 2022/7008
Karar No: 2022/9679
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/7008 Esas 2022/9679 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/7008 E. , 2022/9679 K.Özet:
Davacı, 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık süresinin tespiti istemiyle dava açtı. İlk derece mahkemesi, davanın reddine karar verdi. Ancak davacı vekili, bu karara itiraz ederek istinaf yoluna başvurdu. Bölge adliye mahkemesi de istinaf başvurusunu reddetti. Ancak davacı vekilinin temyiz başvurusu sonrasında, dava kabul edildi ve karar düzeltildi. Kanun maddeleri ise 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun geçici 7. maddesi ile mülga 2926 sayılı Kanunu'nun 2, 3, 6, 9 ve 10. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, davacının 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık süresinin tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili, tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın temyizen incelenmesi neticesinde dairemiz tarafından bozulması üzerine bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 7. maddesi delaletiyle mülga 2926 sayılı Kanunun 2,3,6,9 ve 10. maddeleridir.
Dosya içeriğinden; davacının 6111 sayılı Yasa kapsamında başvurusu üzerine; Kurum tarafından 1996 yılı Ekim ayına ait tevkifat kesintisi dikkate alınarak davacının, 01.11.1996 tarihi itibariyle tescili sağlanmış olup 31.05.2011 tarihine kadar 2926 sayılı yasa kapsamında sigortalı sayıldığı bu döneme ilişkin primleri ise 11.978 TL olarak defaten tahsil ettiği ancak 11.08. 2016 tarihli tahsis talebi üzerine tescile dayanak kıldığı tevkifatın kuruma intikal etmediği gerekçesi ile sigortalılık tescili ve sürelerini ve ayrıca yapılandırmayı iptal ettiği ve kurumca tahsil olunan primlerin iade olunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece; hükmüne uyulan bozma ilamı sonrası yapılan yargılama neticesinde; istek gibi tespite ve tahsise hükmedildiği görülmektedir. Davacının; 22.09. 1995 iktisap tarihli 17.657 m2 zeytinliğinin bulunduğu, ziraat oda kaydının ise; 17.09.2002 tarihinde başladığı ve devam ettiği, dolaysıyla davacının talebinin aynı zamanda Kurum işleminin iptaline yönelik olup; Kurum’un davacının, tarımsal faaliyetinin varlığına ve daha önce kabul ettiği sigortalılık sürelerinin gerçekliğine ilişkin bir itirazı olmaksızın ne var ki, salt tescile esas aldığı tevkifat kaydının Kurum’a intikal etmediğine dair gerekçesi ile sigortalının ve yapılandırmanın iptaline karar vermesi karşısında mahkemece, tespite ilişkin olarak verilen hükümde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki; kurumun tahsil olunan primlerin iadesi yolundaki savunması üzerinde durulup davacının, 4/a kapsamındaki sigortalılık süresi, prim ve yaşa ilişkin tahsis koşulları irdelenip belirlenmesi noktası ikmal edilmeksizin ve bu kapsamda; prim borçlarının ödenmesinin sağlanıp tahsis koşullarının gerçekleştiği kanaatine varılması halinde aylık başlangıcının ödemeyi takip eden ay başı olacağı gözetilip sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.