Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/420 Esas 2015/1913 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/420
Karar No: 2015/1913
Karar Tarihi: 27.05.2015

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/420 Esas 2015/1913 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, internet üzerinde yanıltıcı ve hile unsuru barındıran bir iş ilanı paylaşarak mağdurları dolandırmış ve mahkum olmuştur. Mahkeme, kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmadığını belirtmiştir. Ancak yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi sebebiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 6. maddesi: Basın ve yayın yolu ile deyiminden; her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim aracıyla yapılan yayınlar anlaşılır.
- 5327 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 158/1-g maddesi: Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturur.
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi: Mahkemece verilen hükümlerin temyiz veya tefhim yoluyla düzeltilmesine ilişkin hükümleri düzenler.
- 1412 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 321. maddesi: Temyizden dönen kararların infazına ilişkin hükümleri düzenler.
- 1412 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 322. maddesi: Düzeltmenin mümkün olduğu hallerde nasıl yapılacağına ilişkin hükümleri düzenler.
23. Ceza Dairesi         2015/420 E.  ,  2015/1913 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Şikayetçinin internette gördüğü iş ilanı üzerine iletişime geçtiği sanığın, kendisine işe girmesi için gemi adamı cüzdanı almaları gerektiğini söyleyip masraf olarak 500 TL göndermesini istediği, şikayetçinin de belirtilen miktar parayı sanığın hesabına göndermesine rağmen sanığa ulaşamadığı, bu şekilde sanığın hileli hareketlerle menfaat temin ettiğinin iddia edildiği olayda,
    5237 sayılı TCK"nın 6. maddesinde “Basın ve yayın yolu ile deyiminden; her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim aracıyla yapılan yayınlar” anlaşılır denilmekle internet yoluyla yapılan yayınların da basın ve yayın aracı olarak kabulünün gerekeceği, bu bağlamda şikayetçinin sanık tarafından internet üzerinde yer alan “Dünya ve Türk mutfakları konusunda kendisini yetiştirmiş beş yıldızlı otel ve tatil köyü tecrübeli 12 ay çalışabilecek yurt içi ve yurt dışı destinasyonlarımızda ve müşterimiz olan dünya otellerinde ve uluslararası cruise gemilerinde görev vereceğimiz seyahat sorunu olmayan mutfak personeli alınacaktır” içerikli, yanıltıcı ve hile unsuru barındıran ilanı görmesi üzerine, ilandaki numarayı arayarak irtibat kurmuş olması ve istenilen 500 TL göndermesi karşısında, sanığın ikrarı, şikayetçi beyanları, PTT dekontu ile tüm dosya kapsamına göre sanığın eyleminin 5327 sayılı TCK"nın 158/1-g maddesinde düzenlenen basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.


    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkralarından adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “60 gün”. “50 gün” ve “1.000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün", "4 gün" ve "80 TL" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara