Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2020/669 Esas 2020/749 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2020/669
Karar No: 2020/749

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2020/669 Esas 2020/749 Karar Sayılı İlamı

 

 

 

                    T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2020/669

KARAR NO  : 2020/749      

KARAR TR  : 14/12/2020

 

ÖZET: 3. şahsa ait taşınmazda bulunan kaynak suyunun, plan ve proje kapsamı haricinde, davalı idareye ait Üs Bölgesine götürülmesi sebebiyle, davacının maliki olduğu taşınmazda meydana gelen zararın tazmini istemiyleaçılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

K A R A R

 

          Davacı                             : E.S.

          Vekili                             : Av. H.Ö.B.

          Davalı                          : İçişleri Bakanlığı (Adli Yargıda)

          Vekilleri                        : Av. G.D. Av. P.Ç.T.

          Davalı                          : Milli Savunma Bakanlığı (Adli ve İdari Yargıda)

          Vekili                             : Av. E.Y.

 

          O L A Y                        :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Hakkari ili Çukurca ilçesi Üzümlü Köyü Binmerga mevkiinde bulunan 107 ada 51-42 ve 79 ile 108 ada15 parsel sayılı taşınmazların maliki olduğunu, belirtilen taşınmazlar üzerinde yıllarca tarım ve araziyi sulayabilmek için H.K."nın maliki olduğu taşınmazın sınırları içinden çıkan kaynak suyunu kullandığını, sulama ihtiyacını fazlasıyla karşılayan kaynak suyunun hemen altında bir tane havuzun yapıldığını ve bu havuzda biriken sularla diğer taşınmaz sahiplerinin arazilerinin sulandığını, ancak Hakkari ili Çukurca ilçesi Üzümlü Köyünde bulunan Ateş Tepe Üs Bölgesi yetkilileri tarafından proje dışında yetkisiz ve haksız bir şekilde el atıldığını, bu nedenle kaynak suyundan sadece bahse konu üs bölgesinin faydalandığını, haksız fiil kapsamında olan bu eylem nedeniyle müvekkilinin arazisini sulayamaması ve ürün elde edememesinden dolayı uğramış olduğu 10 yıllık zararın bilirkişiler marifetiyle hesaplanarak davalılardan tahsil edilmesini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, genel su niteliğindeki dava konusu suya haksız olarak el atılması nedeniyle tarım arazilerini sulayamayan ve bu nedenle zarara uğraya müvekkilin dava tarihinden itibaren geriye dönük olarak 10 yıl boyunca uğradığı zararın tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olmadığı anda dava değeri arttırılmak üzere şimdilik 50 TL maddi tazminatın, her yıla ait zararın muaccel olduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

          ÇUKURCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 03/09/2020 gün, E:2017/34, K:2020/38 sayılı dosyada "...Dava dilekçesindeki anlatımlar, mahkemece yapılan keşif, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının taşınmazları üzerinde tarım ve araziyi sulayabilmek için H.K."nın maliki olduğu taşınmazın sınırları içinden çıkan kaynak suyunu kullandığı, sulama ihtiyacını karşılayan kaynak suyunun hemen altında bir tane havuzun yapıldığı ve bu havuzda biriken sularla diğer taşınmaz sahiplerinin arazilerinin sulandığı, Hakkari ili Çukurca ilçesi Üzümlü Köyünde bulunan Ateş Tepe Üs Bölgesi yetkilileri tarafından proje dışında sulama havuzunun tahrip edildiği ve H.K."nın taşınmazında bulunan suyun borular yardımıyla üst bölgesine taşındığı; bu kapsamda davacıya ait “Dava konusu taşınmazlara dava tarihi itibariyle fiilen el atılmadığı gibi tahrip edilen havuzun ve Ateş Tepe Üs Bölgesi yetkilileri tarafından üst bölgesine çekilen su kaynağının davacının taşınmazlarında bulunmadığı anlaşılmakla; tüm dosya kapsamı ve Uyuşmazlık Mahkemesi"nin 2019/651 Esas, 2019/819 Karar sayılı emsal nitelikteki ilamı da dikkate alınarak, davanın, idarenin görevinde olan kamu hizmetini yürüttüğü sıradaki eyleminden doğan zararın giderilmesine yönelik olarak açıldığının, Kamu hizmetinin, yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin; kamu yararına uygun şekilde işletilip işletilmediğinin; hizmet kusuru ya da başka bir nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının yargısal denetiminin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde “idari dava türleri” arasında sayılan “idari işlem ve eylemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılacak tam yargı davası” kapsamında, idari yargı yerlerince yapılması gerektiği" görüşüyle "Mahkemenin Görevsizliğine" kesin olarak karar vermiştir.

          Davacı vekili benzer taleple idari yargı yerinde dava açmıştır.

          VAN 1. İDARE MAHKEMESİ: 14/10/2020 tarih ve 2020/1121 sayılı kararla "İdarenin işlevi sırasında bir hareketi, bir olayı, bir tutumu; idari karar ve işlemle ilgisi olmayan, başka bir deyişle öncesinde, temelinde bir idari karar veya işlem olmayan salt maddi tasarrufları anlatır. İdarenin, yasalara uygun bir kamulaştırma işlemi yapmadan kişinin malına el koyması ve o mal üzerinde kişinin gereği gibi tasarruf yapma imkanını önlemesidir. Dolayısıyla, Kamulaştırma Kanunu’nda öngörülen usul ve yöntemlere uygun idari nitelikte uygulama işlemleri yapılmaksızın, kişinin mülkiyetinde bulunan taşınmaza fiilen el atılmasının, "haksız fiil" niteliğinde olduğu açıktır.

          Öte yandan; İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

          Dosyanın incelenmesinden; Hakkâri ili. Çukurca ilçesi, Üzümlü Köyü, Binmerga Mevkii, 107 ada, 42, 51 ve 79 parsel, 108 ada, 15 parsel sayılı taşınmazların maliki davacı tarafından, taşınmazları dışında bulunan, arazilerini sulayabilmek için kullandığı kaynak suyuna Hakkari ili, Çukurca ilçesi, Üzümlü Köyü"nde bulunan Ateş Tepe Üst Bölgesi yetkilileri tarafından haksız bir şekilde müdahale edilerek su boruları ile yalnızca üst bölgesine su götürüldüğü, kaynak sudan yalnızca üst bölgesinin faydalandığından bahisle, davalı idarenin kusurlu eylemi nedeniyle taşınmazlarını sulayamadığı ve ürün elde edemediği ileri sürülerek 30.05.2017 tarihinden itibaren geriye doğru 1 yıllık zarar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50,00-TL maddi tazminatın zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

          Bakılan davada, dava dışı 3. bir şahsa ait taşınmaz sınırlarında bulunan kaynak suyunun davalı idare tarafından, plan ve proje kapsamı haricinde, davalı idareye ait Hakkâri ili, Çukurca ilçesi, Üzümlü Köyünde bulunan Ateş Tepe Üst Bölgesine su götürmek için yapılan çalışmadan dolayı, davacı tarafından suyun kullanılamaması nedeniyle meydana gelen zararın tazmini söz konusu olduğundan, davanın haksız fiilden doğan bir tazminat davası sayılacağı kuşkusuzdur.

          Belirtilen duruma ve davanın niteliğine göre, açılan dava ile bir idari tasarrufun iptalinin ya da böyle bir tasarruf nedeniyle uğranılan zararın tazmininin istenilmemiş bulunması karşısında, haksız fiilden doğan zararların tazmini davasının, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

          Açıklanan nedenlerle;

          1- Adli yargının görev alanına giren davada Mahkememizin görevli olmadığına,

          2- 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19"uncu maddesi uyarınca Çukurca Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2017/34. K:2020/38 sayılı dava dosyasının istenilmesine,

          3- Görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin görev konusunda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine" karar vererek 20/10/2020 tarih ve 2020/1121 esas sayılı üst yazı ile Mahkememize müracaat etmiş, başvuru 30/10/2020 tarihinde kayıt altına alınmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesinin Burhan ÜSTÜN’ün başkanlığında, Üyeler Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN’ın katılımlarıyla yapılan 14.12.2020 tarihli toplantısında:

I-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, Mahkemece idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU’nun, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, 3. bir şahsa ait taşınmaz sınırlarında bulunan kaynak suyunun davalı idare tarafından, plan ve proje kapsamı haricinde, davalı idareye ait Üs Bölgesine götürülmesi sebebiyle, davacının maliki olduğu taşınmazda suyun kullanılamaması nedeniyle meydana gelen zararın tazmini istemi ile açılmıştır.

          İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu; özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men"i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerince çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden, davacının maliki olduğu taşınmazları dışında bulunan, arazilerini sulayabilmek için kullandığı 3. bir şahsa ait taşınmaz sınırları içinde bulunan kaynak suyunun Hakkari ili, Çukurca ilçesi, Üzümlü Köyü"nde bulunan Ateş Tepe Üst Bölgesine götürüldüğü, kaynak suyundan yalnızca üst bölgesinin faydalandığı, davacının taşınmazlarının artık sulanamaması nedeniyle verimsizleştiğinden bahisle dava açıldığı belirlenmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri: a)İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b)İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c)Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmıştır.

Dava dilekçesi ve Çukurca Asliye Hukuk Mahkemesinin gerekçeli kararından da açıkça anlaşılacağı üzere, 3. bir şahsa ait taşınmaz sınırlarında bulunan kaynak suyunun davalı idare tarafından, plan ve proje kapsamı haricinde, davalı idareye ait Üs Bölgesine götürüldüğü, davacının maliki olduğu taşınmazda suyun kullanılamaması nedeniyle meydana gelen zararın tazmini istemi ile söz konusu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre ve yukarıda belirtilen genel ilkeler çerçevesinde idarenin plan ve proje kapsamı haricinde gerçekleştirdiği haksız fiil niteliğindeki eyleminden doğan zararların tazminine yönelik davanın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli bulunmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, Van 1. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Çukurca Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.09.2020 gün ve E:2017/34, K:2020/38 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

             

              S O N U Ç: Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle,Van 1. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, Çukurca Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.09.2020 gün ve E:2017/34, K:2020/38 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 14.12.2020 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

Başkan

Burhan

ÜSTÜN

Üye

Şükrü

BOZER

Üye

Mehmet

AKSU

Üye

Birol

SONER

 

 

 

 

 

 

Üye

Aydemir

TUNÇ

Üye

Nurdane

TOPUZ

Üye

  Ahmet

ARSLAN

 

Hemen Ara