Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/7133 Esas 2022/9647 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7133
Karar No: 2022/9647
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/7133 Esas 2022/9647 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2022/7133 E.  ,  2022/9647 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
    İlk DereceMahkemesi : Manavgat İş Mahkemesi



    Dava, iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf isteminin kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacılar vekili dava dilekçesinde, "...'in davalı iş yerinde elektrik teknisyeni olarak çalışmakta iken 18/04/2016 tarihinde saat 10:45 sularında D400 kara yolu aydınlatma bakım onarım işinin yürütümü sırasında iş kazası geçirdiği, davacıların 29 yaşında olan ve geçimlerini sağlayan oğullarının ölümü nedeniyle destekten yoksun kaldırları, 5.000,00 TL maddi tazminatı 175.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 180.000,00 TL'nin davalılardan, sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini" talep ve dava etmiştir.

    II-CEVAP:
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, "Mevzuat gereği, dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine başvuru yapılmasının dava şartı haline geldiği, işbu davanın dava şartı yerine getirilmeden ikame edildiğini, davanın reddinin gerektiği, araç işletenin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini" talep etmiştir.
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, "Müvekkilinin kazadan önceki kavşaktan kalkış yaptığı, kavşak ile olay yeri arasının 100 metre civarında olduğu, dolayısıyla kavşaktan yeni kalkan bir aracın belirtilen sürate erişmesinin mümkün olmadığı, önündeki aracı solladığı anda işaret dubasının dibinde oturan maktul işçiyi gördüğü ancak kazayı engelleyemediği, kara yollarında çalışma şartlarını düzenleyen tedbirler alınmadan çalışma yapan Tedaş görevlilerinin tam kusurlu oldukları, çalışma alanına koyulduğu iddi edilen uyarı dubalarının birbirine iple bağlı ve toplam 3-4 adet olup aralarındaki mesafenin çok kısa olduğu, öte yandan işaret dubasının hemen dibinde oturan müteveffanın kendi güvenliği içinde gerekli önlemleri almadan tedbirsizce çalışmaya devam etmesinin de gözardı edilemeyeceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini" talep etmiştir.
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, "kazanın meydana gelmesinde tek kusurlunun diğer davalı sürücü olduğunu, müvekkilinin tüm güvenlik önlemlerini aldığını, tüm uyarı ve işaretlerine rağmen sürücünün trafik kurallarını ihlal ederek kazaya sebep olduğunu, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini" talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    "A) 1-Davacı ...'in maddi tazminat davasının kabulü ile; 73.543,82 TL'nin kaza tarihi olan 18/04/2016 tarihinden, davalı ...Ş. Yönünden dava tarihi olan 26/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...Ş. Yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
    2- Davacı ...'in manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 25.000,00 TL'nin kaza tarihi olan 18/04/2016 tarihinden, davalı ...Ş. Yönünden dava tarihi olan 26/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...Ş. Yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
    B) 1-Davacı ...'in maddi tazminat davasının kabulü ile; 74.121,46 TL'nin kaza tarihi olan 18/04/2016 tarihinden, davalı ...Ş. Yönünden dava tarihi olan 26/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...Ş. Yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
    2- Davacı ...'in manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 25.000,00 TL'nin kaza tarihi olan 18/04/2016 tarihinden, davalı ...Ş. Yönünden dava tarihi olan 26/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...Ş. Yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
    C) Davacı ...'nun manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 20.000,00 TL'nin kaza tarihi olan 18/04/2016 tarihinden, davalı ...Ş. Yönünden dava tarihi olan 26/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...Ş. Yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine," şeklinde karar verilmiştir.
    B-Bölge adliye mahkemesi kararı
    “…Manevi tazminattan sorumluluğu bulunmayan davalı ...'nın hükmedilen bu tazminatlardan sorumlu tutulması isabetsiz olduğundan, davalı sigortacının bu yöne ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmüştür.
    Olayın oluş şekli, tarafların sıfatları, işgal ettikleri makam, olay tarihi ve paranın o tarihteki alım gücü, ekonomik şartlar, hak ve nasafet kuralları, olayın meydana gelmesinde kazalı müteveffanın % 20 oranında kusurlu bulunması ile davaların olay nedeniyle duydukları elem ve acı birlikte değerlendirildiğinde, anne ve baba olan davacılar lehine takdir edilen manevi tazminat tutarlarının düşük olduğu, her biri için 50.000,00 TL manevi tazminatın makul ve hakkaniyete uygun olacağı, davacı kardeş lehine hükmedilen manevi tazminatın makul olduğu kabul edilmiş; bu haliyle, davacı tarafın istinaf başvurusu kısmen yerinde görülmüştür.
    Açıklanan nedenlerle, davalı ...'ın istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddi; davacı tarafın ve davalı ...'nın istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ayrı ayrı kısmen kabulü ile yargılamada eksiklik bulunmadığından ve yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç olmadığından, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle,
    “A) Davalı ... Dağ. A.Ş.'nin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine,
    B) Davacının ve davalı ...'nın istinaf başvurularının kısmen kabulü ile, HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına,
    C) 1.Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile;
    a) Davacı ... yönünden;
    - 73.543,82 TL maddi tazminatın olay tarihinden (18/04/2016'dan) itibaren (davalı ...Ş.yönünden dava tarihi olan 26/10/2016'dan itibaren) yasal faiziyle birlikte (davalı ...Ş.yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
    - 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden (18/04/2016'dan) itibaren yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ...'tan alınarak bu davacıya verilmesine,
    - Davalı ...Ş.'ye yöneltilen ve fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
    b) Davacı ... yönünden;
    - 74.121,46 TL maddi tazminatın olay tarihinden (18/04/2016'dan) itibaren (davalı ...Ş.yönünden dava tarihi olan 26/10/2016'dan itibaren) yasal faiziyle birlikte (davalı ...Ş.yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
    - 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden (18/04/2016'dan) itibaren yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ...'tan alınarak bu davacıya verilmesine,
    - Davalı ...Ş.'ye yöneltilen ve fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
    c) Davacı ... yönünden;
    - 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden (18/04/2016'dan) itibaren yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ...'tan alınarak bu davacıya verilmesine,
    - Davalı ...Ş.'ye yöneltilen ve fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,” şeklinde hüküm kurulmuştur.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı ... vekili, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “İncelemenin Kapsamı” başlığını taşıyan 355.maddesinde: “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.”
    Aynı kanunun “ Karar ve Tebliği” başlığını taşıyan359.maddesinde ise “Karar aşağıdaki hususları içerir:
    a) Kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi ile başkan, üyeler ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları, sicil numaraları.
    b) Tarafların ve davaya ilk derece mahkemesinde müdahil olarak katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin adı, soyadı ve adresleri.
    c) Tarafların iddia ve savunmalarının özeti.
    ç) İlk derece mahkemesi kararının özeti.
    d) İleri sürülen istinaf sebepleri.
    e) Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan veya olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep.
    f) Hüküm sonucu ile varsa kanun yolu ve süresi.
    g) Kararın verildiği tarih, başkan ve üyeler ile zabıt kâtibinin imzaları.
    ğ) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi.
    (2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    (3) (Ek fıkra: 22.07.2020 - 7251 S.K./38. md) Bölge adliye mahkemesi, başvurunun esastan reddi kararında, ileri sürülen istinaf sebeplerini özetlemek ve ret sebeplerini açıklamak kaydıyla, kararın hukuk kurallarına uygunluk gerekçesini göstermekle yetinebilir.
    (4) (Ek fıkra: 20/7/2017-7035 S.K./30. md) Temyizi kabil olmayan kararlar, ilk derece mahkemesi tarafından; temyizi kabil olan kararlar ise bölge adliye mahkemesi tarafından resen (Ek ibare: 22.07.2020 - 7251 S.K./38. md) tebliğe çıkarılır.” düzenlemesi yer almaktadır.
    Belirtilen açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, ilk derece mahkemesince verilen kararın davalı ...’a 31.08.2021 tarihinde tebliğ edildiği, iş bu davalının da kararı 01.09.2021 tarihli dilekçesiyle süresi içerisinde istinaf etmesi sonucu, bu talep hakkında da bir karar verilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda bu istinaf istemi değerlendirilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları dikkate alınarak sair yönleri incelenmeksizin ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin hükmü bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara