Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/300 Esas 2011/1057 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/300
Karar No: 2011/1057

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/300 Esas 2011/1057 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, iş sözleşmesinin davalı işverence geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer hakları ile işe başlatmama tazminatının belirlenmesini istedi. Davalı işveren ise davacının görev başında uyumak suretiyle işin güvenliğini tehlikeye düşürdüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savundu. Mahkeme, davacının görevi başında uyuduğunun kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verdi. Ancak Yargıtay, davacının görevi başında uyumak suretiyle işin güvenliğini tehlikeye düşürdüğünü belirledi ve davacının eyleminin haklı fesih sebebi teşkil ettiği sonucuna vardı. Bu nedenle, yerel mahkemenin kararı bozularak davalarının reddine karar verildi. Kararda, İş Kanunu'nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca hüküm bozuldu ve davacının ödemiş olduğu vekâlet ücreti davalıya ödendi. İlgili kanun madde, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshine ilişkindir.
(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2011/300 E.  ,  2011/1057 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı yetkilisi tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işverence geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine karar verilmesini, çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer hakları ile işe başlatmama tazminatının belirlenmesini istemiştir.
    Davalı işveren, davacının birçok kez uyarılmasına rağmen görev başında uyumak suretiyle işin güvenliğini tehlikeye düşürdüğünü, iş sözleşmesinin bu nedenle haklı olarak feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece davacı işçinin görevi başında uyuduğunun kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı işveren tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğine göre davalıya ait işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalışan davacının görev başında iken uyuduğunu tespit edildiği gerekçesi ile iş sözleşmesi feshedilmiştir.
    Davalı şirketin bir güvenlik şirketi olduğu ve birçok şirketin güvenlik hizmetlerini üstlendiği, davacının bu kapsamda güvenlik görevlisi olarak çalıştığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Fesihten önce 15.12.2008 tarihinde güvenlik hizmetleri üstlenilen firmalardan dava dışı ... Ltd.Şti.tarafından görevi başında uyuduğunun tutanakla tespit edilerek davalı şirkete bildirilmesi üzerine davacıya ihtar verildiği, 2.4.2009 tarihlerinde İş Bankasına ait Koniteks firmasının güvenlik hizmetleri yürütülürken yine davacının gece nöbeti sırasında uyuduğunun bildirildiği, son olarak 22.05.2009 tarihinde Koniteks firması yetkilileri tarafından yapılan kontrollerde görevi başında uyuduğunun bildirilmesi üzerine işin güvenliğini tehlikeye düşürdüğü gerekçesi ile iş sözleşmesi feshedilmiştir. Son davranışı ile ilgili olarak görevi başında uyuduğunu belgelemek amacıyla telefonla video kaydı çekilmiş olup, yapılan bilirkişi incelemesinde görüntünün net olmadığı ve çözünürlülüğünün düşük olduğu belirtilmekle birlikte, dosyaya ibraz edilen vesikalık fotoğraf ile saç şekli, kaş ve çene yapısı yönünden kısmi benzerlikler gösterdiği açıklanmıştır. Davacı hakkında tutulan tutanak ve tanık anlatımları, telefonla çekilen video kaydı ve davacının daha önce benzer davranışları ile ilgili düzenlenen tutanak ve ihtar birlikte değerlendirildiğinde davacının görevi başında uyumak suretiyle işin güvenliğini tehlikeye düşürdüğü sonucuna varılmaktadır. Davacının eylemi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-ı maddesi kapsamında olup, fesih için haklı neden teşkil etmektedir. Böyle olunca davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olmuştur.
    Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
    1-)Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-)Davanın REDDİNE,
    3-)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    4-)Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı ( 30,00) TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, 5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.100,00- TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6-)Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 22.09.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Hemen Ara