Esas No: 2015/361
Karar No: 2015/1910
Karar Tarihi: 27.05.2015
Doladırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/361 Esas 2015/1910 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Doladırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar ... ile ..."ün evli oldukları, sanık ..."in ise sanık ..."in annesi olduğu, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde gazetelere ilan veren şikayetçilere ulaşıp kendilerini farklı isimlerle tanıttıkları ve evlenme vaadi ile şahıslardan menfaat temin etmeye karar verdikleri, bu kapsamda; 18/11/2008 tarihinde sanıklardan ... ve ..."ün katılan ..."in özel bir televizyon kanalına evlenmek için verdiği ilan üzerine katılanla iletişim kurdukları, sanık ...in kendisini ... ismiyle tanıttığı, ...in ise abisi... olarak tanıttığı, katılandan 3 adet altın bilezik, 1 bayan saati, 1 çift küpe, 1 adet altın yüzük ve 350 TL parayı evlenme vaadiyle aldıkları, katılanı bir giyim mağazasına götürdükleri, elbiseleri denemek için kabine girdiği sırada sanıkların olay yerinden kaçtığı, katılanın toplam zararının 3.710 TL olduğu; 10/02/2009 tarihinde şikayetçi ..."nın evlenmek amacıyla gazeteye verdiği ilan üzerine sanık ...in kendisini ... olarak tanıtarak iletişim kurduğu, şikayetçiyle buluştukları, sanık ...il"in abisi, sanık ..."nın yengesi, sanık ..."nin ise teyzesi olarak kendilerini tanıttıkları, sanıkların şikayetçiden toplam 4.000 TL değerinde 3 adet bilezik, 1 adet kolye, zincir ve yüzükle birlikte 500 TL parayı evlenme vaadiyle alıp çeşitli bahanelerle şikayetçinin yanından ayrıldıkları; 12/08/2009 tarihinde katılan ... ...nın evlenmek amacıyla gazeteye verdiği ilan üzerine sanık ..."nın kendisiyle iletişim kurduğu, katılanla buluştukları, sanık İsmail"in abisi, sanık ...in yengesi olarak kendilerini tanıttıkları, sanıkların katılandan toplam 6.500 TL değerinde altın ve kıyafeti evlenme vaadiyle alıp çeşitli
bahanelerle katılanın yanından ayrıldıkları; 16/12/2009 tarihinde şikayetçi ..."ın evlenmek amacıyla gazeteye verdiği ilan üzerine sanık ...nın kendisiyle iletişim kurduğu, şikayetçiyle buluştukları, sanık ...l"in abisi, sanık ..."in yengesi, sanık ..."nin de annesi olarak kendilerini tanıttıkları, sanıkların şikayetçiden yaklaşık 2.300 TL değerinde altın ve kıyafeti evlenme vaadiyle alıp çeşitli bahanelerle şikayetçinin yanından ayrıldıkları, sanıkların bu şekilde fikir ve eylem birliği içerisinde dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda, sanık, katılan ve şikayetçi beyanları, olay ve teşhis tutanakları ile tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olup, sanığı yargılama sürecinde bizzat gözlemleyen yerel mahkemece, hüküm fıkrasında “sanık hakkında tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkememizde olumlu kanaat oluşması” şeklindeki erteleme kararına ilişkin gerekçenin denetime elverişli, yasal ve yeterli olması karşısında, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, ilgili hüküm fıkralarından adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “60 gün”, “50 gün” ve “1.000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “4 gün” ve “80 TL” adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.