Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6573 Esas 2022/9594 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6573
Karar No: 2022/9594
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6573 Esas 2022/9594 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2022/6573 E.  ,  2022/9594 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, hizmet ve iş kazası tespiti istemlerine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirkete ait ... İli ... ilçesi ... Mahallesinde bulunan ... Tarım Gıda Ürünleri Otomotiv İthalat İhracat Ticaret ve Nakliyat Ltd. Şti.'de 15/08/2014 tarihinde işçi olarak çalışmaya başladığını, çalıştığı sırada iş kazası geçirdiğini, bununla ilgili ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 2016/16 Esas sayılı dosyasında davalı işveren hakkında maddi ve manevi tazminat istemli dava açıldığını ve bu davanın derdest olduğunu, davalı işyerinin yaz sezonu boyunca sigortasız işçi çalıştırdığını, sigortasız işçinin iş kazası geçirmesi halinde de kaydı olmayan işçiyi işten çıkardığını, Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğünün 22.03.2016 tarih ve ... nolu kararı ile mevcut belgelerle iş kazası yönünden tespit yapılamadığını beyan ettiğini, davacının iş kazası geçirdikten sonra da işyerinde çalışmaya zorlandığını, davacının durumunun kötüleşmesi üzerine 09.09.2014 tarihinde önce ... Devlet Hastanesine, sonra ... Devlet Hastanesine davalı şirket elemanlarınca götürüldüğünü, ağrılarının devam etmesi üzerine yazılı olmayan iş akdinin davalı tarafça fiilen sonlandırıldığını, davacının iş yerinde çalıştığına dair fotoğraf ve görüntü kayıtları olduğunu, davacının iş yerinde kız kardeşleri ..., ... ve kuzeni ... ile birlikte çalışmakta iken, kendisi iş kazası nedeniyle kovulduğu, diğerlerinin sigortasız olarak çalışmaya devam ettiklerini, davalı iş yerinin ticari defterleri, ihracat kayıtları incelendiğinde, binlerce ton yaş üzüm alıp satan bu şirketin işlerinin yalnızca üç beş sigortalı işçi tarafından yürütülmesinin mümkün olmadığını, davacı gibi sigortasız çalışan çok sayıda işçi bulunduğunu, davacının kız kardeşleri ile kuzeninin de sigortasız çalıştırıldığını, yoksulluk ve işsizlik nedeniyle davacı işten kovulduktan sonra dahi aynı işyerinde çalışmaya devam ettiklerini, davacının davalı işyerinde 15.08.2014’ten kaza tarihi olan 05.09.2014 tarihine kadar fazla mesai de yapmak suretiyle işçi olarak çalıştığını, sigortasız çalıştırıldığını ve iş kazasının resmi makamlara bildirilmediğini, davacının davalı iş yerinde 15.08.2014 tarihinde çalışmaya başladığının, sigorta başlangıç tarihinin 15.08.2014 tarihi olduğunun, çalışmanın 09.09.2014 gününe kadar devam ettiği, ayrıca davacının 05.09.2014 tarihinde mesai saatler içerisinde geçirmiş olduğu kazanın iş iş kazası olarak tespitine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
    II-CEVAP
    Feri müdahil ... vekili vekili cevap dilekçesi ile; kurum kayıtlarının resmi yazılı belge vasfında belgeler olduğunu, kayıtların aksi yönde iddiaların aynı nitelikteki belgelerle desteklenmesi ve ispatlanması gerektiğini, davanın ispat gücünden yoksun, belirsizlikler ihtiva eden delil otaya koyulmadığını ve kabulü mümkün olmayan bir dava olduğunu belirterek davanın hukuki dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu ve reddini talep etmiştir.
    Davalı işveren vekili davacının davalı şirkete ait işyerinde çalışmadığını, davalı şirketin sigortasız işçi çalıştırmadığını, SGK tarafından yapılan araştırmada sigortasız çalışma ve iş kazasına yönelik bir tespit yapılamadığını, fotoğrafların delil olmayacağını, kanıt değeri bulunmadığını, ... Şirketi ile ... Tarım Ürünleri Şirketi arasında herhangi bir bağ olmadığını, davacının çalıştığı işyerinin adını bilmemesinin olağan yaşam koşulları ile bağdaşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    1-Davanın kabulü ile;
    2-Davacı ... T.C. Kimlik Numaralı ...'ın, ... sayılı davalı ... Tarım Gıda Ürün.İhr.Tic. ve Nak.Ltd.Şti. isimli iş yerinde;
    15/08/2014-09/09/2014 tarihleri arasında toplam 24 gün süreyle tam zamanlı olarak çalıştığının tespitine,
    3-Bu çalışmalarının Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirilmediğinin ve bildirimi yapılmayan bu günlerde dönemin asgari ücret aldığının tespitine,
    Davacı ...'ın davalı ... Tarım Gıda Ürün.İhr.Tic. ve Nak.Ltd.Şti isimli iş yerinde; 05/09/2014 tarihinde geçirdiği kazanın 5510 sayılı Kanun'un 13.maddesine göre iş kazası olduğunun tespitine
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 22.09.2021 tarih, 2017/28 Esas ve 2021/549 Karar sayılı kararına yönelik davalı vekili ve fer'i müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı vekili, davacının müvekkiline ait işyerinde çalışmadığını, müvekkili şirketin sigortasız işçi çalıştırmadığını, bilirkişi kök ve ek raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, dosyada davacının, iddia olunan dönemde davalı şirkete ait iş yerinde çalıştığına dair somut hiçbir delil bulunmamasına rağmen davanın kabulüne karar verilmesinin ve 18.01.2022 tarihli hükmün tamamlanması kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, ilk derece mahkemesinin 22.09.2021 tarihli kararı ve 18.01.2022 tarihli hükmün tamamlanması kararının bozulmasını istemiştir.
    Fer'i müdahil Kurum vekili, yetersiz tanık anlatımlarının hükme dayanak alındığını, Kurum kayıtları resmi yazılı belge vasfında olup, kayıtların aksinin aynı nitelikte belgelerle ispatlanması gerektiğini, karara esas alınan delillerin nitelikleri itibariyle işe başlangıç tarihini ispat edecek özellikler taşımadığını, Kurum kayıtlarında yapılan inceleme sonucunda; davacının davalı şirkette herhangi bir çalışmasının olmadığını ve çalışmadığı bir iş yerinde iş kazasına uğramış olduğunun tespitinin hukuka aykırı olduğunu, davanın ispatlanamadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    1-Hizmet Tespiti yönünden; dava, 5510 sayılı Kanun’un 86/9. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
    Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    Eldeki davada; Mahkemece, dosyaya ibraz edilen CD içerisindeki 242 adet fotoğraf çözümü bilirkişi marifetiyle dosya içerisine alınmış, yapılan incelemede fotoğrafların şirketin ...’deki işyerinde çekilmiş ve davalı şirketin isimlerinin kasalar üzerinde yazılı olup meyve dizim işinin yapıldığının belirlendiği, dinlenen tanık anlatımları ile de hizmet tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemenin hizmet tespitine ilişkin kararı eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
    Mahkemece yapılacak iş, davacının çalıştığını iddia ettiği ...’deki işyerinden 2014/8 ve 9. aylar dönem bordrosunda ismi bulunan işçi ...’nun ifadesine başvurulmalı, CD içerisindeki resimlerin mahkemenin kabulünde de olduğu üzere delil başlangıcı olduğu, resimler üzerinde tarih bulunmadığı, kabule konu hizmet süresi yönünden hizmetin başlangıcı ve bitişinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, çalışma olgusunun açıkça ortaya konulması için, komşu işyeri tanıkları tespit edilip dinlenilmeli ve varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    2- İş Kazası Tespiti yönünden ise; davaya konu olan ve tespiti istenen "iş kazası" mevzuatımızda 506 sayılı Kanunun 11-a ve 5510 sayılı Kanunun 13. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, her iki kanunda da iş kazası tanımlanmamış, kazanın hangi hal ve durumlarda iş kazası sayılacağı yer ve zaman koşulları ile sınırlandırılarak belirlenmiştir
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 13. maddesinde İş Kazası;
    "a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
    b)İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
    c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
    d) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
    e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaydır." şeklinde belirlenmiştir.
    İş kazası nedeniyle sosyal sigorta yardımlarının yapılabilmesi öncelikle Kurumun zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası olduğunu kabul etmesine bağlıdır. İş kazası olgusu Kurumca kabul edilmezse somut olayda olduğu gibi sigortalının ya da hak sahiplerinin olayın iş kazası olduğunu dava yolu ile tespit ettirmesi gerekmektedir.
    Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında incelemeye konu dava değerlendirildiğinde,
    Hizmet tespitine ilişkin olarak çalışma olgusunun belirlendikten sonra; dosyada mevcut hastane kayıtlarından yaralanma olayı sabit ise de meydana geldiği iddia olunan kazaya ilişkin eksik bulunması halinde tüm tedavi ve muayene kayıtları ilgili hastaneden celp edilerek irdeleme yapılmalı, toplanan ve toplanacak delillere göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı ve feri müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 23/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara