MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın sahibi ve yetkilisi olduğu şirkette parkomat görevlisi olarak çalışan sanığın otoparka giren araçlardan para aldığı halde fiş kemeyerek ve eski tarihli fişleri araçların üstüne koyarak aldığı paraları şirkete vermediği iddia ve kabul olunan somut olayda; sanığın 19/06/2012 tarihli celsede “... bulvarındaki bankanın önünde para aldığım söylenen tarihte ben o yerde görevli değildim” şeklinde beyanda bulunması, sanık müdafiinin temyiz dilekçesi ekinde sanığın 21/03/2011 tarihinde ...Caddesinde kestiğini belirttiği fiş örneklerini ibraz etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; tutanak tarihinde sanığın ve tanık olarak dinlenen diğer çalışanların görev yer ve zamanlarını araştırılması,olay tarihinde hangi bölgede görevli olduklarının tespit edilmesi,varsa bu konuda katılan şirkette görevlendirmeye ilişkin belgelerin getirtilmesi, ... Caddesi bölgelerinin birbirlerine olan uzaklığının, her iki bölge için farklı bir çalışanın görevlendirilip görevlendirilmediğinin araştırılması, sağır ve dilsiz olduğu anlaşılan tanık ..."in resen seçilecek tarafsız başka bir bilirkişi tercüman eşliğinde yeniden beyanının alınması, 21/03/2011 tarihli tutanakta cadde sorumlusu olarak imzası bulunan ..."in tanık olarak duruşmaya çağrılarak beyanına başvurulması,işe iade davasında dinlenen tanıkların beyanları da dikkate alınarak beyanlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,

Kabule göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 12 gün olarak tayin edilmesi,
TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı maddenin birinci fıkrasında gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.