Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/896 Esas 2022/9755 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/896
Karar No: 2022/9755
Karar Tarihi: 23.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/896 Esas 2022/9755 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi, hizmet tespiti istemine ilişkin açılan davanın kısmen kabulüne dair ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak, davayı reddetti. Davacı vekili tarafından temyiz edilen kararın eksik inceleme ve araştırma ile verildiği gerekçesiyle hatalı olduğu savunulmuş ve karar bozulmuştur. 506 sayılı Kanunun 79/10. (5510 sayılı Kanun’un m. 86/9.) maddesi gereği açılan hizmet tespiti davalarında, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği belirtilmiştir. Kamu kuruluşlarında geçen çalışmaların resmî kayıtlara dayandırılması ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması esas olduğu, Davacının eşinin kamu kurumu olan belediye bünyesinde ücretsiz çalışması hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve talep edilen dönemler yönünden davalı Belediyenin muhasebecisi, müdürleri, fen işleri biriminin şef amirlerinin dinlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddesi gereği, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri iş
10. Hukuk Dairesi         2022/896 E.  ,  2022/9755 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi Mardin 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı ve feri müdahil vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince yerel mahkeme kararı kaldırılarak, davanın reddine dair hüküm verilmiştir.
    Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle, müvekkilinin eşi ...'in davalı işyerinde 01/08/1985-31/01/1988 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı ... vekili, davanın beş yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davalı işyeri kamu kuruluşu olup, çalışmaların kayıtlara geçmesinin asıl olduğunu, tanık ile ispatın mümkün olmadığını belirterek kararı istinaf etmiştir.
    Feri Müdahil Kurum vekili, davanın reddini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk Derece Mahkemesince; "davanın kısmen kabulü ile, davacının 19/09/1985-23/12/1985 tarihleri arasında ve 21/03/1986 tarihinde davalı kurum nezdinde çalıştığının tespitine,"
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesince, A)Davalı ... ve feri müdahil SGK vekillerinin istinaf istemlerinin 6100 sayılı HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulü ile, ilk derece mahkemesinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı kararının kaldırılmasına,
    B) 1-Davanın reddine, karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, eksik inceleme ve araştırma ile verilen kararın hatalı olup bozulmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. (5510 sayılı Kanun’un m. 86/9.) maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
    Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    Somut olay bakımından davacının çalışmalarının bir kısmının geçtiğini ileri sürdüğü iş yeri belediye olup bir kamu kuruluşudur. Kamu kuruluşu olan davalı iş yerinde geçen çalışmaların resmî kayıtlara dayanılması ve ücretlerin yazılı belge ile ödenmesi esastır. Davacının eşinin , kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenle bildirim dışı kaldığı gereğince ve yeterince araştırma konusu yapılmamıştır. Davacının eşinin kamu kurumu olan belediye bünyesinde ücretsiz çalışması hayatın olağan akışına aykırı olup, kamu kuruluşundaki çalışmaların resmî kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıl olduğundan talep edilen dönemler yönünden yapılacak iş, davalı Belediyenin muhasebecisi, müdürleri, fen işleri biriminin şef amirlerini dinlenerek davacının eşinin ücretini nasıl aldığını belirlemek, kamu kuruluşlarında geçen çalışmanın yazılı belge ile kanıtlanması asıl olduğundan ancak ücretin başkaca şekilde ödendiğini fiili ve somut olarak tespit etmek suretiyle gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara