Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6815 Esas 2022/9696 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6815
Karar No: 2022/9696
Karar Tarihi: 23.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6815 Esas 2022/9696 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, iş kazasının tespiti istemine ilişkindir. Davacı, taşeron şirket bünyesinde çalışırken iş kazası geçirdiğini ve bu olayın iş kazası olarak kabul edilmesini talep etti. İlk Derece Mahkemesi davanın kabulüne karar verdi. Ancak davalıların temyiz başvurusunun ardından yapılan incelemede, mahkemenin hükmünün eksik olduğu ve infaza uygun olmadığı ortaya çıktı. Çünkü davacının iş kazası nedeniyle hangi işveren nezdinde çalıştığı belirtilmemişti. Bunun üzerine, İlk Derece Mahkemesi'nin verdiği hüküm bozuldu ve dosya ilk derece mahkemesine gönderildi.
İlgili kanun maddeleri:
- 5510 sayılı Kanun'un 13. maddesi: İş kazalarının tanımı yapılmış ve belirli sayıda koşul belirlenmiştir.
- 5510 sayılı Kanun'un 4. maddesi: Sigortalı niteliğini kazanmanın koşulları belirtilmiştir. Bu koşulların bir arada bulunması zorunludur.
10. Hukuk Dairesi         2022/6815 E.  ,  2022/9696 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
    İlk DereceMahkemesi : ... 2. İş Mahkemesi



    Dava, iş kazasının tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı kurum ve davalı ... İnş. San. ve Tic. Tur. Ltd. Şti vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı kurum ve davalı ... İnş. San. ve Tic. Tur. Ltd. Şti vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ...' in davalı taşeron şirket ... Mühendislik Şti. bünyesinde 26/09/2013 tarihinde meydancı olarak işe başladığını, ... Mühendislik, ... Yapı İnşaat Enerji Şti. ve ... İnşaat San Şti. ortaklığıyla kurulan ve ... Aziziye Mah, Toki 300 yataklı devlet hastanesi inşaatı yapımını üstlenen üst işveren ... Yapı & ... İnşaat Ortaklığı bünyesinde taşeron firma olarak hizmet verdiğini, müvekkilinin çalıştığı süre boyunca sigortasının yapılmadığını, davacının davalı işverenler nezdinde çalışırken herhangi bir koruyucu malzeme verilmemesine rağmen ... Mühendislik yetkilisinin emriyle inşaat kalıplarının sökülmesi için inşaata dayalı merdivene tırmandığını ve kalıbı söktüğü sırada tutunduğu demir çubuğun yerinden çıkması sonucu dengesini kaybederek 3 - 3,5 metreden beton zemine düşerek iş kazası geçirdiğini, iş kazasına ilişkin savcılıkta soruşturma başlatıldığını ve ceza mahkemesinde yargılama yapıldığını, bu nedenle davalarının kabulüne, 10/10/2013 tarihinde meydana gelen olayın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı kurum ve davalı ... İnş. San. ve Tic. Tur. Ltd. Şti vekilleri davanın reddini savunmuştur.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
    Davalı kurum ve davalı ... İnş. San. ve Tic. Tur. Ltd. Şti vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı kurum ve davalı ... İnş. San. ve Tic. Tur. Ltd. Şti vekilleri verilen kararın hatalı olduğunu belirtip, kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    5510 sayılı Kanun'un anlamında sigortalı niteliğini kazanmanın koşulları başlıca üç başlık altında toplanmaktadır. Bunlar: a) Çalışma ilişkisinin kural olarak hizmet akdine dayanması, b) İşin işverene ait yerde yapılması, c) Kanunda açıkça belirtilen sigortalı sayılmayacak kişilerden olunmaması şeklinde sıralanabilir. Sigortalı olabilmek için bu koşulların bir arada bulunması zorunludur. 5510 sayılı Kanunun 13. maddesinde ise iş kazası,
    "a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
    b)(Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
    c)Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
    d)(Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad) Bu Kanunun 4üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
    e)Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olay olarak tanımlanmıştır.
    Olayın, işkazası olarak kabul edilebilmesi için olaya maruz kalan kişinin 5510 sayılı Kanunun 4. maddesi anlamında sigortalı olması, olayın, 5510 sayılı Kanunun 13. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, olayın, iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur.
    Eldeki dava dosyası incelendiğinde mahkemece verilen hükmün eksik araştırmaya dayandığı ve ilgili kararın infaza elverişli bir şekilde oluşturulmadığı görülmektedir. Buna göre davayı konu olayın gerçekleştiği iş sahasında davalı şirketlerden oluşan üç işveren bulunduğu, mahkemece sadece davacının geçirdiği kazanın iş kazası olduğuna dair hüküm kurulduğu, davacının geçirdiği kazanın hangi işveren nezdinde çalıştığı sırada gerçekleştiğinin belirtilmediği gibi davalılar arasındaki ilişkinin de irdelenmediği ve bu şekilde kurulan bir hükmün infaza elverişli olmadığı anlaşılmakla, yukarıda belirtilen tüm bu hususların araştırılıp irdelenerek, infaza uygun bir hüküm tesis edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde kurulan hüküm isabetsizdir ve bozmayı gerektirir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı kurum ve davalı ... İnş. San. ve Tic. Tur. Ltd. Şti. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının, HMK'nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara