Esas No: 2022/4516
Karar No: 2022/9756
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4516 Esas 2022/9756 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/4516 E. , 2022/9756 K.Özet:
Dava, bir bankanın personellerinin prim bildirimlerinin eksik yatırıldığı iddiası ile kurum işleminin iptali için açılmıştır. İlk derece mahkemesi, davacının lehine karar vererek kurum işleminin iptaline ve davacıya ödeme yapılmasına hükmetmiştir. Ancak davalı kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuş ve Bölge Adliye Mahkemesi istinafın reddine karar vermiştir. Bunun üzerine davalı kurum vekili temyiz başvurusunda bulunmuş ve yapılan incelemede mahkemenin eksik inceleme yaptığı sonucuna varılmıştır. Sonuç olarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılmış ve davacının lehine verilen ilk derece mahkemesi kararı onanmıştır. İlgili kanun maddeleri ise şöyledir: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124. maddesi ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişi tarafından yapılan teftiş kararı ile ilgili kanun hükümleri.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
İlk DereceMahkemesi: ... 19. İş Mahkemesi
Dava, Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesi ile davacı bankanın bazı personellerinin prim bildirimlerinin eksik yatırıldığı iddiası ile davalı Kurumun 31.12.2014 tarihli teftiş raporu ek nitelikte aylık prim ve hizmet belgeleri düzenlenmesinin istendiğini, kuruma yaptıkları itiraza cevap verilmediğini, tahakkuk ettirilen idari para cezasının iptali için açtıkları davanın derdest olduğunu belirterek Kurum işleminin iptalini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece; Davanın Kabulü ile; Kurumun 15/02/2018 tarih ve 28856916- 1071429.34- 2.191.491 sayılı komisyon kararına yapılan itirazın kabulü ile kararın ve karara dayanak kurum işleminin iptaline, davacının iptale konu kurum işlemi dolayısıyla kuruma yapmış olduğu 17.094,86TL nin kuruma ödeme tarihi olan 16/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte hesaplanarak davalı kurumdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEME KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince; davalı Kurumun istinaf isteminin reddine " karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili Kurumun yapmış olduğu denetim neticesinde, davacının fazla mesailerinin olduğunun tespit edildiği, bu tespite karşı 30 gün içinde itiraz olmadığından alacağın kesinleştiği, davanın ... 22. İş Mahkemesi'nin 2017/364 Esas sayılı dosyasıyla derdest olduğu, fazla mesai gerçekleştiren kişilerin zorunlu dava arkadaşı olarak gösterilmedi gerektiğini, hem fazla mesainin ücrete dahil olduğunun kabuk etmekle hem de fazla mesailerin ödendiğini ikrar etmenin çelişkili olduğunu belirterek mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
IV-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Somut olay incelendiğinde, öncelikle, eldeki davada verilen kararın dava dışı sigortalıların da hak alanını ilgilendirmesi nedeniyle, 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124. maddesinde “…maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir…” hükmü uyarınca, ilgili sigortalılara (..., ..., ..., ... ve ...) usulüne uygun şekilde husumet yöneltilmeli, göstereceği bütün deliller toplandıktan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Diğer taraftan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişi tarafından yapılan teftiş sonrası, işçilerin yılda 270 saate kadar fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde bir hüküm bulunmasına rağmen, iş sözleşmelerinde temel ücretin belirlenmemesi, çalışma süresinin ve fazla çalışma sürelerinin belgelendirilmemesi, işçilere fazla çalışma ücreti ve serbest zaman arasında bir seçimlik hak tanınmaması ve iş sözleşmeleri sona eren işçilerin ihbar ve kıdem tazminatı hesaplamalarında temel ücretin değil sözleşmede yer alan ücret tutarının tamamının dikkate alınması nedenleriyle, haftalık bazda 45 saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücretine hak kazanmaları gerektiğine dair belirleme karşısında, fazla mesai yaptırılmadığının da iddia edildiği iş bu davada mahkemece, dava konusu dönemde bildirimi bulunan bordrolu çalışanların beyanlarına başvurulmalı, fazla mesai alacaklarına ilişkin herhangi bir dava açılıp açılmadığı irdelenmeli, açılmış ise sonuçları değerlendirilmeli, işyeri defter, kayıt ve belgeleri incelenerek ve gerektiğinde bilirkişi bilgisine başvurularak, söz konusu işyerinde dava konusu dönemde fazla mesai yapılıp yapılmadığı araştırılmak suretiyle, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip, takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.