Davacı vekili, 02.09.2005 tarihinden 31.03.2010 arası asıl işveren ...A.Ş."nin işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesini taşeron şirket olan ...Ltd Şti. tarafından iş akdine son verildiğini, gerçek işverenin ...olduğunu belirterek feshin geçersizliğine, işe iadeye ve yasal haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının davalı şirketin bakım onarım işini alan...Ltd Şti işçisi olduğunu, söz konusu şirket tarafından ihale süresinin bitim süresi olan 31.03.2011 tarihinde çıkışının yapıldığını, davanın fesih bildiriminin tebliğinden itibaren bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, “davacıya feshin 21.12.2010 tarihinde tebliğ edildiği, davacının davasının 08.04.2011 tarihinde açtığı, 1 aylık hak düşürücü sürenin gözetilmediği, bu süre geçirildikten sonra davanın açıldığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davalı işverenin gerçek işvereni olduğunu, davalı şirket ile... Ltd. Şti. arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, alt işverene verilen bakım onarım işinin davalı şirketin asıl işi olduğunu, feshin 31.03.2011 günü gerçek işveren olarak davalı şirket tarafından yapıldığını iddia etmiştir.
Mahkemece dava dışı... Ltd Şti. tarafından 21.12.2010 tarihinde yapılan fesih bildirimine göre davanın 1 aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de, davalı şirket ile dava dışı ...Ltd Şti. arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 2 maddesine uygun olup olmadığı,muvazaaya dayanıp dayanmadığı hususu araştırılmamıştır. Davalı işveren ile dava dışı .... Tic. Ltd. Şti. arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanununun 2/6 maddesine uygun olup olmadığı veya muvazaaya dayanıp dayanmadığının tespiti bakımından uzman bir bilirkişiden rapor alınarak dosya içeriği ile birlikte yeniden değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine 20.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.