Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacı vekili başlangıçta ...Belediye Başkanlığı hakkında açtığı davada müvekkilinin davalı Belediyede çalışırken 3417 sayılı yasa uyarınca ücretlerinden kesilen tasarrufu teşvik kesintileri ile işveren katkı paylarının bankaya yatırılmadığını ileri sürerek tasarrufu teşvik ana para ve nema alacaklarının ödetilmesini talep etmiştir.
Davalı Belediye vekili davanın reddini istemiştir.
Yerel mahkemece verilen 2006/364 esas 2008/130 karar sayılı kararla istek hüküm altına alınmıştır.
Taraflar vekillerinin temyizi üzerine inceleme yapan yüksek Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 2008/21844 esas 2010/7210 karar sayılı ilamıyla karar Hazine Müsteşarlığının ve Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumlu olup olamayacağı yönünden araştırmaya yönelik olarak bozulmuştur.
Mahkemece Yargıtay bozma ilamına aynen uyulmasına karar verilmiş, davanın Hazine Müsteşarlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumuna yöneltilmesi sağlanarak yargılamaya devam edilmiştir.Hazine vekili ve Sosyal Güvenlik Kurumu vekili dava konusu alacaktan sorumlu tutulamayacaklarını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Yerel mahkemece bozma üzerine yapılan yargılama sonunda hesap bilirkişisinden alınan ek raporda “ davacının dava konusu yapılan 1988/Nisan – 16.03.1992 tarihleri arasındaki tasarrufu teşvik kesinti ve nema alacağının uzlaşma kapsamına alınmadığı “ tespiti yapıldığı halde yerel mahkemece bu yönde bir araştırmaya girişilmeksizin sonuç olarak
belirlenen tüm alacaktan Hazine Müsteşarlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğuna,... Belediye Başkanlığı hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Karar Hazine Müsteşarlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu vekillerince temyiz edilmiştir.
Karara dayanak yapılan bilirkişi raporunda dava konusu yapılan 1988/Nisan – 16.03.1992 tarihleri arasındaki tasarrufu teşvik kesinti ve nema alacağının uzlaşma kapsamına alınmadığı belirtildiğine göre öncelikle bu konuda ilgili kurumlardan araştırma ve inceleme yapılarak bilirkişi tespitinin yerinde olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, anılan döneme ilişkin borcun uzlaşma kapsamında bulunmadığının tespiti halinde aynı bilirkişiden ek rapor alınarak bu döneme ilişkin tasarrufu teşvik kesinti ve katkı paylarının ne kadar olduğunun hesaplatılması, daha sonra bu kısım yönünden davalı Belediye"nin sorumluluğuna , kalan kısım yönünden de hazinenin sorumluluğuna karar verilmesi ve SGK hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 19/09/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.