Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6925 Esas 2022/9831 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6925
Karar No: 2022/9831
Karar Tarihi: 27.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6925 Esas 2022/9831 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, işten ayrıldıktan sonra Kurum tarafından yapılan denetim sonucunda hizmetinin fiili çalışmaya dayanmayıp kaydedildiğini ve yaşlılık aylığının kesildiğini öne sürerek Kurum işlemlerinin iptali ve hizmetinin tespit edilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davayı reddederken, istinaf başvurusu da reddedilmiştir. Ancak temyiz incelemesinde, mahkemece yapılan araştırmanın yeterli olmadığı ve tarafların delilleri dışında da araştırma yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle davanın bozularak fiili çalışmanın tespiti konusunda daha detaylı araştırma yapılması ve gerekli belge ve beyanların toplanması gerektiği kararlaştırılmıştır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 86. maddesi, hizmet tespiti davalarında özel bir yöntem öngörmemektedir. Bu tür davaların somut bilgilere dayalı ve özenle yürütülmesi gerekmekte olup mahkeme, sadece tarafların delilleriyle yetinmeyip kendiliğinden araştırma yapma ilkesini benimsemelidir.
10. Hukuk Dairesi         2022/6925 E.  ,  2022/9831 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

    Dava, iptal edilen hizmetlerin fiili çalışmaya dayalı olduğunun tespiti ile aksine Kurum işleminin iptali istemlerine ilişkindir
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, davacının davalı ...’a ait işyerinde 02.12.2011 ile 02.10.2012 tarihleri arasındaki hizmetinin 08.05.2017 tarihli denetmen raporuna dayanılarak iptali ile yaşlılık aylığının kesilmesine dair Kurum işlemlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    II-CEVAP
    Davalı ..., davacının, kendisinin işyerinde çalışmadığını, davacıyı tanımadığını, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı Kurum vekili, davanın reddini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, davacının hizmetinin fiili çalışmaya dayanmayıp kayden gösterildiği, fiili çalışmaya dayanmayan hizmetlerin iptal edilmesi nedeniyle davacının aylık bağlanması şartlarını kaybettiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusunun HMK'nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, davacının çalışma süresinin kısalığı, farklı saatlerde orada bulunmaları gibi sebeplerle aleyhe tanık beyanlarının sağlıklı delillerden olmadığını, davacının işten ayrılış bildirgesini bizzat işverenin imzaladığını, fiilen çalıştığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, ilk derece mahkemesince yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya ... ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
    Somut olayda, davalı ...’a ait işyerinde 02.07.2009 tarihinde vergi dairesince yapılan yoklamada, ... adresinde işyerinde fason tekstil imalatı yapıldığının tespit edildiği, 05.05.2012 tarihli yoklamada ise ... adresinde şube işyeri olarak penye kumaştan tekstil ürünleri dikimine başlandığının belirtiliği, ...’daki adreste bulunan işyerinin elektrik aboneliğinin 29.03.2012 tarihinde sona erdirildiği, buna göre davalının ...’da bir dönem, fiilen, tekstil ürünleri imalatı mahiyetinde faal bir işyeri olduğu anlaşılmaktadır. Davacının 07.02.2017 tarihinde Kurum müfettişine verdiği ifadesinde, işyerinin yerine,yapılan işe ve birlikte çalıştığı kişilere ilişkin ayrıntılı beyanı bulunmaktadır. Davalı işverenin, davacının fiilen çalışmadığına dair müfettişe verdiği beyanı,ceza yargılamasındaki ve mahkemede verdiği aynı yöndeki ifadelerine rağmen, işten ayrılış bildirgesi altındaki imzanın davalıya ait olduğu ve yine işyerinde fiilen çalıştığını iddia eden başka sigortalılar bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece; ihtilaf konusu dönemde fiilen çalıştığı tespit edilen ... ...’ın ifadesine başvurulmalı, komşu işyerleri sahipleri ile çalışanları Sosyal Güvenlik Kurumu, vergi dairesi, emniyet, belediye aracılığıyla tespit edilerek bu kişilerin bilgi ve görgülerine başvurulmalı,tanık beyanları arasında çelişki bulunması halinde giderilmeli, ... Asliye Ceza Mahkemesi 2018/70 Esas sayılı ceza dosyasının tüm kayıtları içeren bir örneği mahkemesinden istenerek ,ceza dosyasında dinlenen kişilerin de beyanı alınmalı, fiili çalışma olgusu usulüne uygun araştırılmalı, davacıya koşulların oluşması halinde kısmi aylık talebi bulunup bulunmadığı sorularak, aylığın iptali gerekip gerekmediği bu yönden de irdelenmelidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara