Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/7081 Esas 2022/9937 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7081
Karar No: 2022/9937
Karar Tarihi: 28.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/7081 Esas 2022/9937 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İş Mahkemesi'nde açılan bir dava, sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir. Davacı sigorta başlangıç tarihinin 03.10.1995 olduğunu iddia etmiştir. Davalı kurum, yasal hak düşürücü süre itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi davacının sigortalılık başlangıç tarihini kabul etmiş ve davalı şirket yönünden açılmamış saymıştır. Ancak, Dairemizce verilen karar bozulmuştur. Mahkeme, sigortalılık başlangıç tarihinin belirlenmesi davasının, sigortalılığın saptanması istemini de içerdiğini ve hizmet tespiti davalarındaki kanıtlama yöntem ve ilkelerinin kabul edileceğini belirtmiştir. Sigortalılığın tespitinde, sigortalı işe giriş bildirgesinin Kuruma veriliş tarihi, bildirgedeki kimlik bilgilerinin, varsa imza ve fotoğrafın davacıya ait olup olmadığı, davacıya verilen sigorta sicil numarasının hangi yılın serilerinden olup sonraki dönemde gerçekleşen hizmetlerinde kullanılıp kullanılmadığı saptanmalıdır. Davacının çalıştığı iddia edilen işyerine ait 1995/ 3. dönem bordrosunda gözüken diğer ki
10. Hukuk Dairesi         2022/7081 E.  ,  2022/9937 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine dair kararın; davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce karar bozulmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince, uyulan bozma sonrası davanın kabulüne, davalı şirket yönünden açılmamış sayılmasına yönelik kararın, davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit
    Davacı, sigorta başlangıç tarihinin 03.10.1995 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, kurum işlemlerinde yasa ve mevzuata aykırılık bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel Mahkemece, bozma ilamı öncesi, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 03/10/1995 olduğunun tespiti ile... Tekstil Tic. Ltd. Şti. iş yerinde 1 gün süreyle hizmet akdine tabi olarak çalıştığının tespitine, davalı şirkete yönelik açılan davanın süresi içinde yenilenmediğinden, açılmamış sayılmasına dair karar verilmiş olup, davalı Kurum vekili istinaf talebinde bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin iş bu kararı istinaf etmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince, istinaf isteminin esastan reddine dair karar verilmiş olup, karara karşı davalı kurum tarafından temyiz yoluna başvurulması üzerine; Dairemiz, 25.11.2020 tarihli kararı ile, “….. davacıya ait 03.10.1995 tarihinde işe başladığına dair bildirgede verilen sicil numarasının, 1995 yılında kullanılan seri sicil numaralarından olup olmadığının Kurumdan sorulmadığı; dinlenilen tanıklar ... ve Keziban Bakan’ın talep dönemi itibari ile hizmetin geçtiği belirtilen işyerinde çalışmalarının olup olmadığının saptanmadığı anlaşılmakla; Mahkemece yapılacak iş, söz konusu bildirgenin hangi yıl serisi olduğunun Kurumdan sorulması öte yandan dinlenilen tanıkların hizmet cetvellerinin Kurumdan istenilmesi, komşu işyeri çalışanları tespit edilip talep döneminde bordroda yer alanların beyanlarına başvurularak çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir...” şeklinde bozulmuştur.
    İlk derece mahkemesince, uyulan bozma ilamı sonrası; davanın kabulüne, davalı şirket yönünden açılmamış sayılmasına dair karar verilmiş olmasına karşın; bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
    506 sayılı Kanunun 108. maddesi gereğince sigortalılık başlangıç tarihinin belirlenmesinerı ilişkin açılan her dava, sigortalılığın saptanması istemini de içerdiğinden, aynı Kanunun 79/10. maddesi kapsamında bir günlük çalışmanın belirlenmesi davasıdır. Bu nedenle hizmet tespiti davalarındaki kanıtlama yöntem ve ilkeleri benimsenip uygulanmalı, başka bir anlatımla, sigortalılıktan söz edilebilmesi için, çalışmanın varlığı, hizmet tespiti davaları yönünden kabul edilen yöntem ve ilkelere uygun biçimde saptanmalıdır.
    Sigortalılığın tespitinde, yöntemince düzenlenerek yasal hak düşürücü süre içerisinde Kuruma verilen sigortalı işe giriş bildirgesi, ilgilinin işe alındığını gösteren yazılı delil niteliğinde ise de sigortalılığın kabulü açısından tek başına yeterli kabul edilemez ve bu kapsamda çalışma olgusunun da inandırıcı ve yeterli delillerle ispatlanması gerekmektedir. Bu amaçla; sigortalı işe giriş bildirgesinin Kuruma veriliş tarihi, bildirgedeki kimlik bilgilerinin, varsa imza ve fotoğrafın davacıya ait olup olmadığı, davacıya verilen sigorta sicil numarasının hangi yılın serilerinden olup sonraki dönemde gerçekleşen hizmetlerinde kullanılıp kullanılmadığı saptanmalıdır.
    Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece tarafların sunduğu deliller ile yetinilmeyerek, kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmek suretiyle, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
    Bu amaçla hizmeti ortaya koyabilecek şekilde, önceki bozma ilamında da işaret edildiği üzere; davacının çalıştığı iddia edilen işyerine ait 1995/ 3. dönem bordrosunda gözüken diğer kişiler, bordro tanığı olarak dinlenilmeli; öte yandan bunun ile yetinilmediği taktirde, o dönemde komşu olan işyerleri tespit edilerek, işveren ve işçileri dinlenilmeli; davacının taelp dönemi itibari çalışıp çalışmadığı hususu tereddütsüz şekilde ortaya konulmalıdır.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara