Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3318 Esas 2022/9957 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3318
Karar No: 2022/9957
Karar Tarihi: 28.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3318 Esas 2022/9957 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2022/3318 E.  ,  2022/9957 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : ... 1. İş Mahkemesi



    İş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine, davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi ve de davalılar vekili tarafından duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 02/11/2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davalılar adına Av. ... ile davacılar adına Av. ... geldiler. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiştir. Dosyanın tekrar Dairemiz’e gönderilmesinden sonra Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı kazalı...10/03/2008 tarihinde asıl davayı açarak iş göremezlikten kaynaklı 5.000,00 TL maddi tazminatın tahsilini, 22/11/2012 tarihinde ... 4. İş Mahkemesi’nin 2012/467 Esas sayılı birinci birleşen dava dosyasını açarak kaza tarihinden itibaren alınan tıbbi destek ve tedavi ile ilgili olarak yapılan ve Kurumca karşılanmayan belgeli/belgesi giderler, yol-ulaşım giderleri, ...’da ev kiralanmasından kaynaklı kira, iaşe, yakacak ve diğer giderler için harcanan 82.532,82 TL’den %20 kusur indirimi yapılarak 66.000,00 TL maddi tazminat, davacının 2003-2007 tarihleri arasında hastanelerde yattığı süre içerisinde harcadığı ve fakat belgesi alınamayan pijama, çamaşır ve benzeri giyim giderleri için harcanan 2.625,00 TL’den %20 kusur indirimi sonrası 2.100,00 TL maddi tazminat, davacı kazalının yaşamı boyunca toplu taşıma kullanması kendisinden beklenemeyeceğinden şehir içinde taksiyle ulaşım giderleri için 10.000,00 TL maddi tazminat, davacı kazalının yaşamının ileri aşamalarında (fiziksel gücünün azalacağı dönemlerde) hayatını idame ettirmek için bakıcıya ihtiyaç duyacağından 20.000,00 TL maddi tazminat, bugüne kadar yapılmış ve bundan sonra yapılacak SGK tarafından karşılanmayan protez ve diğer yardımcı medikal malzeme vb. giderler için 12.000,00 TL maddi tazminat, geçici iş göremezlik dönemine ilişkin olarak bakıcı gideri için 30.000,00 TL maddi tazminatın tahsilini, davacı kazalı ile anne ve baba 22/11/2012 tarihinde ... 4. İş Mahkemesi’nin 2012/468 Esas sayılı ikinci birleşen dava dosyasını açarak kazalı...için 300.000,00 TL manevi, anne ve baba için 100.000,00’er TL manevi tazminatın tahsilini, davacı kazalı...30/01/2013 tarihinde ... 1. İş Mahkemesi’nin 2013/63 Esas sayılı üçüncü birleşen dava dosyasını açarak iş göremezlikten kaynaklı 120.000,00 TL maddi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalılar davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesince kazalı lehine 2.258,73 TL geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat, 88.487,76 TL sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat, kazalı lehine geçici iş göremezlik dönemi 30/01/2003-11/08/2007 arası bakıcı gideri için 19.134,48 TL maddi tazminat, kazalı lehine hastane giyim giderleri için 2.100,00 TL maddi tazminat, kazalı lehine tedavi gideri ve sair giderler için 66.000,00 TL maddi tazminat, kazalı lehine 50.000,00 TL manevi tazminat, anne ve baba lehine 5.000,00’er TL manevi tazminat ödenmesine, kazalının ulaşım ve protez-yardımcı medikal gideri alacağı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    İlk derece mahkemesi kararına karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesince davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine, davalıların başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kazalı lehine 2.258,73 TL geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat, 88.487,76 TL sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat, kazalı lehine 50.000,00 TL manevi tazminat, anne ve baba lehine 5.000,00’er TL manevi tazminat ödenmesine, davacı kazalının diğer tüm maddi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle davacı kazalının yaşamı boyunca kaza tarihindeki ücret seviyesinden çalışacakmış (hiçbir üst kademeye geçemeyecek, ustalaşamayacakmış gibi) değerlendirme yapıldığını, işçinin kaza tarihindeki ücreti hesaplamada esas alınarak, sadece müstakar içtihat doğrultusunda yıllara göre sabit oranda artış ve eksiltme yapıldığını, halbuki çalışmaya yeni başlayan bir işçi ile, 10 yıl, 20 yıl ve 30 yıl deneyimli bir işçinin ustalık derecesine göre daha vasıflı ve (ücret seviyesi olarak) daha yüksek gelir getiren işlerde çalışacağının hayatın olağan akışına uygun ve herkesçe bilinen bir vakıa olduğunu, tenzil edilen ilk peşin sermaye değerinde hata olduğunu, kusurun hatalı tespit edildiğini, kazalının kusursuz olduğunu, yaşam boyu şehiriçi ulaşım - taksi gideri konusundaki taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, yine giyim, protez ve tıbbi gereç taleplerinin reddinin hukuka aykırı olduğunu, SGK’nın karşıladığı tıbbi gereçlerin sınırlı olduğunu, karşılanan tutar ile alınabilecek tıbbi gereçlerin sağlığa uygun olmadığını, geçmiş ve gelecek dönem bakıcı giderlerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının özellikle dava öncesi dönem içinde bulunduğu ağır bedeni durumu sebebiyle kendisi lehine hükmolunan bakıcı giderinin kaldırılmasının hukuka aykırı olduğunu, diğer yandan gelecek dönem için 'muhakkak' olan yaşlılıkta bakıcı giderine hükmolunmaması da doğru olmadığını, manevi tazminatların az olduğunu, 66.000 TL maddi tazminat taleplerinin sadece tedavi giderlerine ilişkin olmadığını, kazalının ...'daki sağlık kurumlarında tedavisinin temini için ...'ya gelinip gidilmesindeki büyük güçlükler sebebiyle ...'da ev kiralanmasından kaynaklanan kira, yakacak, evin idamesi için gereken genel giderler ve belgeleri ve açıklamaları dosyaya sunulan sair giderler olduğunu, davacı kazalının ...'daki hastanelerde gördüğü tedavi dosyalarıyla giderler ve zamanları karşılaştırıldığında bu giderlerin adaletli olduğunu, davacıdan bulunduğu şehirden ...'ya gidip gelerek tedavisini sürdürmesinin kendisinden beklenmesinin adaletli olmayacağını, bu nedenle bölge adliye mahkemesinin bu yöndeki taleplerini tedavi giderleri ve ferileri diyerek reddetmesinin hatalı olduğunu, davanın süresi, gösterilen emek, işin önemi ve niteliği dikkate alınarak davacılar lehine tarifeye göre hesaplanan ücretin üç katına kadar vekalet ücretine hükmolunmasının adaletli olacağını,
    Davalı ... ... Krom Magnezit Tuğla San. A.Ş. ve davalı ... Refrakter Mad. Nak. San. Tic. A.Ş. (Eski ünvanı ... Mad. Nak. İth. İhr. Emlak. San. ve Tic. A.Ş.)‘nin ortak vekili her iki müvekkili adına ayrı ayrı verdiği temyiz dilekçelerinde özetle, açılan maddi-manevi tazminat davalarında zamanaşımı itirazlarının dikkate alınmadığını, kazalının geçirdiği iş kazası ile bacağının kesilmesi arasında illiyet bağı olmadığını, davacının ayağını kaybetmesine kendi tutum ve davranışlarının sebep olduğunu, davacı kazalının kaza sonrasında iyileştiğini, doktor görüşü ile çalışmasına engel hal görülmeyerek işine başladığını, bu rapordan 3,5 yıl sonra enfeksiyon kaparak ayağının kesilmesinin sebebinin davacı asil tarafından hasta sorumluluğunun yeterince gösterilmemesi olduğunu, davacı kazalının halen devlet memuru olarak çalıştığını, bu sebeple geçirdiği kaza sebebiyle herhangi bir zararı ya da meslekte kazanma gücünde eksilmeden söz edilemeyeceğini, kazandığı paranın hesaptan düşülmesi gerektiğini, kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini ileri sürmüştür.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    Dosya kapsamından 30/01/2003 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle davacı sigortalının yaralandığı, sürekli iş göremezlik oranının %44,00 olduğu, kazanın meydana gelişinde davacı kazalının %20, davalı alt işveren ... Refrakter Mad. Nak. San. Tic. A.Ş. (Eski ünvanı ... Mad. Nak. İth. İhr. Emlak. San. ve Tic. A.Ş.)‘nin %20, davalı asıl işveren ... ... Krom Magnezit Tuğla San. A.Ş.‘nin %60 oranında kusurlu oldukları, asıl ve birleşen davalar yönünden tek bir hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
    Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene ve ağır bedensel zarar durumunda zarar görenin yakınlarına uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin manevi zarar adı altında verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
    Öte yandan 6100 sayılı HMK.'nun 166'ncı (Mülga HUMK. nun 45'inci) maddesine göre ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları halinde birleştirilerek bakılabilmesi mümkün olup, davaların birleştirilmesi sadece birleştirilen davaların yargılama safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurur. Başka bir anlatımla, birleştirmeye konu davalar bağımsız kimliklerini korurlar.
    Somut olayda davacı kazalının bakıcı giderlerine yönelik taleplerinin reddi ile gelecek dönem taksi-ulaşım gideri ile belgesiz ulaşım giderleri taleplerinin reddi yerindedir. Ne var ki davacı tarafından sarfedildiği belgelendirilen ulaşım giderlerine yönelik talebin reddine, sarferdilmiş tedavi ve protez-medikal malzeme giderlerinin reddine, yaralanmanın tedavisi kapsamındaki ve onunla ilgili bulunan belgeli hastane giyim giderlerine yönelik talebin reddine, belgeli kira giderlerine ilişkin taleplerin herhangi bir irdeleme yapılmaksızın reddine karar verilmesi hatalı olduğu gibi yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde davacılar yararına takdir edilen manevi tazminatlar az olmuştur. Bunlar yanında asıl ve birleşen dava dosyaları yönünden ayrı başlıklar altında infaza elverişli ayrı ayrı karar verilmesi gerekirken asıl ve birleşen tüm davalar yönünden tek bir hüküm kurulması da isabetsiz olan diğer bir husustur.
    Bölge adliye mahkemesince yapılacak iş, davacı tarafından sarfedildiği belgelendirilen ulaşım giderlerinden kaynaklanan zararın, sarfedilmiş tedavi ve protez-medikal malzeme giderlerinin SUT’u aşan kısmlarına ilişkin zararın, yaralanmanın tedavisi kapsamındaki ve onunla ilgili bulunan belgeli hastane giyim giderlerinden kaynaklanan zararın da iş kazasından kaynaklandığını ve kusurlu oldukları tespit edilen davalılar tarafından giderilmesi gerektiğini gözetmek, davacının ... ilindeki hastane yatış dosyalarını dosyaya celp ettikten sonra yatış süreleri ve kontrol tarihleri ve bunların sıklığı tetkik edilip, davacı kazalının ikamet ettiği yerle tedavi gördüğü yer arasındaki geliş gidişi ve sürekli iş göremezlik oranı gözetilerek davacının ...’da ikamet etmesini gerektirecek ekonomik bir yararın söz konusu olduğu kanısına varıldığı takdirde belgeli kira giderlerinin de maddi zarar kapsamında olması nedeniyle davalılar tarafından giderilmesi gerektiğini gözetmek, davacılar lehine hüküm altına alınacak manevi tazminatları yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde yeniden belirlemek, asıl ve birleşen dava dosyaları yönünden ayrı başlıklar altında infaza elverişli ayrı ayrı karar vermekten ibarettir.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine, davalıların başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne dair kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 28/11/2019 tarih, 2018/602 Esas, 2019/2819 Karar sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgililere iadesine, davacılar avukatı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma avukatlık parasının davalılara yükletilmesine, davalılar avukatı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma avukatlık parasının davacılara yükletilmesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara