Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/9453 Esas 2022/9966 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9453
Karar No: 2022/9966
Karar Tarihi: 29.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/9453 Esas 2022/9966 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/9453 E.  ,  2022/9966 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : ... 22. İş Mahkemesi

    Asıl ve birleşen dava, haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 33.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın davalı Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili; Beşiktaş Sosyal Güvenlik Merkezinin 07.03.2013 tarihli ve 173 sayılı yazısına istinaden müvekkiline ait ... Anadolu Hisarı Mahallesi ...ve ...Caddesi 68 Ada 67 parsel Zemin Kat Bağ.Böl. 6 olan daire vasfındaki taşınmaza haciz konulduğunu, haciz konulan taşınmazın davacının haline münasip evi olduğunu belirterek davacının taşınmazı üzerine konulan 20.03.2013 tarihli ve 1866 yevmiye numaralı haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
    Birleşen ... 20.İş Mahkemesinin 2018/183 Esas, 2019/89 Karar sayılı dosyasında Beşiktaş Sosyal Güvenlik Merkezi'nin 12.05.2015 tarih ve 2505167 sayılı yazısına istinaden davacının ... Anadolu Hisarı Mahallesi Pazar ve Körfez Caddesi 68 Ada 67 Parsel Zemin Kat Bağ Böl 6 olan taşınmazına haciz konulduğunu, davacının haline münasip evinin haczedilemeyeceğini belirterek davacının taşınmazı üzerine konulan 26.05.2015 tarih ve 5583 yevmiye numaralı haczin kaldırılmasını istemiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı SGK vekili; davalının meskeniyet idddialarını kabul etmediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesince; Asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı kabulüne
    • Ana dava yönünden;... İli ... İlçesi Anadolu Hisarı Mahallesi Pazar ve Körfez Caddesi 68 ada 67 parsel zemin kat no:6’da kain daire nitelğindeki taşınmaz üzerine Beşiktaş SGM tarafından konulan 7.03.2013 tarih ve 1866 yevmiye numaralı hazcin kaldırılmasına
    • Birleşen dava yönünden ... İli ... İlçesi ... Hisarı Mahallesi Pazar ve Körfez Caddesi 68 ada 67 parsel zemin kat no:6’da kain daire nitelğindeki taşınmaz üzerine Beşiktaş SGM tarafından konulan 12.05.2015 tarih ve 1866 yevmiye numaralı hazcin kaldırılmasına karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesince, davalının istinaf isteminin reddine,
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum vekili; Dava konusu taşınmazın davacı tarafından konut olarak kullanılmadığını, bilirkişi incelemesinden de tespit edileceği üzere dava konusu taşınmazın içerisinin bir depo olarak kullanıldığını, dava konusu taşınmazın davacının istemi ile haczedildiğini, meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
    1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. Maddesinde:
    “(1)Hüküm "Türk Milleti Adına" verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar:
    a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini.
    b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini.
    c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri.
    ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini.
    d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını.
    e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi.
    (2)Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
    Buna göre bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir.
    Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür. Gerekçe, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hakim, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini kendiliğinden araştırıp bularak hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar.
    Hakim, gerekçe sayesinde verdiği hükmün doğru olup olmadığını, yani kendini denetler. Üst mahkeme de, bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir. Taraflar da ancak gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını daha iyi anlayabilirler. Bir hüküm, ne kadar haklı olursa olsun, gerekçesiz ise tarafları doyurmaz (Kuru, Baki/ Arslan, Ramazan/ Yılmaz, Ejder; Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı 6100 sayılı HMK’na Göre Yeniden Yazılmış, 22 Baskı, ... 2011, s.472).
    2-6183 sayılı Yasanın 70. maddesine göre; borçlunun “hâline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İş mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmeyecektir. 6183 sayılı Yasanın tamamı incelendiğinde davacının meskeniyet iddiasını ileri sürmesi açısından herhangi bir hak düşürücü sürenin belirlenmediği görülmektedir.
    Buna göre mahkemece, davacının sosyal ve ekonomik durumu ile haciz konulan bağımsız bölümde ikamet edip etmediği hususları kolluk vasıtasıyla , davacı adına başka mesken niteliğinde taşınmaz olup olmadığı hususu da Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü vasıtasıyla araştırılmalı, haczedilen evin haline münasip ev olup olmadığının tespiti ile içinde emlakçılık yapan kişilerin bulunduğu bilirkişilerden mahcuzun bulunduğu yer ve konumlarını irdeler şekilde ve emsal konumda olan taşınmazların satışları hakkında da araştırma yapılmak suretiyle mahcuzun değerini irdeleyen rapor alınarak, davaya konu taşınmazın bulunduğu yerde aileyi oluşturan kişiler dikkate alındığında haline münasip evi alabileceği değerin yukarıdaki kurallara göre tespit edilerek bu miktar mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmelidir. (12/12-332 E. 12/595 K. sayılı 19.09.2012 tarihli HGK ilamında da belirtildiği gibi)
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden asıl ve birleşen dava ile ... İli ... İlçesi Anadolu Hisarı Mahallesi Pazar ve Körfez Caddesi 68 ada 67 parsel zemin kat no:6 adresinde bulunan taşınmazın üzerine konulan 7.03.2013 tarih ve 12.05.2015 tarihli hacizlerin davacının haline münasip evi olduğu belirtilerek kaldırılması talep edilmiş, mahkemece yeterli olmayan gerekçe ile davanın kabulü yönünde hüküm tesis edilmiş ise de, dosya içinde bulunan belegelr ve özellikle, davalı kurumun 18.5.2018 tarihli yazı içeriğinden, davacı ... adına kayıtlı ... İli, ... İlçesi, Anadolu Hisarı Mah., 68 Ada, 67 Parselde kayıtlı 4 No'lu Dükkan ve 6 No'lu daire niteliğindeki gayrimenkul 11.12.2012 tarihinde 6183 Sayılı Kanunun 48. maddesine göre tecil ve taksitlendirilen borç için kurum alacağına karşılık teminat olarak verildiği, yine davacının adına kayıtlı olan aynı adres 15 nolu taşınmazın 10.06.2016 tarihinde, aynı adres 14 nolu taşınmaz üzerindeki haczin 21.03.2017 tarihinde komisyon kararına istinaden kaldırıldığı, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda da işaret edildiği üzere davacının davaya konu 6 numaralı taşınmazı mesken olarak kullanmadığı, burada ikamet etmediği ve zemin katta odunluk odası olan bağımsız bölümün uzun yılardan beri antikacı dükkanı deposu olarak kullanıldığı anlaşılmakla, mahkemece davacının iddiasının samimi olmadığından dinlenemeyeceği dikkate alınmaksızın, yazılı şekilde yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 29.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara