Esas No: 2011/308
Karar No: 2011/705
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/308 Esas 2011/705 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bakırköy 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/12/2009
NUMARASI : 2005/2067-2009/825
Davacı vekili, davalı işyerinde muhasebe sorumlusu olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18-21. maddeleri uyarınca feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren vekili, davacının muhasebe sorumlusu olduğunu ancak sorumluluğunu yerine getirmediğinden müvekkilin özel usulsüzlük cezası ödemek zorunda kaldığını,SSK"ya yapılan fazla prim ödemelerinin geri iade alınması yönünde gereğini yapmadığından iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, işyerinde muhasebe sorumlusu olarak çalışan davacının görevini yerine getirmediği hususunun işverence ispatlanamadığı ve işverence vergisel anlamda resmi kurumlara karşı sorumlu mali müşavirlik hizmeti alındığı dikkate alınarak feshin geçersizliğine ve işe iadeye karar verilmiştir.
Dosya içeriğine göre,muhasebe sorumlusu olarak davacının davalı ... ....Şti."ne ait işyerinde 19.10.2004-24.5.2005 tarihleri arasında çalıştığı anlaşılmaktadır.
Yargılama sırasında davalı tarafça ibraz edilen 03.12.2007 tarihli imza sirkülerine göre davalı şirketin unvanı...A.Ş. olarak değiştirildiği görülmekte ise de, 17.11.2009 tarihli duruşma ve sonrasında ...Tic.A.Ş. vekili Av. Ö.K..nun davayı takip ettiği anlaşılmaktadır. Temyiz dilekçesine ekli 17.12.2008 tarihli Resmi Gazete fotokopisinde ise davalı şirketin .........A.Ş. ile birleştiği belirtilmektedir.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre birleşme işleminin kesinleşmesi üzerine kalan yahut yeni kurulan şirket, ortadan kalkan şirketlerin yerine geçer. Bunların bütün hak ve borçları, kalan veya yeni kurulan şirkete intikal eder.
818 sayılı Borçlar Kanununun 180.maddesine göre ise bir işletme diğer bir işletme
ile aktif veya pasiflerin karşılıklı olarak devralınması suretiyle birleştirilse, her iki işletmenin alacaklıları bir mamelekin devralınmasından doğan hakları haiz olup bütün alacaklarını yeni işletmeden alabilirler.
Buna göre yargılama sırasında davalı şirketin adı geçen şirketle birleşip birleşmediğinin ve davalı şirketin tüzel kişiliğinin sona erip ermediğinin açıklığa kavuşturulması gerekir. Belirtildiği şekilde birleşme ve tüzel kişiliğin sona ermesi söz konusu ise, hüküm, duruşmalara vekili aracılığıyla katıldığı anlaşılan ......A.Ş.hakkında kurulmalıdır. Belirtilen yönlerden araştırma ve inceleme yapılmadan tüzel kişiliğinin devam edip etmediği konusunda tereddüt bulunan davalı şirket hakkında hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/09/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.