Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2008/11-17 Esas 2008/38 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2008/11-17
Karar No: 2008/38

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2008/11-17 Esas 2008/38 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, bilişim hırsızlığı suçunu işleyen sanıklar hakkında açılan kamu davaları sırasında ortaya çıkan görev uyuşmazlığı nedeniyle yapılan inceleme sonucunda Devrek Asliye Ceza Mahkemesi'nin ikinci görevsizlik kararının Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin kararına karşı fiili bir direnme niteliğinde olduğuna hükmetti. Mahkeme, somut olayda kesinleşmiş olan görevsizlik kararına yasa yararına bozma yoluna gidilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığını belirtti ve Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin kararının kaldırılması ve dosyanın Yargıtay 11. Ceza Dairesi'ne gönderilerek yasa yararına bozma istemi ile ilgili karar verilmesine karar verdi. Kararda, Yargıtay Yasası'nın 14. maddesi ve Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 29.01.1999 tarihli kararı, 1412 sayılı CMK'nın 326/3. maddesi ve 5271 sayılı CMK'nın 5/2. maddesi hakkında bilgi verildi.
Ceza Genel Kurulu         2008/11-17 E.  ,  2008/38 K.

    "İçtihat Metni"

    İİbarname : 46040

    Yargıtay Dairesi     : 11.Ceza Dairesi
    Mahkemesi                : DEVREK  Asliye Ceza
    Günü                           : 22.09.2006
    Sayısı                          : 179-398

      17.02.2001 tarihinde mağdur A. C..’e karşı bilişim hırsızlığı suçunu işlediklerinden bahisle sanıklar K.K.. ve C. A..hakkında açılan kamu davalarıyla ilgili olarak yapılmakta olan yargılama sırasında; Devrek Asliye Ceza Mahkemesince 08.12.2004 gün ve 64-284 sayı ile; “eylemin 765 sayılı TCK’nun 504/3. madde ve fıkrası kapsamında banka vasıta kılınmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosya görevli olduğu düşünülen Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiş olup, bu mahkemenin de kendisini görevsiz sayması ve 11.03.2005 gün ve 3-24 sayı ile görevsizlik kararı vermesi üzerine, ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığı nedeniyle tayini mercii sıfatıyla inceleme yapan Yargıtay 5. Ceza Dairesince 31.05.2005 gün ve 9334-9398 sayı ile “İncelenen dosya içeriğine, sanıkların üzerine atılı suçun niteliğine, iddianamede olayın anlatılış biçimine ve Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi kararındaki gerekçeye göre, yerinde görülmeyen Devrek Asliye Ceza Mahkemesi görevsizlik kararının kaldırılmasına…” karar verilmiştir.
     Daha sonra, Devrek Asliye Ceza Mahkemesince 22.09.2006 gün ve 179-398 sayı ile tekrar görevsizlik kararı verilerek dosya Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiğin¬den, bu mahkemece 29.11.2006 gün ve 848 müteferrik sayı ile; “Yargıtay 5. Ceza Dairesinin merci tayini kararına karşı ısrar edilemeyeceğinden bahisle, dosyanın esasa kaydına yer olmadığına ve kanun yararına bozma yoluna gidilmesinin sağlanması için dosyanın Zonguldak C. Başsavcılığına gönderilmesine” karar verilmiş ve yapılan başvuru nedeniyle, Adalet Bakanının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.03.2007 gün ve 46040 sayılı ihbarnamesiyle Devrek Asliye Ceza Mahkemesinin ikinci görevsizlik kararının kaldırılması talep edilmiş ise de, Yargıtay 11. Ceza Dairesince 31.12.2007 gün ve 2640-9552 sayı ile; “…Devrek Asliye Ceza Mahkemesi ile Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi arasında çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 31.05.2005 gün ve 9334-9398 sayılı kararı ile Devrek Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması suretiyle halliden sonra, Devrek Asliye Ceza Mahkemesince verilen 22.09.2006 gün ve 179-398 sayılı görevsizlik kararı Yargıtay 5. Ceza Dairesinin anılan kararına karşı fiili direnme niteliğinde bulunduğundan, dosyanın incelenmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kurul Başkanlığına gönderilmek için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine….” karar verilmek suretiyle dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup, düşünüldü;
                                                    TÜRK MİLLETİ ADINA
                                            CEZA GENEL KURULU KARARI
     17.02.2001 tarihinde Yapı Kredi Bankası Devrek Şubesine ait para ödeme makinesi önünde bekleyerek, daha önceden makinenin içine iskambil kartı sıkıştırmak suretiyle para çekmeye gelen A. C..in bankamatik kartının sıkışmasını sağlayan ve yardım etmek bahanesiyle mağdurun şifresini öğrendikten sonra mağduru oradan ayrılmaya ikna edip, onun ayrılmasının ardından da çıkarttıkları kartı kullanarak 954.000.000 lira para çeken sanıklardan C.A..hakkında bilişim hırsızlığı suçundan, ona yardım eden K.K.. hakkında ise bilişim hırsızlığına yardım suçundan Devrek Asliye Ceza Mahkemesine kamu davaları açılmış ise de, yapılan yargılama sırasında atılı eylemin bilişim hırsızlığı değil, nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu kanaatine varılmış ve görevsizlik kararı verilmek suretiyle dosya görevli olduğu düşünülen Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiş, bu mahkemenin de kendisini görevli addetmemesi üzerine ise iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.
     Asliye Ceza Mahkemesi ile Ağır Ceza Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlığı, Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 29.01.1999 tarihli kararı uyarınca merci tayini yetkisini haiz bulunan Yargıtay 5. Ceza Dairesince Devrek Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararı kaldırılmak suretiyle çözüme kavuşturulmuştur.
     07.06.1935 gün ve 32-14 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile 10.06.1942 gün ve 26-16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği gibi, mahkemeler arasında ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığı üzerine tayini merci makamlarınca görevli olduğu belirlenen mahkemenin, merci kararına karşı direnme hakkı bulunmamaktadır. Nitekim; 10.06.1942 gün ve 26-16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça ifade edildiği üzere; merci tarafından görevli olduğu belirlenen mahkemece verilen hüküm, temyiz incelemesi sırasında “velev ki görevsiz mahkeme tarafından verilmiş bile olsa, görev cihetinden bozulamayacaktır.”
     Bunun gibi, 1412 sayılı CYUY nın halen yürürlükte bulunan 326/3. maddesinde  yer alan “Yargıtay’dan verilen bozma kararına mahkemelerin ısrar hakkı vardır” şeklindeki düzenleme karşısında; direnme kararından söz edilebilmesi için ortada temyize tabi bir hükmün bulunması, bu hükmün temyiz davasına konu edildikten sonra Yargıtay Özel Dairesi tarafından bozulması ve Yerel Mahkemenin bozma kararını benimsemeyip, eski kararında ısrar etmesi gereklidir.
     Buna karşılık; mevzuatımızda, Yargıtay Özel Dairesi tarafından tayini merci sıfatıyla verilmiş bulunan kararlara karşı, mahkemelere direnme hak ve yetkisi veren herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.
     Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; tayini merci kararına uymak zorunda olduğunda şüphe bulunmayan Devrek Asliye Ceza Mahkemesince verilmiş olan ikinci kararının gerçek anlamda bir direnme kararı olmayıp, yeni fakat usule aykırı bir görevsizlik kararı olduğunun kabul edilmesi gerekir.  Öte yandan; 5271 sayılı CYY.nın 5/2. maddesine göre görevsizlik kararlarına karşı itiraz yasa yolu açık olup, taraflarca yasa yoluna başvurulma¬dığından karar kesinleşmiştir.
    Bu itibarla, somut olayda kesinleşmiş bulunan görevsizlik kararına karşı yasa yararına bozma yoluna gidilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, 5271 sayılı Yasanın 309. maddesi uyarınca Yargıtay’a getirilen kararı ilk kez inceleme hak ve yetkisi Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na değil, Yargıtay Özel Dairesine aittir.
    Bu nedenle, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 31.12.2007 gün ve 2640-9552 sayılı kararının kaldırılmasına ve yasa yararına bozma istemi ile ilgili olarak bir karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay 11. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
    Yargılama sırasında öldüğü anlaşılan K. K..’nın hukuki durumu ile zamanaşımı hususunun değerlendirmesi ise Genel Kurulca yapılmamıştır.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1-Yargıtay 11.Ceza Dairesinin 31.12.2007 gün ve 2640-9552 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
    2-Yasa yararına bozma yasa yoluna başvurulmuş bulunduğundan, bu konuda bir karar verilmesi için dosyanın Yargıtay 11. Ceza Dairesine gönderilmek üzere, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 26.02.2008 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi. 

    Hemen Ara