Esas No: 2021/8511
Karar No: 2022/10172
Karar Tarihi: 30.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/8511 Esas 2022/10172 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/8511 E. , 2022/10172 K.Özet:
Davalı Kurum ile davacı arasında aidiyet tespiti istemiyle açılan davada, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın yetersizliği nedeniyle verilen karar, yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. İlgili davada, davacının sigorta sicil numarasının yanlışlıkla farklı bir kişiye ait olarak kaydedildiği iddiasına ilişkin olarak dosyadaki belgelerin yeterince araştırılmadığı anlaşılmaktadır. Davacının sosyal güvenlik hakkına ilişkin tespit ve aidiyet davalarının kamu düzenine ilişkin davalardan olduğu gözetilerek, gerçeğin tam olarak saptanması için işin kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gerektiği belirtilmektedir. Kararda, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1'inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanunun 79’uncu maddesidir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : ... 14. İş Mahkemesi
Asıl ve birleşen davalar, aidiyet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, müvekkilinin 01.01.1962 tarihinde ... sigorta sicil numarası ile çalışmaya başladığını, ancak kurum tarafından 1985'den sonraki kayıtlarda, Kılıç olan soyadının Kılınç olarak ve baba adının da...olmasına rağmen ... olarak yazılmış olduğunun emeklilik başvurusu sırasında ortaya çıktığını, bu konuda kuruma yapılan başvuruya verilen cevapta ... sigorta sicil numarasının baba ismi ... olan ...'a ait olduğunu beyanla ... sigorta sicil numarasının ve bu sicildeki çalışma sürelerinin de davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini; birleşen dava ile de müvekkilinin 01.01.1962 tarihinde ... sigorta sicil numarası ile çalışmaya başladığını ancak soyadı Kılıç olduğu halde kurum tarafından 1985 yılında sehven Kılınç olarak, baba adı...olması gerekirken ... olarak yazıldığını, bu yapılan yanlışlık sebebi ile emeklilik için yapılan başvuruya SGK tarafından verilen cevapta ... sicil numarasının müvekkiline ait olmadığını, baba adı ..., doğum tarihi 1943 olan ...'a ait olduğunu bildirdiğini, kurum ile yapılan görüşmelerde sonuç alınamadığını ayrıca daha önceden SGK'ya aynı konuda dava açıldığını, söz konusu dava dosyasının ... 14. İş Mahkemesi'nin 2010/1157 Esas sayılı dosyasında derdest olduğunu beyanla davanın birleştirilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili, davacının sigorta sicil numarasının ...olduğunu, iddianın aksine ...sigorta sicil numarasının davacıya ait olmayıp 1943 doğumlu baba adı ... olan ... isimli şahsa ait olduğunu, davacı ...'ın ilk işe girişinin 01.11.1962 de verildiğini, bu bildirgede baba adının... soyadının ise Kılıç olarak yazıldığının anlaşıldığını, yine sicil numarasının da ... olduğunun kurum kayıtları ile sabit olduğunu, kurum kayıtlarında herhangi bir yanlışlık bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
"1)-Mahkememizin 2010/1157 Esas sayılı dava dosyası yönünden;
a)-Davacının davasının kabulüne,
b)-... sigorta sicil numarasında tescil edilmiş olan (aidiyete konu edilen) ... oğlu ... adına kurum kayıtlarında mevcut olan ve ...sigorta sicil numarasında yer alan sigorta hizmetlerinin 4355228 sigorta sicil numarasında tescil edilmiş olan sigortalı 1943 doğumlu, baba adı...olan davacı ...’a ait olduğunun tespitine,
2)-Birleşen ... 5. İş Mahkemesi’nin 2012/969 Esas sayılı dava dosyası yönünden;
a)-Davacının davasının derdestlik nedeniyle reddine" karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
"1)Davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine" karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili, verilen hükmün eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğunu beyanla, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1'inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanunun 79’uncu maddesidir. Bu tür aidiyet ve tespit davalarında gerçeğin tam olarak saptanması için, işin kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği ortadır. Vazgeçilemez ve devredilemez nitelikteki temel haklardan olan sosyal güvenlik hakkının yaşama geçirilmesine yönelik tespit ve aidiyet davalarının kamu düzenine ilişkin davalardan olduğu gözetilerek, davacının iddiasının gerçekliğinin resen araştırma ile saptanması gereklidir.
Eldeki davada, Mahkemece nüfus kayıtları ve Emniyet araştırmasına göre dava dışı ... oğlu ... adında bir kişinin mevcut olmadığı, dinlenen tanıklardan... ve ...'ın davacı dışında davacının ad ve soyadını taşıyan bir kişiyi çalıştırmadıklarını beyan ettiklerini,... sigorta sicil numarasında tescil edilmiş olan sigortalı 1943 doğumlu baba adı ... olan ... ile ...sigorta sicil numarasında kayıtlı sigortalı, 1943 doğumlu baba adı ...olan davacı ...'ın aynı kişi olduklarının tespit edildiği gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırmanın hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır.
Dosyadaki belgelerin tetkiki neticesinde; son 4 hanesi ... olan sicil numarasında kayıtlı 01.07.1976-10.11.1976 tarihleri arasında ... sicil numaralı işyerinde 130 gün, bu dönemle çakışacak şekilde davacıya ait son 4 hanesi 5228 olan sicil numarasında kayıtlı 01.10.1976-16.11.1976 tarihleri arasında ...sicil numaralı işyerinde 26 gün çalışma bulunduğu, yine aidiyet tespiti istenilen diğer sicil numarasında kayıtlı 04.10.2002-2003/3 dönemi arasında ...sicil numaralı işyerinde 446 gün, bu dönemle çakışacak şekilde 10.12.2003-31.12.2003 tarihleri arasında davacıya ait sicil numarasında ...sicil numaralı işyerinde 22 gün sigorta kaydı bulunduğu, davacı ... dışında ... olarak aynı dönemde farklı işyerinde çalışan iki sigortalının bulunduğu, ayrıca davacının 20.04.1982-31.12.1983 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalılığının bulunduğu dönemde aidiyeti istenilen diğer sigorta sicil numarasında aynı dönemde 82/4. ay döneminde 98750 sicil numaralı işyerinde 90 gün sigorta kaydı bulunduğu görülmekle; söz konusu hususların yeterince araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, iki ayrı sigortalı bulunup bulunmadığı yeteri kadar araştırılmadan ve çakışan sigortalılık kayıtları irdelenmeden hüküm tesis edilmiştir. Yapılması gereken iş, her iki sigorta sicil numarası üzerinden bildirilen tüm işyerlerine ait dönem bordroları getirtilmek suretiyle bu işyerlerinden bordro tanıkları dinlenilerek çalışan kişinin davacı olup olmadığı ile başka bir ... olup olmadığı hususunun tereddütsüz şekilde ortaya konulmasından ibaret olup yalnızca nüfus kayıtları ve yetersiz tanık (akraba) beyanlarıyla yetinilmesi hatalı bulunmuş ve bozmayı gerektirmiştir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 30.06.2022 gününde karar verildi.