Esas No: 2021/9598
Karar No: 2022/10167
Karar Tarihi: 30.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/9598 Esas 2022/10167 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/9598 E. , 2022/10167 K.Özet:
Mahkeme, bir sigorta kaydı davasında, aidiyet tespiti istemiyle yapılan davanın kabulüne karar verilmesine rağmen, bozma isteği üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın tam olarak aydınlatılmadığını, birçok delilin değerlendirilmediğini ve işlemin birçok açıklama yapmayı gerektirdiğini tespit etti. İşe giriş kayıtlarında ve bordro kayıtlarında yanıltıcı bilgilerin olması da kararın bozulmasına neden oldu. Kanun maddeleri yönünden değerlendirme yapmak isterseniz, İş Kanunu ve Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na bakabilirsiniz.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, aidiyet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Önceki bozma ilamında; "... Eldeki dosyada, davacı, çalışmalarının bir kısmının annesi olan ... adı ile geçtiğini, evlendikten sonra kayıtlarının bu kez ... olarak geçirildiğini, ... ve ... isimli çalışanların kendisi olduğunu beyan ederek sigorta kayıtlarının ... olarak düzeltilmesi istemiyle açmış olduğu davada, Mahkemece, "01.09.1978-31.07.1978" şeklinde infazda tereddüt oluşturacak şekilde sigortalılık dönemleri hatalı belirlenerek, ayrıca sigortalılığın aidiyeti hususunda yeterli araştırma yapılmaksızın davacının annesi davalı ...'nın hizmet cetvelinin incelenmesinde ... sicil nolu Aktaş...A.Ş. işyerindeki hizmeti ile çakışacak şekilde davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Davalı ...'e ait sigorta sicil numarasında geçen çalışmaların birkısmının davacıya ait olduğunun iddia edilmesi nedeniyle davacı adına tespitine karar verilen 29.08.1981 – 29.12.1981 tarihleri arasındaki dönemde davalı anne Hava'nın da çalışmalarının bulunduğu, işe giriş bildirgeleri üzerinde yapılan imza incelemesinde imzaların davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, davacının nüfus kayıtlarında isminin ... olduğu ve isim tashihi yapılmamış olmasına rağmen sigorta kayıtlarında "Hava, ... veya ..." olarak kaydedildiği, resen bordro tanığı dinlenmeden davacı tanıklarının beyanları ile yetinildiği, tespitine karar verilen sürelerin davacıya aidiyeti hususunun yeterince aydınlatılmamış olduğu anlaşılmakla; söz konusu dönemdeki çalışmaların davacıya mı, davalı anneye mi ait olduğunun şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespiti gerekmektedir. Mahkemece, davalı ...'in sicil ve tahsis dosyasının celbi ile bordrolu çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, davacı ile davalı annenin çalışmaları yönünden bir çakışma bulunup bulunmadığı, çakışma olması halinde hizmetin kime ait olduğunun tespiti ile infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde çakışma ve uyuşmazlık olan/olmayan tüm dönemler ayrı ayrı belirlenmek suretiyle uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi" gereğine işaret edilmişse de bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.
Eldeki davada, davacı ve annesi olan davalının ... sicil numaralı işyerine ait bordrolarda davacının son 3 hanesi ...512, davalı olan annesinin ise ...612 sigorta sicil numarası üzerinden kayıtlı olduğu, davacının 24.09.1980-24.12.1980 ve 29.08.1981-29.12.1981 tarihleri arasında ... ve... (1979/2.dönem) adıyla sigorta kayıtlarının bulunduğu, kabulüne karar verilen ve annesinin çalışmasının bulunmadığı diğer işyerlerinden ise resen bordro tanığı dinlenmeden ve başka ... ve... olup olmadığı araştırılmadan karar verildiği anlaşılmakla; Mahkemece, davacının hizmetinin geçtiğini iddia ettiği tüm işyerlerine ait bordro tanıkları dinlenmeli, başka... ya da ... olup olmadığı araştılmalı, bu isimde başka kişilerin tespiti halinde tüm işyerleri yönünden çalışmaların kendilerine ait olup olmadığı hususunda beyanları alınmalı, çalışmanın kendisine ait olduğu yönünde beyanı olması halinde dava dışı şahsın da hak alanını ilgilendirdiği için husumetin bu şahsa da yöneltilerek göstereceği deliller toplanmalı, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 30.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.