Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/1239 Esas 2022/10086 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1239
Karar No: 2022/10086
Karar Tarihi: 30.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/1239 Esas 2022/10086 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalı işveren nezdinde 13.01.2011-13.11.2012 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını ve belirtilen tarihlerde çalıştığının tespitini istemiştir. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar vermiş, istinaf başvurusu da reddedilmiştir. Davacı vekili kararın hatalı olduğunu belirterek temyiz istemiştir. Mahkeme, bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların kamu düzeniyle ilgili olduğu ve özel bir duyarlılıkla yürütülmesi gerektiğine vurgu yapmıştır. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup, mahkeme kararında belirtilen delillerin tümü değerlendirilerek işverenin vergi ve ticaret sicil kayıtları ile yoklama tutanakları getirtilerek, anılan tarih öncesinde faaliyette olup olmadığı araştırılmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler giderilerek, çalışmanın varlığı ve süresi yöntemince araştırılmalıdır. Davacı vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. Kanunlar: 506 Sayılı Kanun, HMK’nın 373/1 maddesi.
10. Hukuk Dairesi         2022/1239 E.  ,  2022/10086 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : ... İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı, dava dilekçesinde 13.01.2011-13.11.2012 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde kesintisiz çalıştığını, bildirimlerinin 13.11.2012 tarihinde yapıldığını beyan ederek, belirtilen tarihlerde çalıştığının tespitini talep etmiş, 25.05.2017 tarihli dilekçesi ile maddi hata yapıldığını belirterek 13.01.2010 tarihinin başlangıç tarihi olarak kabul edilmesini talebinde bulunmuştur.
    II-CEVAP
    Davalı ve feri müdahil vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
    İstinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili verilen kararın hatalı olduğunu belirtip, kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup, bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re'sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    İnceleme konusu davada, davalı işyerinin kanun kapsamına alınış tarihinin 01.06.2011 olduğu anlaşılmakla, işverene ait vergi ve ticaret sicil kayıtları ile yoklama tutanakları getirtilerek, anılan tarih öncesinde faaliyette olup olmadığı araştırılmalı, bu hususa dair komşu işyeri tanıkları dinlenmelidir. Ayrıca 06/2011 dönemi itibariyle davalı işyerinden bildirimleri bulunan bordrolu tanıklar ... ve ...’ın beyanlarında, 2012 - 2013 yılında işe başladıklarını ve işe girdiklerinde davacının çalıştığını belirtmişler ise de, işe başlama tarihine dair kayıtlar ile beyanları arasında çelişki olduğu gözetilip, beyanlar arasındaki çelişki giderilerek ve 01.11.2010 tarihinde davacının, davalı işverene ait aracı ne amaçla bulundurduğunda trafik cezası düzenlendiği hususu, davacı ve davalı işverenden sorularak, kayıtlarda görünmeyen davacının çalışmalarının, hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu, çalışmanın varlığı ve süresi yöntemince araştırılmalı, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 30.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara