MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, emeklilik hakkına sahip olduğu halde emeklilik işlemlerini tamamlayamayan şikayetçiye ... Genel Müdürlüğünde tanıdıkları olduğu, işlemlerini hallettirebileceğini söyleyerek kandırdığı, şikayetçiden yaptığı işin karşılığı ve masraflar olarak aralıklarla para talep edip aldığı, en son 20/01/2010 tarihinde arayarak emeklilik işlemlerinin tamam olduğunu, dosyanın onaylandığını söyleyip, masraf olarak 270 TL istediği, şikayetçi parayı posta havalesi ile göndermiş olmasına rağmen daha sonra kuruma gittiğinde herhangi bir işlem yapılmadığını öğrendiği sanığın bu suretle suçu işlediği anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
1- Sanığın, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda ve birden fazla kez katılandan menfaat temin etmiş olması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi gereğince zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- TCK"nın 157/1. maddesi uyarınca temel hapis cezasının 1 yıl olarak belirlenmesinden sonra, TCK"nın 62/1.maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak 10 hapis cezasına indirildiği, başkaca indirim yapılmadığı halde hapis cezası yönünden neticeten 10 ay hapis cezası verilmesi gerektiği halde, 5 ay hapis cezası verilerek eksik ceza tayini,

3- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmasa da, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 120 gün olarak tayin edilmesi,
4- Suç tarihinin, sanığın en son elde ettiği haksız menfeaat tarihi olan "20.01.2010" olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında "11/2009" olarak hatalı yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.