Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/8211 Esas 2022/10330 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/8211
Karar No: 2022/10330
Karar Tarihi: 12.09.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/8211 Esas 2022/10330 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalı işyerinde asgari ücretle 2 dönem şeklinde hamallık yaptığını ve sigorta primlerinin ödenmediğini iddia ederek hizmet tespiti istemiyle dava açtı. İlk derece mahkemesi, davacının talebini kabul ederek, sigortalı çalıştığı günlere ilişkin karar verdi. Ancak davalı ve fer'î müdahil Kurum temyiz başvurularında bulundu. Temyiz istekleri, esastan reddedilerek, ilk derece mahkemesinin kararı onandı. Ancak davalı tarafın temyiz başvurusu üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, mahkemenin verdiği kararı bozdu. Bozma kararında, hizmet tespiti davalarında özel bir ispat yöntemi olmadığı ancak kamu düzenini ilgilendirdiği ve özel bir duyarlılıkla yürütülmesi gerektiği belirtildi. Dosyadaki delillere göre, mahkeme kararının eksik incelemeye dayalı olduğu ve bordro tanıklarının beyanlarına itibar edilerek verildiği vurgulandı. Bu nedenle, ücretlerin miktarı ve ödeme şekli, işyerinin kapasitesi ve taraflar arasındaki hizmet akdinin unsurları dikkate alınarak, çalışmanın varlığı ve niteliği konusunda ayrıntılı beyanların alınması gerektiği belirtildi. Davac
10. Hukuk Dairesi         2022/8211 E.  ,  2022/10330 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Edirne 1. İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davacının davalıya ait işyerinde 01/07/2009 -18/08/2013 ve 23/03/2015- 28/12/2016 tarihleri arasında 2 dönem şeklinde asgari ücretle hamal olarak çalıştığını, sigorta primlerinin ödenmediğini beyan ederek açılan davanın kabulü ile sigortasız geçen sürelerin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    II- CEVAP:
    Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile özetle; davacının davalı yanına ara sıra geldiğini herhangi bir devamlılık halinde çalışmasının bulunmadığını beyan ederek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Fer-i müdahil vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Kurumun herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III- MAHKEME KARARI:
    A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Davacı tarafından açılan davanın kabulü ile;
    Davacının davalıya ait işyerinde;
    - 01/07/2009 – 31/12/2009 tarihleri arasında günlüğü 23,10-TL’den 180 gün,
    - 01/01/2010 – 30/06/2010 tarihleri arasında günlüğü 24,30-TL’den 180 gün,
    - 01/07/2010 – 31/12/2010 tarihleri arasında günlüğü 25,35-TL’den 180 gün,
    - 01/01/2011 – 30/06/2011 tarihleri arasında günlüğü 26,55-TL’den 180 gün,
    - 01/07/2011 – 31/12/2011 tarihleri arasında günlüğü 27,90-TL’den 180 gün,
    - 01/01/2012 – 30/06/2012 tarihleri arasında günlüğü 29,55-TL’den 180 gün,
    - 01/07/2012 – 31/12/2012 tarihleri arasında günlüğü 31,35-TL’den 180 gün,
    - 01/01/2013 – 30/06/2013 tarihleri arasında günlüğü 32,62-TL’den 180 gün,
    - 01/07/2013 – 18/08/2013 tarihleri arasında günlüğü 34,05-TL’den 48 gün,
    - 23/03/2015 – 30/06/2015 tarihleri arasında günlüğü 40,05-TL’den 93 gün,
    - 01/07/2015 – 31/12/2015 tarihleri arasında günlüğü 42,45-TL’den 180 gün,
    - 01/01/2016 – 28/12/2016 tarihleri arasında günlüğü 54,90-TL’den 358 gün dönemin asgari ücreti üzerinden sigortalı olarak çalıştığının tespitine,
    Alınması gerekli 44,40-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL peşin harcın düşümü ile geriye kalan 13,00-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir yazılmasına, karar verilmiştir
    B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilinin istinaf isteminin esasten reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı vekili; çelişkili tanık beyanları ile karar verilemeyeceğini, davacının eşinin çalışmalarının kuruma bildirildiğini, davacının çalışması olmadığını, bilirkişi raporunun çelişkili tanık anlatımlarına dayandırıldığını ve kabul edilemeyeceğini, fiili çalışmanın ispat edilemediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
    Fer’i Müdahil Kurum vekili tarafından; müvekkil kuruma verilen belgeler doğrultusunda işlem yapıldığından aksi ispatlansa dahi müvekkil kurum davanın açılmasına sebebiyet vermediği, davacının dava konusu yıllarda davacının çalışması bulunmadığı, kurum kayıtlarının karine olması sebebiyle de davacının bu çalışma iddiasını da yazılı delillerle ispat etmesi gerektiği, davanın reddi gerekirken kabulü şeklinde verilen kararın bozulmasını istemiştir.
    IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
    Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/09/1999 gün 1999/21-510-527, 30/06/1999 gün 1999/21-549-555- 03/11/2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 15.03.1981 doğumlu olan davacının hizmetini talep ettiği dönem içerisinde davalı işyerinden davacı adına yapılmış herhangi bir sigortalılık hizmetinin bulunmadığı, davalı işyerinin 01.04.2011 tarihinden itibaren, zahirecilik faaliyetinden dolayı Kanun kapsamına alındığı, vergi kayıtlarına göre ise 24.02.2006 tarihinden itibaren tahıl toptan ticaretinden ötürü faal olduğu, Mahkemece davacı ve davalı tanıkları ile re’sen belirlenen bordro tanıklarının ve kolluk marifetiyle belirlenen kamu tanıklarının dinlendiği, dinlenen tanıkların büyük bir kısmının davacının eşi ile birlikte sürekli olarak davalının yanında ekinleri indirme/yükleme işini yapmak suretiyle hamal olarak çalıştıklarını ifade ettikleri, davacının eski eşi ...’in hizmet döküm cetveline göre 04.02.2012-31.05.2013, 01.07.2013-11.11.2013 ve 11.11.2014-01.02.2016 tarihleri arasında davalıya ait işyerinden sigortalı bildirimlerinin olduğu, Mahkemece her ne kadar bir kısım bordro tanıklarının beyanlarına itibarla, sürekli olarak davalı işyerinde çalıştığı kabul edilmek suretiyle davanın kabulune karar verilmişse de, söz konusu hüküm eksik incelemeye dayalıdır.
    Mahkemece beyanlarına itibar edilen bordro tanıklarının davacının talebine konu dönemin tamamında çalışmalarının olmadığı, kolluk marifetiyle tespit edilen kamu tanıklarının ise komşu işyeri sahibi veya çalışanı olmadığı dikkate alınmak kaydıyla, ihtilaflı dönemin tamamında çalışması bulunan tarafsız bordro tanıkları dinlenmeli, tanık beyanlarının yetersiz olması halinde Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye veya muhtarlık marifetiyle işyerine komşu işyerlerinin kayıtlara geçmiş veya benzer işi yapanların uyuşmazlık konusu tüm dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı çalışanları tespit edilerek, çalışmanın varlığı ve niteliği konusunda ayrıntılı beyanları alınmalı, taraflar arasında hizmet akdinin unsurlarının mevcut olup olmadığı, yapılan işin niteliği ve davalı işyerinin kapasitesi dikkate alınmak suretiyle, ücretlerin miktarı ve nasıl ödendiği (günlük, haftalık, aylık) hususları da belirlenerek ödemelerin ne şekilde yapıldığı tespit edilmeli, toplanan deliller uyarınca varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
    O hâlde, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 12/09/2022 gününde karar verildi.

    Hemen Ara