Esas No: 2011/2861
Karar No: 2011/463
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/2861 Esas 2011/463 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 18-21 maddeleri uyarınca feshin geçersizliğine ve işe işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Dairemiz Üyesi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacı işçinin davalı asıl işveren PARK TEKNİK ELEKTRONİK MADEN. TUR. TİC. S. A. Şirket işyerinde asıl işte diğer davalı şirket işçisi olarak çalıştığını, aleyhlerine işçilik alacakları için dava açtığı için iş sözleşmesinin feshedildiğini, feshin geçerli nedene dayanmadığını belirterek, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18-21. Maddeleri uyarınca feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, öne sürülen davalı şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığı iddiasının hiçbir şekilde hukuki ve maddi gerçekliğinin bulunmadığını, şirketin Park Teknik A.Ş."nin Park İnşaat A.Ş.işçilerine karşı hukuki sorumluluğunun iş yasasının 2/6 maddesi uyarınca sadece işçilik alacaklarıyla sınırlı olduğunu, Park Teknik A.Ş."nin bant konveyor sistemlerinin kurulup devreye alınmasından sonra zorunlu olarak Park İnşaat ile imzalı bulunan taşeronluk sözleşmesini tek yanlı olarak feshettiğini, işyerinin kapatılması nedeniyle tüm işçilere ihbar önerilerinin kullanıldığını, kıdem tazminatlarının ödendiğini, iş sözleşmelerinin feshedilerek SGK ve Bölge Çalışma Müdürlüğüne gerekli yasal bildirimlerin yapıldığını, mevzuata aykırı bir durumun bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davalılar arasında asıl alt işveren ilişkisi bulunmadığı, muvazaalı işlem yapıldığı, feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi
kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (15.09.2008 gün ve 2008/1860 Esas, 2008/23531 Karar sayılı ilamımız).
İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar.
Somut uyuşmazlıkta davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin feshinin gerek işyerinde yapılan ilan ve gerekse tebliğden imtina tutanağına göre 16.08.2010 tarihinde davacıya işçiye bildirildiği, davanın ise 26.10.2010 tarihinde açıldığı, bildirim tarihine göre davanın bir aylık dava açma süresi geçtikten sonra açıldığı anlaşılmaktadır. Dava hak düşürücü süre içinde açılmamıştır. Davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Davanın REDDİNE,
3.Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4.Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 30.00 yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.100,- TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
Kesin olarak 27/07/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.