Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/7482 Esas 2022/10264 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7482
Karar No: 2022/10264
Karar Tarihi: 12.09.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/7482 Esas 2022/10264 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, işveren tarafından eksik bildirildiğini iddia ettiği çalışma süresinin ve ödenmemiş sigorta primlerinin tespiti için hizmet tespiti davası açtı. Davalı ve feri müdahil kurumlar, davanın reddedilmesi gerektiğini savundu. İlk derece mahkemesi, davanın reddine karar verdi. Ancak davacı vekili, temyiz hakkını kullanarak karara itiraz etti. Yapılan incelemeler sonucu, mahkemenin verdiği kararın eksik inceleme ve araştırmaya dayandığı tespit edildi. Resen araştırma ilkesi gereği daha detaylı bir inceleme yapılması gerektiği belirtildi ve davacı vekilinin itirazları kabul edilerek, Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararı kaldırıldı, İlk Derece Mahkemesi kararı bozuldu. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şöyle: 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanun’un m. 86/9. maddesi. Bu maddelere göre, işveren tarafından tespit edilen belgeleri verilmeyen veya çalıştıkları kurum tarafından tespit edilemeyen sigortalılar, mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile çalışma durumlarını ispatlayabilirler.
10. Hukuk Dairesi         2022/7482 E.  ,  2022/10264 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Manavgat İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, 25.06.2004 – 20.01.2015 tarihleri arasında kuruma eksik bildirilen hizmetlerinin ve ödenmemiş sigorta primlerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    II- CEVAP
    Davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
    III- MAHKEME KARARI
    A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    “Davanın reddine” karar verilmiştir.
    B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    “Dosya kapsamı, delil durumu itibariyle, Manavgat İş Mahkemesi 2016/902 Esas 2021/617 Karar sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Mahkemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine” karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
    Davacı vekili, davacının kesintisiz çalışmasına rağmen çalışmaların mevsimlik olarak kabul edildiği, eksik araştırma ve incelemeyle karar verildiği, prime esas kazançlar yönünden yapılan değerlendirmenin hatalı olduğu, işçilik alacakları davasının kesinleştiği ve sair nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
    IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
    Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanun’un m. 86/9. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
    Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    Tanık beyanları değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren, işçi ve işyeriyle ilişkileri düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça bordrolu, komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar da dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
    Mahkemece, her ne kadar davacı ve davalı tanıkları dinlenmişse de verilen karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır. Dinlenen tanıklar uyuşmazlığa konu dönemlerde davalı işyerinde çalışan bordro tanıkları olmayıp, çalışmayı bilebilecek durumda olan komşu işyeri çalışanı da değillerdir.
    Resen araştırma ilkesi gereğince, davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan bordrolu çalışanlarla komşu işyeri çalışanları tespit edilip tanık olarak beyanları alınmalı, davalı işyerinden davacının şahsi sicil dosyası istenmeli, ücret bordroları, puantaj kayıtları varsa görev çizelgeleri getirtilmeli, ayrıca işyeri otel olduğundan bildirimi zorunlu hususlarda araştırma yapılarak kolluğa yapılan çalışan bildirimleri incelenmeli, işçilik alacakları davasında her ne kadar bildirimi yapılan süreler üzerinden hesaplama yapılıp karar verilmişse de bu hususların tartışılmadığı, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği de gözetilerek elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 12.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara