Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/7237 Esas 2022/10257 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7237
Karar No: 2022/10257
Karar Tarihi: 12.09.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/7237 Esas 2022/10257 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, kurum işleminin iptal ve tespiti istemiyle davada bulunmuştur. İlk derece mahkemesi davayı reddetmiştir. Davacı vekili, bu karara istinaf başvurusunda bulunmuştur. Ancak istinaf başvurusu reddedilmiştir. Davacı vekili temyiz istemiş, dosyadaki bilgi ve deliller incelendikten sonra hüküm onanmıştır. Ancak bir üye karşı oy kullanmıştır. Davacı boşandıktan sonra babasından kalan yetim aylığından mahrum bırakılmıştır. Bu nedenle, mahkeme kararının önceye etki yasağı ilkesine aykırı olarak salt birlikte yaşama ve boşanan eşin desteğini alma koşulunu yeterli kabul etmesi, Kanunun ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararının gerekçelerine aykırıdır. Murisin ölümünden önce eşinden ayrılan kadının, murisinden kalan sosyal güvenlik hakkının devamı niteliğinde olan yetim aylığından mahrum bırakılmaması, sosyal devlet olmanın gereğidir. Mahkeme kararının bu gerekçelerle bozulması gerekmektedir.
Detaylı Kanun Maddeleri:
- 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi
- 506 sayılı Kanun
- 5754 sayılı Kanunun 68. Maddesi
10. Hukuk Dairesi         2022/7237 E.  ,  2022/10257 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
    No :


    Dava, Kurum işleminin iptali tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, Üye ...'ın muhalefetine karşı, Başkan ... ile Üyeler ..., ... ve ...'nın oyları ve oy çokluğuyla, 12/09/2022 gününde karar verildi.

    (M.)

    KARŞI OY GEREKÇESİ

    Somut uyuşmazlıkta, davacı kadın 2004 yılında eşinden boşanmıştır. Davalı kadına boşanma kararı verildikten sonra aynı yıl ölen babadan 2004 yılında bağlanan yetim aylığı 2011 yılında yapılan denetim sonrası 2008-2011 yılları fiili birliktelik nedeni ile 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca ödenen aylıkların yersiz ödendiği gerekçesi ile borç çıkarılmıştır.
    Dairemizin 07.10.2021 tarih ve 2021/7072 Esas, 2021/11762 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi davacı boşandığında 506 sayılı kanun yürürlüktedir. 5510 sayılı kanunun 5754 sayılı kanunun 68. Maddesi ile değişik geçici 1. Maddesi uyarınca kesilmede 506 sayılı kanun uygulanmalıdır. Anılan kanunda ise boşanılan eş ile birlikte yaşama olgusu bir kesilme nedeni olarak düzenlenmemiştir. 5510 sayılı kanunun 01.10.2008 tarihinden önce gerçekleşen boşanma olgusuna uygulanması olanağı, önceye etki yasağı nedeni ile olanaklı değildir.
    Çoğunluğun önceye etki yasağı ilkesine aykırı olarak, lafzi yorum ve sigortalı aleyhine yorumu benimseyerek, sonradan gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılarak salt birlikte yaşama ve boşanan eşin desteğini alma koşulunu yeterli kabul etmesi, Kanunun ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararının gerekçelerine aykırıdır. Kaldı ki davacı boşandığında baba halen yaşamaktadır. Bir kişinin ilerde ölecek babasından aylık almak için önceden boşandığını, kabul etmek saiklerle hareket etmek demektir. Murisin ölümünden önce eşinden ayrılan kadının, murisinden kalan sosyal güvenlik hakkının devamı niteliğinde olan yetim aylığından mahrum bırakılmaması, sosyal devlet olmanın gereğidir. Davacının burada boşanma hakkını kötüye kullandığından söz edilemez.
    Açıklanan bu gerekçelerle mahkeme kararının bu gerekçelerle bozulması gerekirken, onanması görüşüne katılınmamıştır.



    Hemen Ara