Esas No: 2022/6890
Karar No: 2022/10371
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6890 Esas 2022/10371 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/6890 E. , 2022/10371 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın 5510 sayılı Kanun’un 4/I-a bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin olduğu, geçiş hükümlerini içeren aynı Kanunun Geçici 7’nci maddesi hükmünde “Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı, 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunlar ile 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanun’un geçici 20’nci maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirilirler” hükmü gözetildiğinde, eldeki somut uyuşmazlığın dayandığı mevzuat hükümleri 506 sayılı Kanunu’nun 79’uncu maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 4/2-f, 80/1-j, 86/9. maddeleri ile 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri olup ücretli öğretmenlerin çalışma esasları ve çalışmaları sırasında tabi olacakları statü, bu mevzuat kapsamında düzenlenmiştir.
5510 sayılı Yasanın usta öğretici ve uzman olarak çalışanların prim ödeme gün sayısını düzenleyen 80/j maddesine göre ise; Milli Eğitim Bakanlığına bağlı her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında ilgili mevzuatı çerçevesinde uzman ve usta öğretici olarak çalıştırılanların prim ödeme gün sayısı 30 günü aşmamak kaydıyla, bir takvim ayı içerisinde hak kazandıkları brüt ek ders ücreti toplam tutarının, prime esas günlük kazanç alt sınırına bölünmesi sonucu bulunur. Bu şekilde yapılacak hesaplamalarda tam sayıdan sonraki küsuratlar ise dikkate alınmayacaktır.
4857 sayılı Kanunun 13. maddesinde, işçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşmenin kısmî süreli iş sözleşmesi olduğu belirtilmiş, 63. maddesinde, genel bakımdan çalışma süresinin haftada en çok 45 saat olduğu, aksi kararlaştırılmamışsa bu sürenin, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanacağı açıklanmıştır. 13. madde hükmü, anılan mevzuattaki düzenlemelere egemen olan ilkelerle birlikte ele alındığında, ücretli öğretmenlerin çalışma ilişkilerinde, “tam süreli iş sözleşmesi” olarak nitelendirilmeye olanak verecek bir bağımlılığın bulunmadığı, bunların, öngörülen ve önceden belirlenen süre içerisinde bir çalışma yükümlülüğünü kabullendikleri ve ders saati karşılığında da ücrete hak kazandıkları belirgindir.
Davacının, çalışma esasları ile çalışması sırasında tabi olacağı statü yukarıda sıralanan mevzuat çerçevesinde ayrıntılı bir düzenlemeye tabi tutulmuş olup; anılan düzenlemelere egemen ilkeler ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 13’üncü maddesinde yer alan “İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmi süreli iş sözleşmesidir.” hükmü de gözetildiğinde; çalışma ilişkisinde, “tam süreli iş sözleşmesi” olarak nitelenmeye olanak verecek bir bağımlılık ilişkisinin bulunmadığı, ücretli öğretmenlerin öngörülen ve önceden belirlenen süre dâhilinde bir çalışma yükümlülüğünü kabullendikleri ve ders saati karşılığında da ücrete hak kazandıklarını göstermektedir.
İnceleme konusu eldeki davada, davacı, usta öğretici olarak tam gün esası ile çalıştığını ancak çalıştığı dönem içerisinde hizmetlerinin Kuruma eksik bildirildiğini ileri sürerek, Kuruma bildirilmeyen eksik günlerinin tespitini istemiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen ilk karar, (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesi’nin 02.04.2018 günlü ve 2017/3095-2018/9000 E.K. sayılı ilamı ile,“...davacının davalı işyerinde hizmet akdine bağlı olarak çalıştığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacının davalı işyerinde geçen çalışmalarının kısmi veya tam süreli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Hal böyle olunca, davacının günlük mesaisinin tamamını bu işe ayırıp ayırmadığının ve aynı işyerinde tam gün süreli çalışan emsal çalışanlarla aynı işi yapıp yapmadığının ya da tam gün süreli çalışan emsal çalışanlara göre önemli ölçüde daha az çalışıp çalışmadığının belirlemek için davalı işyerinden davacı adına düzenlenen ders programları, özlük dosyası, puantaj kayıtları, tüm talep dönemini kapsar imzalı ücret ödeme belgeleri devam-devamsızlık çizelgesi ve kursa geliş ayrılış saatlerini gösterir belgelerin de getirtilerek, dosyada bulunan diğer belgeler ile birlikte değerlendirilmek suretiyle, kursa geliş ve ayrılış saatleri de göz önüne alınarak, davacının günlük girilen ders saati itibariyle mesaisini tam gün olarak davalı işverenler nezdinde geçirip geçirmediği, diğer bir anlatımla, bir günlük çalışma mesaisinin tümünü davalı işyerlerine hasredip etmediği saptanmalı, davacı ile birlikte çalışan müdür, şef, hizmetli, kadrolu öğretmen ve usta öğretici gibi beyanları belgelerle denetlenebilecek tanık beyanlarına başvurulup ders saati, mesai, tam-kısmi çalışma hususları ile çalışmaya ara verilip verilmediği sorulmalı, tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilerek davacının çalışmaları tam süreli mi yoksa kısmi süreli mi olduğu netliğe kavuşturulmalı, daha az saat derse girilen günlerde tam gün mesaisinin davalı işverenler nezdinde geçtiği kabul edilemeyeceğine göre, 7,5 saatlik çalışmanın 1 gün kabul edilmek suretiyle hesap yapılması gerekirken, mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın, 1062182 sicil numaralı işyeri bilgileri istenmeksizin, yanlış değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir" şeklindeki gerekçeyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacının, ... Kaymakamlığı Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğünce gönderilen ders çizelgelerinde 15.12.2009-14.04.2010 tarihleri arasında haftanın 5 günü günde 5 saat derse girdiği, E-Yaygın Otomasyon Sisteminden alınan ekran görüntüsü içeriğine göre, davacının çalışma saatlerinin 17.09.2007-30.05.2008 tarihleri arasında 5 gün günde 4 saat, 06.10.2008-12.06.2009 tarihleri arasında 5 gün günde 4 saat, 09.11.2009-06.08.2010 tarihleri arasında 5 gün günde 4 saat, 07.12.2009-22.01.2010 tarihleri arasında 5 gün günde 5 saat, 25.01.2010-09.06.2010 tarihleri arasında 5 gün günde 5 saat olduğu ve bunların dışında belge bulunmayan dönem yönünden ise tanık beyanları esas alınarak tam süreli çalıştığının kabulü ile hazırlanan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiş ise de, hüküm eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır.
09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda; Mahkeme yönünden o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine bozma kararında açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar.
Somut olayda, bozmaya uyulmuş ise de bozma gereğinin yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün değildir.
Bu itibarla yapılacak iş, dava konusu dönemin tamamına ilişkin ders çizelgeleri, yoklama defterleri, ücret bordroları ve puantaj kayıtları vs. getirtilmeli, bu tür belgelerde noksanlık varsa bunun nedeni araştırılmalı, hüküm altına alınan süreler yönünden davacının resmi belgelerde belirtilen ders saatlerinden sonra kursta kalmasının haklı bir gerekçesinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, resmi kayıtların aksinin tanık delili ile kanıtlanamayacağı göz önünde bulundurulmalı, daha az saat derse girilen günlerde tam gün mesaisinin davalı işveren nezdinde geçtiği kabul edilemeyeceğine göre, 7,5 saatlik çalışmanın 1 gün kabul edilmek suretiyle hesaplama yapılacak şekilde denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgilere iadesine, 13/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.