Esas No: 2021/4969
Karar No: 2022/10386
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/4969 Esas 2022/10386 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/4969 E. , 2022/10386 K.Özet:
İlgili dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz edilen kararda ise, tebligatın hükmi şahıslara yetkili mümessillerine yapılabileceği belirtilmiştir. Ticaret şirketlerinin hükmi şahsiyeti olduğundan, tebligatların şirketlerin salâhiyetli mümessillerine yapılması gerektiği ifade edilmiş ve bu kişilerin kanunen temsile yetkili organlar ve bu organlar adına hareket edenler olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, tebligat Kanununun 7/a maddesi uyarınca, elektronik yolla tebligat yapılması zorunlu hale getirilmiştir. Kararda, geri çevirme kararının gerekleri yerine getirilmeden şirketin tescilli son adresine tebligat yapılmasının da usule aykırılık teşkil edeceği vurgulanmıştır.
Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddelerine göre, tebligatın, bunların tabi oldukları kanunlara ve statülerine göre belirlenecek yetkili temsilcilerine, eğer tüzel kişinin yetkili temsilcisi yoksa veya evrakı bizzat alamayacak bir halde ise görev itibariyle temsilciden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi bu işle görevlendirilmiş bir kişiye o da yoksa tüzel kişinin o yerdeki memur veya müstahdemlerinden birine yapılması öngörülmüştür.
Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin \"Tüzel kişilere ve ticari işletmelere tebligat\" başlıklı 20. maddesinde, tüzel kişilere tebliğ yetkili temsilcilerine, bunlar birden çok ise yalnız birine yapılır. Ayrıca, tüzel kişilerin memur ve müstahdemlerine tebligat\" başlıklı 21. maddesinde ise, tüzel kişiler adına tebligatı almaya yetkili kişiler, herhangi bir
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Tebligat Kanununun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebliğin salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de; tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde tebliği orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 20 ve 21. maddelerinde de tüzel kişilere yapılacak tebligat usulü belirlenmiştir.
Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin "Tüzel kişilere ve ticari işletmelere tebligat" başlıklı 20. maddesinde;
"(1) Tüzel kişilere tebliğ yetkili temsilcilerine, bunlar birden çok ise yalnız birine yapılır.
(2) Bakanlıkların ve bunların teşkilatının, Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli idareler, (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumlar, (IV) sayılı cetvelde yer alan sosyal güvenlik kurumları ile il özel idarelerinin, belediyelerin, köylerin ve özel kanunlarına dayanılarak kurulmuş bulunan teşekküllerle, şirketlerin, derneklerin ve vakıfların yetkili temsilcileri, bağlı bulundukları kanunlara ve statülerine göre tayin edilir.
(3) Gerçek ve tüzel kişilere ait ticari işletmelerin işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, ticari işletmenin o işlemde yetkili ticari temsilcisine yapılan tebliğ geçerlidir."
"Tüzel kişilerin memur ve müstahdemlerine tebligat" başlıklı 21. maddesinde ise;
"(1) Tüzel kişiler adına tebligatı almaya yetkili kişiler, herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmamaları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olmaları durumunda tebliğ, tüzel kişinin o yerdeki sürekli çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.
(2) Ancak, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gereklidir.
(3) Bu kişilerin de bulunmaması halinde, bu husus tebliğ mazbatasında belirtilir ve tebliğ, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır."düzenlemelerine yer verilmiştir.
Bu noktada belirtmek gerekir ki Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca, ticaret şirketleri hükmi şahsiyeti haiz olup üçüncü şahıslar ile olan ilişkilerinde ortaklardan oluşan mümessil-organ veya dışarıdan tayin edilen sair mümessiller tarafından temsil olunurlar. Hükmi şahsiyete sahip olmaları nedeniyle ticaret şirketlerinde tebligatın şirketlerin “salâhiyetli mümessillerine” yapılması icap eder. Salâhiyetli mümessiller ibaresiyle evvela şirketleri kanunen temsile yetkili organlar ve bu organlar adına hareket edenler kastedilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanununun 12. ve 13. maddelerine göre, tebligatın, bunların tabi oldukları kanunlara ve statülerine göre belirlenecek yetkili temsilcilerine, eğer tüzel kişinin yetkili temsilcisi yoksa veya evrakı bizzat alamayacak bir halde ise görev itibariyle temsilciden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi bu işle görevlendirilmiş bir kişiye o da yoksa tüzel kişinin o yerdeki memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı öngörülmüştür. Eğer, tebligat tüzel kişinin yetkili temsilcisine yapılmamış ve sıralı kişilere yapılmışsa bunun nedenlerinin açıkça ve ayrıntılı olarak tebligat mazbatasına yazılması gereğine de işaret edilmiştir.
Nitekim, Hukuk Genel Kurulunun 30.12.2009 gün ve 2009/12-563 E., 2009/600 K.; 13.05.2009 gün ve 2009/12-184 E., 2009/187 K.; 14.12.2011 gün ve 2011/21-882 Esas, 2011/767K. ve 01.03.2017 gün ve 2017/13-552 E., 2017/385 K. sayılı ilamlarında da aynı husus vurgulanmıştır.
Diğer taraftan, tebligat Kanununun 7/a maddesinde, “Tebligata elverişli bir elektronik adres vererek bu adrese tebligat yapılmasını isteyen kişiye, elektronik yolla tebligat yapılabilir. Anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere elektronik yolla tebligat yapılması zorunludur.
Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır” denilmiş, elektronik ortamda yapılacak tebligatlara ilişkin usul ve esasları düzenleyen “Elektronik Tebligat Yönetmeliği” çıkarılmıştır (RG 19.1.2103 t. S. 28533).
Eldeki davada, bir önceki geri çevirme kararımızda ... İthalat İhracat İnş. Makine San. Tic. Ltd. Şti.’ne gerekçeli kararın daimi çalışanı Atiye Özkahraman imzasına tebliğ edildiği, ne vaki bu kişinin yekili olup olmadığı hususunun tespit edilemediği belirtilmiş ve mahkemece, ticaret sicilinden davalı şirketin tescilli son adresinin tespiti ve belirlenecek adrese gerekçeli kararın Tebligat Kanunu'nun 10, 12, 13 ve 35. maddelerine göre usulünce tebliğ edilerek dosyanın gönderilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, mahkemece geri çevirme kararımızın gerekleri yerine getirilmeksizin anılan şirketin yetkilisinin mernis adresine TK 21. Maddesi hükümlerine göre tebliğ edilmesi de usule aykırılık teşkil edecektir.
Açıklanan nedenle davalı şirketin tescilli son adresinin tespiti ve belirlenecek adrese gerekçeli kararın, şirkette sıralı yetkililere, bulunamaması halinde nedenleri de yazılmak şartıyla çalışanlara, bunların da bulunamaması veya adresin kapalı veya taşınmış olması halinde de şirketin tescilli son adresine Tebligat Kanunu'nun 35. Maddesindeki şerhi içeren tebligat ile ticaret sicil adresine usulünce tebliğ edilerek, temyiz süresi geçtikten ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununu Geçici 3. maddesi gereğince, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra, gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 13.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.