Esas No: 2022/8194
Karar No: 2022/10481
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/8194 Esas 2022/10481 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/8194 E. , 2022/10481 K.Özet:
Davacı, hizmet tespiti istemiyle davalı işvereni mahkemeye verdi. Dosya incelendiğinde davacının işyerinde çalıştığını kanıtlayacak yeterli delil olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildi. Ancak mahkeme kararı temyiz edildi ve davacının çalışma olgusu buğday pazarında tanık ifadeleri ve kayıtlarla desteklenerek yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Kararda, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerektiğinde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği vurgulandı. Kanun maddeleri ise mülga 506 sayılı Kanun’un 79. maddesiyle 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 86. maddesi olarak belirtildi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, bozma ilamı sonrası ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davanın yasal dayanağı, mülga 506 sayılı Kanun’un 79. maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 86. maddesidir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur.Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Davacı, 2005-10.03.2014 ve 01.05.2015-10.10.2016 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde geçen çalışmalarının tespitini istemiştir. Dosya içinde yer alan davacının hizmet döküm cetvelinde; davalıya ait ... sicil nolu işyerinden 11/03/2014 tarihinde işe girişinin bildirildiği, 30/04/2015 tarihinde işten çıkışının bildirildiği, ayrıca 11/10/2016 tarihinde işe tekrar girişinin bildirildiği ve 31/10/2016 tarihinde de işten çıkışının bildirildiği, belirtilen dönemler arasında hizmetlerinin kuruma tam olarak bildirilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece; ... İlçe Tarım Müdürlüğü kayıtlarında davacının 14/09/2004 tarihinde hayvancılık işletmesini kayıt altına aldırdığı ve 2017 yılına kadar aktif hayvancılık yaptığı, ayrıca 2017 yılında da kendi üzerine kayıtlı tüm büyükbaş hayvanlarını 03/08/2017 tarihinde kurban döneminde kurban olarak kesildiğini beyan ederek büyükbaş işletmesinden büyükbaş hayvan kayıtlarının sildirdiğinin anlaşıldığı, yapılan asayiş araştırmasında davacı ... ın 2005-2016 yılları arasında ... Mah. ... sok. no: 115 Karatay/... adresinde 5 ila 10 civarında büyükbaş besleyerek kurbanda sattığı ve ticaretini yaptığının bildirildiği, bahse konu adresteki hayvan çardağının 15-20 civarında hayvan besleyecek kapasitede olduğunun fotoğraflarla belgelendiği, yine dinlenen tanık beyanlarında da davacının buğday pazarında çalışması haricinde yılın belirli dönemlerinde hayvancılık işi ile uğraştığının belirtildiği, davacının 14/05/2019 tarihli celsedeki beyanlarında kendisinin hayvancılık yaptığını, hayvancılık işinde ailesinin yardımıyla bu işi yaptığını, hayvancılık yapmasının buğday pazarında çalışmasına engel olmadığını beyan ettiği, davacının buğday pazarında dava konusu edilen tarihler arasında sürekli olarak bir işveren bünyesinde çalışmadıkları, arada gezen hammaliye ekibinde arkadaşları ile birlikte çalıştıklarının tanık beyanlarından anlaşıldığı, tüm bu hususlar gözetildiğinde davacının, davalıya ait işyerinde dava konusu ettiği dönemde aralıksız fiili olarak çalıştığına ilişkin bir kısım tanık beyanları haricinde herhangi bir delilin bulunmadığı ve davacının, davalıya ait işyerinde çalışmasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmakta ise de;
Dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerden 11/03/2014 ile 30/04/2015 tarihleri ve 11/10/2016 ile 31/10/2016 tarihleri arasında davacının davalı ... ünvanlı, ... sicil nolu, kimyevi gübre ve tarım ürünleri işyerinden yapılan bildirimleri, çalışma kaydına ilişkin belgeler ile dinlenen bir kısım bodro ve komşu iş yeri tanıklarının beyanları karşısında; Mahkemece buğday pazarında çalışan tanıklar dinlenilmek suretiyle çalışma olgusunun varlığı ve niteliği hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, 14.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.