Esas No: 2022/7687
Karar No: 2022/10700
Karar Tarihi: 15.09.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/7687 Esas 2022/10700 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/7687 E. , 2022/10700 K.Özet:
Davacı, iş kanunu anlamında işçi olarak çalıştığı Aş Genel Müdürlüğü'nde sigortasının yapılmadığını iddia ederek sigorta başlangıç tarihinin tespiti için dava açmıştır. İlk derece mahkemesi davayı kabul ederek sigortalı hizmet tarihini belirlemiştir. Ancak, istinaf başvuruları sonucunda bölge adliye mahkemesi tarafından istinaf başvuruları reddedilmiştir. Bunun üzerine davalı vekili ve fer'i müdahil kurum vekili temyiz yoluna başvurmuşlar ve davaya konu kararın bozulması talep edilmiştir. Yapılan inceleme sonucunda, davacının hangi iş yerinde çalıştığına dair çelişkili bilgilerin olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle, dava dışı İsmail'in dinlenilmesiyle ilgili hak iddiasının ortaya konulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun geçiş hükümleri içeren Geçici 7. maddesi ve 506 sayılı Yasa'nın 79/10. maddesi olarak belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... 36. İş Mahkemesi
Dava, hizmet ve sigorta başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı ve fer'i müdahil kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ve fer'i müdahil kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, müvekkilinin ... Aş Genel Müdürlüğü'nde (... Cad. No:108/C ...-...)13/07/1998- 31/10/1998 tarihleri arasında iş kanunu anlamında işçi olarak çalışmasına rağmen sigortası yaptırılmadığını, TMSF'nin 2002 yılında aldığı kararlar sonucunda külli halefiyet prensipleri doğrultusunda tüm aktif ve pasifleri ile ... Bankası'na devredildiğinden bahisle; müvekkilinin 13/07/1998- 31/10/1998 tarihleri arasındaki fiili hizmetinin sigortalı hizmetinin asgari ücret üzerinden tespitine, sigorta başlangıç tarihinin 13/07/1998 olarak tespitini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı vekili, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140 maddesi gereğince müvekkili ...'nin her türlü dava harcı ile teminattan muaf olduğunu, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu tarihlerin hatalı olduğunu, müvekkili bankaya devredilmiş ... kayıtlarında davacının çalışma döneminin 13/07/1998-31/08/1998 olarak göründüğünü, tüm bankalar gibi ... AŞ'nin de hiçbir çalışanının sigortasız olarak çalıştırmasının söz konusu olmadığından bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Feri Müdahil SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü süre yönünden davaya itiraz ettiklerini, davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının araştırılması gerektiğinden bahisle davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
"1-Davanın kabulü ile, davacı ...( TC 22136147152) 'in 0367522 sicil nolu işyerinde 13/07/1998- 31/10/1998 tarihleri arasında 108 gün asgari ücretle kesintisiz olarak çalıştığının tespitine" karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
"1-Davalının ve Feri Müdahilin istinaf istemlerinin reddine," karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili, verilen hükmün eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğunu beyanla, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
Fer'i müdahil kurum vekili, verilen hükmün eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğunu beyanla, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren Geçici 7. maddesinin “Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunlar ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirilirler” hükmü ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ve aidiyete ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda, davacının 13/07/1998- 31/10/1998 tarihleri arasındaki hizmetinin tespitini talep ettiği, geri çevirme kararı sonrasında davacıya ait sigorta sicil numarasının ... olduğu, davacının çalışmalarının geçtiği işyerine ait dönem bordroları incelendiğinde ... sicil nolu davalı işyerinden 13.07.1998-31.08.1998 tarihleri arasında toplam 48 gün davacı adı soyadı belirtilerek 3402199826456 sigorta sicil numarası üzerinden bildirim yapıldığı, söz konusu sicil nosunun dava dışı ... ait olduğu, dava dışı İsmail'in hizmet döküm cetvelinde kendisine ait ".. " sigorta sicil nosu ile 13.07.1998-31.08.1998 tarihlerine ilişkin sigorta bildiriminin davacı ad/soyadıyla birlikte göründüğü, ayrıca ... sicil nolu farklı işyerinden dava konusu dönemle çakışır biçimde 27.07.1998 tarihinden 2007 yılına kadar sigorta bildirimleri yapıldığı, davacının kimlik bilgilerinin yer aldığı 13.07.1998 işe giriş bildirgesinde ise davacının "...26156" sicil nosunun bulunduğu, bu sicil numarasının kurum tarafından da davacıya ait olduğunun kabul edildiği ancak Mahkemece söz konusu çelişkiler ve aidiyet durumu değerlendirilmeden hüküm tesis edildiği, verilen hükmün eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, verilen hükmün dava dışı ...'in hak alanını ilgilendirdiği anlaşılmakla, dava dışı İsmail'in dinlenilmesi ile İsmail'in söz konusu dönemle ilgili olarak hak iddia etmesi halinde H.M.K m. 124 gereğince dava dışı ...'e usulüne uygun bir biçimde husumetin yöneltilmesi için davacıya mehil verilerek, duruşma günü tebliğ edilip, anılan şahsın davaya iştiraki sağlanmalı ve bu davalının göstereceği deliller de gözetilerek, sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı ve fer'i müdahil kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.09.2022 gününde karar verildi.