Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/50 Esas 2011/248 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/50
Karar No: 2011/248

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/50 Esas 2011/248 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2011/50 E.  ,  2011/248 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa 2. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 11/11/2009
    NUMARASI : 2009/548-2009/829

    Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
    Davalı işveren, davacının yetersizliği ve verilen görevleri yerine getirmemesi nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiğini, feshin geçerli nedene dayandığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece fesih bildiriminin yazılı yapılmadığı, fesihten önce savunmasının istenmediği, görevi konusunda daha önce uyarılmadığı gerekçesi ile feshin geçerli nedene dayanmadığı sonucuna varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. 
    Karar davalı işveren tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında fesih tarihi itibariyle işverence otuz veya daha fazla işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı ve dolayısıyla davacının iş güvencesi kapsamında kalıp kalmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesidir.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. Maddesinin birinci fıkrasına göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerinde çalışmak gerekir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan sayısı bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir.
    Otuz işçi sayısının belirlenmesinde fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih itibariyle belirli-belirsiz süreli, tam-kısmi süreli, daimi-mevsimlik sözleşmelerle çalışan tüm işçiler dikkate alınır.
    Somut olayda davalı işverene ait taş ocağı işyerinde bekçi olarak çalışan davacının iş sözleşmesi yazılı bir bildirim olmadan feshedilmiş ise de, mahkemece fesih tarihinde çalışan işçi sayısı tespit edilmemiştir. Fesih tarihi itibariyle dava konusu işyerinde ve varsa davalının aynı iş koluna giren diğer işyerlerinde çalışan işçi sayısı davalıdan ve Sosyal Güvenlik Kurumundan sorularak davacının iş güvencesi kapsamına girip girmediği belirlenmelidir. Davacının öncelikle iş güvencesi hükümleri kapsamına girip girmediği tespit edilmeden hüküm kurulmuş olması isabetsiz olmuştur.
    İşe iade davasının nitelik itibariyle tespit davası olduğu dikkate alındığında, davacının boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının tespiti ile yetinilmeli, ayrıca tahsili yönünde hüküm kurulmamalıdır. Mahkemece boşta geçen süre ücreti ile ilgili tahsil yönünde hüküm kurulmuş olması da doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,  peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.07.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.

     

     

    Hemen Ara