Esas No: 2022/7753
Karar No: 2022/10674
Karar Tarihi: 15.09.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/7753 Esas 2022/10674 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/7753 E. , 2022/10674 K.Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir hizmet tespiti davasında, mahkeme 1998-2011 yılları arası çalışmaların varlığına dair karar vermiştir. Ancak, çalışılan iş yerinin okul olması nedeniyle yaz tatili ve sömestr tatili gözetilmemiştir ve bu dönemlerde de çalışılıp çalışılmadığına dair araştırma yapılmamıştır. Bu nedenle, fer'i müdahil Kurum ve davalı tarafın temyiz itirazları kabul edilerek, hüküm bozulmuştur. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi ile 5510 sayılı Yasanın 86. maddesidir. 506 sayılı Yasa'ya göre, sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez. Bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği üzere davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, fer'i müdahil Kurum ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi ile 5510 sayılı Yasanın 86. maddesidir. 506 sayılı Yasanın 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur.Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
İnceleme konusu davada; davacı 1992 yılı Eylül ayından 2011 yılı Mayıs ayına kadar ... nezdinde çalıştığının tespitini talep etmiş, mahkemece 1992 Eylül ayı ile 1998 yılına kadar geçen hizmetlerinin tespitine ilişkin talebinin hak düşürücü süre nedeniyle reddine, 1998-2011 yıllarına ilişkin talebinin kabulüne karar verilmiştir. 1998-2011 yılları arası çalışmaların varlığına dair mahkeme kararı yerinde ise de; çalışılan iş yerinin okul olması nedeniyle yaz tatili ve sömestr tatili gözetilmeksizin karar verilmesi isabetli değildir. Davacının bu sürelerde dahi bir çalışması var ise, hangi işlerde ne kadar süre ile çalışıldığına ilişkin açık, net deliller elde edilip, irdelendikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gereği gözetilmeksizin tatil dönemlerinde de çalışıldığına karar verilmesi yerinde değildir. Bu itibarla davacının yaz tatili ve sömestr tatilinde çalışıp çalışmadığı yönünde araştırma yapılmalı, bu dönemlerde okulda görevli olan öğretmen, müdür gibi çalışanlardan tanık tespiti yapılarak, davacının tatillerde hangi işleri yaptığı, çalışıp çalışmadığı hususunda beyanları alınmalı, elde edilecek deliller değerlendirilmek suretiyle karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, fer'i müdahil Kurum ve davalı ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.