Esas No: 2022/6317
Karar No: 2022/10726
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6317 Esas 2022/10726 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/6317 E. , 2022/10726 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Batı 4. İş Mahkemesi
Dava, itibari hizmet süresinin tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, niteliği gereği duruşmaya tabi olmadığı anlaşılmakla, davalı ... Ambaj Baskı Sanayi ve Tic. A.Ş vekilinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, davalı işyerinin ambalaj baskı işyeri olduğunu, solunum ve cilt yolu ile vücuda geçen gaz ve diğer zehirleyici maddeler ve değişik içerikli kimyasal maddeler kullanıldığını, suni ışık altında çalışıldığını, davalı işyerinde geçen çalışmalarından dolayı itibari hizmet süresinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; kuruma başvuru şartının yerine getirilmediğini, hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, ayrıca davanın açılmasında hukuki menfaat olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Ambalaj Baskı Sanayi ve Tic. AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, Ek5. maddenin basın ve gazetecilik yönünde çalışanlar için olduğunu, işyerinde esnek ambalaj işi yapıldığını, işin bu kapsamda olmadığını, içtihatlar gereği de basım işi yapılmadığından bu şekilde bir itibari hizmetin söz konusu olamayacağını, 01/10/2008 itibariyle 5510 sayılı yasa ile ilgili hükmün kaldırıldığını, davacının fiziksel etkenlere de maruz kalmasının mümkün bulunmadığını, görev tanımı gereği fiziksel etkenlere maruz kalmadan çalıştığını, bağımsız ölçüm şirketlerince her yıl incelemeler yapıldığını, insan sağlığını tehdit eden bir duruma rastlanmadığını, sağlık kontrollerinin periyodik yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, “Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,” karar vermiştir.
B-BAM KARARI
Her iki tarafın da davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmamış bulunması olarak tanımlanan davanın konusuz kalması halinin, dosyaya ekli kurum yazısı ve toplanan delillerin incelenmesine göre, somut olayda davacının itibari hizmetinin tespiti ve sigortalılık hizmet süresine eklenmesine ilişkin talebinin dava açıldıktan sonra yargılama sırasında kurumca kabul edilerek belirlenen sürenin sigortalılık süresine eklendiği, böylece davanın konusuz kaldığı açıktır. Mahkemenin HMK'nın 331. Maddesi kapsamında yaptığı değerlendirmenin de yerinde bulunduğu, zira konusuz kalan davanın açılmasına davacı tarafın sebebiyet vermediği, önce kuruma başvuruda bulunduğu, Kurum işleminin iş bu dava tarihinden çok sonra gerçekleştiği belirlenmekle, mahkemenin maddi vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı kurum ile davalı ... Ambalaj Baskı San. ve Tic. A.Ş. vekillerinin istinaf istemlerinin 6100 sayılı Yasa HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili dilekçesinde özetle; "Davanın açıldığı tarihte Kuruma başvuru şartı yerine getirilmediği halde bu şart yerine getirilmiş gibi yargılamaya devam olunduğu ve bu yönde hatalı hüküm kurulduğu; Müvekkil kurumun işyükü göz önüne alınarak 37 kişi hakkında olumlu da olsa çok kısa bir süre içerisinde işlem yapmasının beklenemeyeceği, davalı işverenlik işçileri ile kurum arasında daha önce de itibari hizmet konulu davaların görülmüş ve Yargıtay'ın bu konuda hüküm vermiş olması (eldeki davalar açısından müvekkil kurumun olumlu cevap vereceğinin pek muhtemel olması) hususları göz önüne alınarak, kararın bozulmasını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin, davanın açılmasında tam kusurlu olan davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Ambalaj Baskı San. ve Tic. A.Ş. vekili dilekçesinde özetle; 506 sayılı Yasanın ek-5 maddesi koşullarının oluşmadığını, yerinde keşif incelemesi yapılarak karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
İtibari hizmet süresi, ağır ve yıpratıcı işlerde çalışanların erken yıpranmaları nedeniyle daha erken emekli olabilmeleri için kanun koyucu tarafından belirlenmiş erken emeklilik sağlayan düzenlemelerden biridir. İtibari hizmet süresi fiilen olmayan ancak kanun koyucu tarafından verilen imkân nedeniyle varsayılan bir sürenin sigortalılık süresine eklenmesi şeklinde ortaya çıkmaktadır.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun’un Ek 5’inci maddesi:
“506 sayılı Kanuna göre sigortalı sayılanların, aşağıda sayılan görevlerde geçen sigortalılık sürelerine, bu sürelerin her tam yılı için, hizalarında gösterilen süreler, sigortalılık süresi olarak eklenir.
Sigortalılar Hizmetin Geçtiği Yer Eklenecek Süre
I-a) 212 sayılı Kanunla değiştirilen 5953 sayılı basın mesleğinde çalışanlarla çalıştıranlar arasındaki münasebetleri düzenliyen kanun kapsamına tabi olarak çalışan sigortalılar.
5953 sayılı Kanunu Değiştiren 212 sayılı Kanunun birinci maddesi kapsamıma giren, 90 gün,
b) Basın kartı yönetmeliğine göre basın kartına sahip olmak suretiyle gazetecilik yaparken, kamu kurumlarına giren ve bu kurumlarda meslekleriyle ilgili görevlerde istihdam edilen sigortalılar.
Basın müşavirlikleri
II - (Değişik bent: 20/06/1987 - 3395/13 md.)
Basım ve gazetecilik işyerlerinden 1475 sayılı Kanun ve değişikliklerine göre çalışan sigortalılar,
a) Solunum ve cilt yoluyla vücuda geçen gaz veya diğer zehirleyici maddelerle çalışılan iş yerleri,
b) Fazla gürültü ve ihtizaz yapıcı makine ve aletlerle çalışarak iş yapılan işyerleri,
c) Doğrudan doğruya yüksek hararete maruz bulunarak çalışılan işyerleri,
d) Fazla ve devamlı adali gayret sarf edilerek iş yapılan işyerleri,
e) Tabii ışığın hiç olmadığı ve münhasıran suni ışık altında çalışılan işyerleri,
f) Günlük mesainin yarıdan fazlası saat 20.00'den sonra çalışılarak yapılan işyerleri
III - (Ek bent: 20/06/1987 - 3395/13 md.) Denizde Gemi adamları, gemi ateşçileri, kömürcüler, dalgıçlar.
IV - (Ek bent: 20/06/1987 - 3395/13 md.)
1. Çelik, demir ve tunç döküm,
(...)*, fabrika,
2. Zehirli, boğucu, yakıcı, öldürücü atölye, havuz ve depolarda, trafo binalarında ve patlayıcı gaz, asit, boya işleriyle gaz da çalışanlar, maskesi ile çalışmayı gerektiren işlerde,
3. Patlayıcı maddeler yapılmasında,
4. Kaynak işlerinde çalışanlarda,
Kesirlerin hesaplanmasında tam yıl 360 gün olarak alınır. Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0,25) formülü uygulanır.” Düzenlemesini içermektedir.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanunun Ek 5’inci maddesidir. Anılan maddeye göre, sigortalıların itibari hizmetten yararlanabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi gerekir. Birinci koşul sigortalının Basım ve gazetecilik iş yerlerinde çalışması, ikinci koşul ise; II. bendin (a-f) alt bendlerinde yazılı fiziksel dış etkenlerin ve olumsuz çalışma koşullarının olayda ayrıca gerçekleşmesidir.
Uyuşmazlık, davacının davalı iş yerinde geçen çalışmaları yönünden itibari hizmetten yararlanıp yararlanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Ne var ki, dava açılmadan önce veya açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması; eş söyleyişle tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması halinde, bu olayın hükümde göz önüne alınması ve Mahkemenin, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir. Dava tüm tarafları bakımından konusuz kalmadıkça inceleme yapılması ve uyuşmazlığın sonuçlandırılması gerekir.
Somut olayda, davacı tarafından açılan itibari hizmet tespiti davasında, Mahkemece, davalılardan Kurum tarafından davalı işyerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 6.10.2021 tarihli raporuyla davacının itibari hizmet süresinden yararlanması gerektiğinin tespit edilmesi nedeniyle yazılı şekilde davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmiş ise de, aslen Kurumca yapılan inceleme raporu sonrasında alınan kararın tek taraflı ve sadece davalı ... bağlayıcı olduğu, diğer davalı bakımından işyeri ve davacının çalışmalarının 506 sayılı Yasanın ek-5 maddesinde belirlenen şartları taşıyıp taşımadığı ve itibari hizmet süresinden yararlanıp-yararlanmayacağı hususunun belirlenmesi ve uyuşmazlığın tüm taraflar yönünden kesin surette çözülmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Bu bağlamda, Mahkemece, 506 sayılı Kanunun Ek 5 maddesi koşulları yöntemince irdelenerek sonucuna göre karar verilmelidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.