Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/5951 Esas 2022/10863 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5951
Karar No: 2022/10863
Karar Tarihi: 20.09.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/5951 Esas 2022/10863 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemleri için açılan dava hakkında, ilk derece mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne karar verildi. Davalılar istinaf yoluna başvurdu ve Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi, istinaf başvurularının esastan reddine karar verdi. Davalılar temyiz isteğinde bulundu ancak temyiz sınırını aşmadığı için temyiz hakları bulunmadı. Kanun maddeleri incelendiğinde, iş mahkemelerinin kararlarının istinaf incelemesi sonucu Bölge adliye mahkemelerince verilen kararlarda karar tarihine göre kesinlik sınırı belirlendiği ve parasal sınırların yeniden değerleme oranına göre artırılacağı belirtildi. İlk derece mahkemesi tarafından hüküm fıkrasında yapılacak düzeltmeler için yeniden yargılama yapılması gerekmeksizin kararın düzeltilerek onanması kararlaştırıldı. Kanun maddeleri; Mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 8. maddesi, 6763 sayılı Kanun 5. maddesi, 6100 sayılı HMK’nın 110. maddesi ve 362/1-a maddesi, HMK Ek madde 1 hükmü, HMK’nun 366. ve 346. maddeleri.
10. Hukuk Dairesi         2021/5951 E.  ,  2022/10863 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Batı 1. İş Mahkemesi

    Dava, iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalılar tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    A.Davalıların Manevi Tazminat İstemleri Hakkında Kurulan Hükümlere Yönelik Temyiz İstemleri Yönünden;
    Mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 20.07.2016 tarihinden itibaren uygulanan 8. maddesinin 3. fıkrasına göre, “Bölge Adliye Mahkemesinin para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararları ile miktar veya değeri beşbin lirayı geçen davalar hakkındaki nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden başlayarak sekiz gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” Bu fıkradaki “beşbin” ibaresi 6763 sayılı Kanunun 5. maddesi ile “kırk bin Türk Lirası” şeklinde değiştirilmiştir.
    Mülga 5521 sayılı Kanunun, 6763 sayılı Kanun 5. maddesi ile değişik beşinci fıkrasına göre parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı öngörülmüştür.
    25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesinde “temyiz edilemeyen kararlar” sayılmış ancak miktar itibariyle kesinliğe bu maddede yer verilmemiş, 7/3. maddede, 6100 sayılı HMK’nın kanun yollarına ilişkin hükümlerinin, iş mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.
    6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca, Bölge adliye mahkemelerinin miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararların temyiz yoluna başvurulamayacağı hükme bağlanmıştır. HMK Ek madde 1 hükmüne göre de, 362. maddedeki parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı belirtilmiştir.
    HMK 362/2. maddesine göre “Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir”
    HMK 366. maddenin yollaması ile temyiz yolunda da uygulanan 346. madde uyarınca, temyiz dilekçesi kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme temyiz dilekçesinin reddine karar verir. Ancak temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise, 01.06.1990 tarih, 1989/3 E. - 1990/4 K. sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından temyiz talebinin reddine karar verebilecektir.
    Yukarıda belirtildiği şekilde, iş mahkemelerinin kararlarının istinaf incelemesi sonucu Bölge adliye mahkemelerince verilen kararlarda karar tarihine göre kesinlik sınırı: 20.07.2016 - 01.12.2016 tarihleri arasında 5.000,00 TL; 02.12.2016 tarihi sonrası için 40.000,00 TL; 01.01.2017 sonrası için 41.530,00 TL ve 01.01.2018 tarihi sonrası için 47.530,00 TL; 01.01.2019 tarihi sonrası için 58.800,00 TL, 01.01.2020 tarihi arası için 72.07000 TL, 01.01.2021tarihi sonrası için 78.630,00 TL, 01.01.2022 tarihi sonrası için 107.090,00 TL’dir.
    Bu tür davalarda, 6100 sayılı HMK’nun 110. maddesi kapsamında dava yığılması (objektif dava birleşmesi) kapsamında her bir talebin ayrı bir dava olduğu ve ayrı ayrı hüküm ve sonuç doğuracağı dikkate alınmalıdır.
    Somut olay incelendiğinde, asıl dava dosyasında davacı kazalının manevi tazminat istemleri ile birleşen dava dosyasında davacılar anne ve babanın manevi tazminat istemleri hakkındaki hükümlerin miktar yönünden yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırının altında bulunduğu anlaşılmakla, davalıların anılan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının kesinlik nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
    B.Davalıların Davacı Kazalı Lehine Hüküm Altına Alınan Maddi Tazminata Yönelik Temyiz İtirazları Açısından;
    Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    Dosya kapsamından ilk derece mahkemesince asıl dava dosyasının karar ve ilam harcı ile ilgili hüküm kurulurken karar ve ilam harcından mahsup edilmesi mümkün olmayan (iki kez ayrı ayrı yatırılmış) başvuru harçlarının da mahsup edilmesi nedeniyle davalılardan tahsiline karar verilen karar ve ilam harcının eksik hesaplandığı anlaşılmaktadır.
    Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, mahkemece yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki bu konunun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılmalı, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin davalıların istinaf başvurularının esastan reddine dair 18/02/2021 Tarih, 2021/44 Esas, 2021/337 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, ... Batı 1. İş Mahkemesi’nin 29/09/2020 tarih, 2016/498 Esas, 2020/224 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının asıl dava dosyasında alınması gereken bakiye karar ve ilam harcına ilişkin 2 numaralı bendinin tamamen silinerek yerine geçmek üzere; “2-Asıl davada hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 16.278,82 TL harçtan, davacı tarafından yatırılmış 29,20 TL peşin harç, 3.555,68 TL ıslah harcı, yine 512,33 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.097,21 TL’nin mahsubu ile bakiye 12.181,61 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,” rakam sözcüklerinin yazılmasına, İlk Derece Mahkemesi hükmünün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara