Esas No: 2009/7-205
Karar No: 2009/297
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2009/7-205 Esas 2009/297 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İzmir Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hükümde, sanıkların bir alışveriş merkezinde müzik yayını yaparak hak sahibinin izni olmaksızın CD'den müzik eserini yayınlattıkları için suçlu bulundukları belirtilmiştir. Ancak Yargıtay 7. Ceza Dairesi, yapılan yayının umuma iletilmesi mevcudiyet ve kastının bulunmadığına karar vererek sanıkların beraatına hükmetmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun incelediği uyuşmazlık, sanıkların eylemlerinin suç oluşturup oluşturmadığına ilişkindir. Ancak öncelikle, davaya katılma isteminde bulunan Müzik Yorumcuları Meslek Birliği'nin (Müyorbir) vekilinin yerel mahkeme kararının kendisine tebliğ edilip edilmemesi gerektiği sorunu çözümlenmelidir.
Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 80/B-1, 80/son fıkrası ve 138. maddesi.
"İçtihat Metni"
İtirazname : 2005/192813
Yargıtay Dairesi : 7. Ceza Dairesi
Mahkemesi : İZMİR Fikri ve Sınaî Haklar Ceza
Günü : 29.07.2005
Sayısı : 80-596
Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına aykırılık suçundan sanıkların beraatına ilişkin, İzmir Fik-ri Sinai Haklar Ceza Mahkemesince verilen 29.07.2005 gün ve 80-596 sayılı hüküm katılan veki-lince temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 13.07.2009 gün ve 10112-8567 sayı ile;
“1- Sanıklar hakkında müzik yayınından sorumlu oldukları alışveriş merkezinde hak sa-hibinin izni olmaksızın CD’den müzik eserini yayınlatarak yaydıklarından bahisle kamu davası açılmış olup suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5846 sayılı Kanunun 80/B-1. maddesinde ‘Eser sahibinin ve icracı sanatçının izni ile yapılan tespitin, doğrudan veya dolaylı olarak çoğal-tılması, dağıtılması, satılması, kiralanması ve kamuya ödünç verilmesi hususlarında izin verme veya yasaklama hakları münhasıran fonogram yapımcısına aittir. Yapımcılar tespitlerinin işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletilme ve yeniden iletilme izin verme hu-susunda hak sahibidir’ hükmü gereğince, dosya kapsamına göre hak sahiplerinin izni bulunma-dan fonogramlara tespit edilmiş icranın umuma iletildiği ve atılı suçun oluştuğu gözetilerek sa-nıkların mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatlarına karar verilmesi yasaya aykırı,
2- Hükümden sonra 5728 sayılı Kanunun 578. maddesi uyarınca 5846 sayılı Kanunun a-tılı suçun yaptırımını düzenleyen 80/son fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve atılı suç ve yaptırımı aynı yasanın 138. maddesi ile değişik 5846 sayılı Kanunun 71. maddesinde yeniden düzenlendi-ğinden anılan değişiklik değerlendirilerek karar verilmesinin gerekmesi” isabetsizliklerinden oyçokluğuyla bozulmuş,
Yargıtay C. Başsavcılığı ise 28.09.2009 gün ve 192813 sayı ile;
“Dosyadaki atılı suçun işlendiği mahallin çok çeşitli ihtiyaçların temin edildiği bir alış-veriş merkezi olup, işyerinin kendi ticaret konusuna giren mal satımına ilişkin faaliyet gösterdiği, işyerine gelen tüketicilerin çalınan müzikle olan bağlantılarının işyerinin ticari kazancının art-ması ya da çoğalması ile ilgisinin bulunmadığı ve bu müziğin orada bulunmalarının nedenlerin-den en azından birisini dahi oluşturma¬dığı, müzik çalınması eyleminin işyerinde sunulan ürün veya hizmetin ayrılmaz bir parçası veya bunlara katkısının olmadığı, sanıklarca suç konusu eser-leri yayınlamakta doğrudan ekonomik avantaj elde edilmediği, müzik yayını ile alışveriş merke-zinde yalnızca keyifli bir ortam yaratılmaya çalışıldığı, yayının, müzik dinletisi sunan cafe, gazi-no ve benzeri yerlerde yapılması ile kazanç elde edilmesi halinde umuma iletme ve yeniden ilet-me sayılacağı, oysa suça konu alışveriş merkezindeki yapılan yayının yukarıda sözü geçen yer-lerdeki yapılan umuma iletilen yayın ile eşdeğerde bulunmadığı gibi, mahalli veya genel yayın yapan radyo, televizyon merkezi yayınında olduğu şekilde doğrudan veya dolaylı olarak umuma iletme mevcudiyet ve kastının bulunmadığı;
Keza; Söz konusu müzik eserlerinin kayıt edildiği formattaki materyali satmak amacıyla da müzik yayınının yapılmadığı, sanıkların müziğin çalındığı yerin belirtilen türden müzikle sıkı bağlantı içinde ve müzik sayesinde yürütülen bir ticari faaliyet yapmadıkları da anlaşıldığından itiraz yasa yoluna gidilmesi düşünülmüştür” görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlen¬dirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; hak sahibinden ge-rekli izni almadan alışveriş merkezinde müzik yayını yapan sanıkların eylemlerinin suç oluşturup oluşturmadığına ilişkin ise de, öncelikle yargılama aşamasında davaya katılma isteminde bulu-nan ve bu istemi reddedilen Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (Müyorbir) vekilinin yokluğunda verilen yerel mahkeme kararının kendisine tebliğinin gerekip gerekmediği hususu çözümlenme-lidir.
Temyiz incelemesi yapılabilmesi için, temyiz yasa yoluna başvuru hakkı olan¬ların tamamının kararı tefhim veya tebliğ yoluyla öğrenmeleri yasal bir zorunluluktur. Nite¬kim 5271 sayılı CYY’nın “Kararların açıklanması ve tebliği” başlıklı 35. maddesinin 2. fıkra¬sında; “Koruma tedbirlerine ilişkin olanlar hariç, aleyhine kanun yoluna başvurulabilecek hâkim veya mahkeme kararları, hazır bulunamayan ilgilisine tebliğ olunur” hükmü yer almaktadır.
CYY’nın 260/1. maddesinde ise; “Hâkim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır...” denilmek suretiyle davaya katılma istemi reddedilenlerin de yasa yoluna başvuru haklarının bulunduğu açıkça kabul edilmiştir
İncelemeye konu dosyada;
Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (Müyorbir) vekilinin 21.06.2005 tarihinde dilekçe ile katılma talebinde bulunduğu, bu istemin yerel mahkemece aynı tarihli oturumda reddine karar verildiği, Müyorbir vekilinin 29.07.2005 tarihinde yapılacak oturum için “uçağın rötar yapma-sı” nedeniyle geç geleceğinden dosyanın 1,5 saat bekletilmesine ilişkin olarak yerel mahkemeye mazeret dilekçesi faksladığı, yerel mahkemenin ise bu istemi reddedip aynı oturumda duruşmayı bitirerek karar verdiği, yokluğunda verilen bu kararın katılma istemi reddedilmiş Müyorbir veki-line tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, yerel mahkeme hükmünün katılma istemi reddedilen Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (Müyorbir) vekiline tebliği, verdiği takdirde temyiz dilekçesinin 5320 sayılı Ya-sanın 8/1. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulu¬nan 1412 sayılı CYUY’nın 316/1. maddesi hükmü gereği sanıklara tebliğ edilmesi ve yapılacak tebligata ilişkin evrakın eklenmesi amacıy-la dosyanın mahalline iadesine ve belirtilen eksik¬lik tamamlandıktan sonra dosyanın Ceza Ge-nel Kuru¬luna iadesi kaydıyla Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine karar verilmesi gerekmektedir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Yerel mahkeme hükmünün katılma istemi reddedilen Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (Müyorbir) vekiline tebliği ile sair işlemlerin yapıla¬bil¬mesi amacıyla dosyanın İzmir Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesine gönderilmesi ve belirtilen eksik¬lik tamamlandıktan sonra dosyanın temyiz incelemesinin yapılabilmesi için Ceza Genel Kuru¬luna iadesi kaydıyla Yargıtay C. Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.12.2009 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.