Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3466 Esas 2022/10875 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3466
Karar No: 2022/10875
Karar Tarihi: 20.09.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3466 Esas 2022/10875 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İş kazası sonucu ölümünden dolayı açılan tazminat davası sonucunda, 21. Hukuk Dairesi tarafından verilen bozma ilamına uyularak davada yer alan maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Ancak, iş kazası olmadığının kesinleşmesi nedeniyle İş Mahkemesi'nin görevsizlik kararı vermesi gerektiği halde yargılamanın esası hakkında karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle, İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. Maddesi ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. Maddesi açıklanarak, işçi sayılan kimseler ve işverenler arasındaki hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile ilgili davalara iş mahkemelerinin bakacağı belirtilmektedir. Ayrıca, İş Mahkemeleri'nin diğer kanunlarda belirtilen uyuşmazlıklara ilişkin davaları da görme yetkisi bulunmaktadır.
10. Hukuk Dairesi         2022/3466 E.  ,  2022/10875 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    İş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminat istemleri davasının yapılan yargılaması sonunda; (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesince verilen bozma ilamına uyularak ilâmda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin hükmün taraf vekilleri tarafından süresi içerisinde temyiz edilmesi ve davacı vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20/09/2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davacılar adına Av. ... ile davalı adına Av. ... geldiler. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununu 1 maddesinde “İş Kanunu’na göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Benzer şekilde yargılama sırasında yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. Maddesinde “(1) İş mahkemeleri; a)5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına, b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara, c)Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara, ilişkin dava ve işlere bakar.”düzenlemesine yer verilmiştir.
    Somut olayda, sigortalı ... ’in 29.08.2010 tarihinde dava harici ... sevk ve idaresindeki ... plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen trafik kazasında vefat ettiği, hak sahiplerinin iş bu kaza nedeniyle işveren şirketi davalı olarak göstermek suretiyle İş Mahkemesinde olayın iş kazası olduğu ve işverenin sorumluluğunun bulunduğu iddiasıyla tazminat istemli bu temyize konu davayı açtığı anlaşılmakta ise de; dosyamız davalısı işveren şirketin davacı sıfatıyla ... 2. İş Mahkemesinin 2019/89 Esas sayılı dosyasında SGK ve iş bu dosya davacıları aleyhine davalı olarak göstererek açmış olduğu dava neticesinde, bu mahkemece verilen 11.08.2020 tarih ve 2020/175 Karar sayılı karar ile davacının davasının kabulüne; yargılamaya konu 29/08/2010 tarihli kazanın iş kazası olmadığının tespitine karar verildiği kararın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 10.11.2021 tarih ve 2021/6330 E- 13985 K ile onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Bu açıklamalar kapsamında davacılar her ne kadar davaya konu sigortalının ölümüyle neticelenen olayın bir iş kazası olduğu iddiasıyla iş bu davayı açmış iseler de kesinleşen tespit hükmü çerçevesinde olayın iş kazası olmadığının anlaşılması karşısında yargılamaya konu olayın gerek 4857 sayılı İş Kanunu, gerek ise de 5510 sayılı Kanun kapsamında İş Mahkemelerince görülerek sonuçlandırılabilecek nitelikte bir dava olmadığı açıktır.
    O halde dava konusu eylemin bir haksız fiil olduğu, bu yönüyle kaza tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunun 41. ve devamı maddeleri çerçevesinde (6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun ise 49. ve devamı maddeleri) genel hükümlere tabi bir tazminat davası olarak görülerek, çözüme kavuşturulması, bu kapsamda da aynı kanunun 55. maddesi ( 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun ise 66.maddesi) kapsamında davalının adam çalıştıran ve/veya işleten olarak sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ile ilgili incemle yaparak karar verme görevinin genel mahkemelere ait olduğunun dosyadan açıkça anlaşılabilir olmasına göre, İş Mahkemesince genel mahkemeler lehine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yargılamanın esası hakkında yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve bu aşamada davacılar vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazları incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle bu aşamada davacılar ve davalı vekillerinin temyiz itirazlarının sair yönleri incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesince verilen kararın BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgililere iadesine, davalı avukatı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, davacılar avukatı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıya yükletilmesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine 20.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara