Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/8210 Esas 2022/10833 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, 13.08.2005-2012 tarihleri arasında hak kazanılan ölüm aylığının ödenmesi istemiyle dava açmıştır. İlk derece mahkemesi kararı kısmen kabul etmiştir. Kurum vekili tarafından istinaf başvurusu yapılmıştır ve istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Dairemizce bozma kararı verilmiştir ve davacının temyiz başvurusu sonrası hüküm onanmıştır. Karşı oy gerekçesi ile davacının, eşinin 01.10.2008 tarihinden sonra öldüğü için babasından aylık alamayacağına karar verilmiştir.
5510 sayılı kanunun 54. Maddesi: “(Değişik: 04/12/2008- 27097 S.K./3.md.) (1) 4 üncü maddede belirtilen sürelere göre başvuruda bulunulduktan geçerli olmak üzere, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalılığı sona eren veya diğer kanunlar ile belirlenen sosyal güvenlik sözleşmeleri gereğince Türkiye’de ödeme yükümlülüğü ortadan kalkan sigortalılar ile bunların hak sahiplerine, sigortalının ölümü halinde 73 üncü maddenin birinci fıkrasında belirtilen tutar üzerinden aylık bağlanır. Ancak, sigortalının ölümü halinde, aylığın hak sahibine bağlanabilmesi için sigortalılık süresinin en az sekiz yıl olması ve 5510 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi kapsamında sayılan sigortalılık süreleri ile prim ödeme gün sayıları ile madde kapsamındaki diğer şartların birleşmesi şarttır.\"
73. Maddesi: \"(Değişik: 18/9/1989-3728/19 md.) (1) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine göre sigortalılığı sona eren veya sigorta primi ödeme yükümlülüğü bulunmadığından sigortalılığı sona erecek kişilerinin ölümü halinde, sigortalının ölümü tarihinde yürürlükte bulunan kanun ve yönetmelik hükümlerine göre hesaplanacak son ücret, emekli ikramiyesi, aylık bağlama oranları ile ölüm aylık bağlanır.\"

Mahkemesi : ... Anadolu 19. İş Mahkemesi

Dava, Kuruma başvurulduğu 13.08.2010 tarihinden geçerli olarak 5 yıllık ölüm aylığını almaya hak kazandığının tespiti ile 13.08.2005-2012 tarihleri arasında hak kazanılan ölüm aylığının ödenmesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Dairemiz bozma kararı sonrası, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilâmına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, Üye ...'ın muhalefetine karşı, Başkan ... ile Üyeler ..., ... ve ...'nın oyları ve oy çokluğuyla, 20/09/2022 gününde karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
1. Çoğunluk ile aradaki temel uyuşmazlık “kendisi 4/a kapsamında 1992 tarihinden beri aylık alan ve eşi 2004 yılında ölen sigortalı davacının Bağ-kur emeklisi olan (4/b kapsamında) ve 1986 yılında ölen babasından dolayı aylık alıp almayacağı” noktasında toplanmaktadır.
2. Bölge Adliye Mahkemesince bozma kararı sonrası bozmaya uyularak 5510 sayılı kanunun 54. Maddesi kapsamında davacının eşinin 01.10.2008 tarihinden sonra öldüğü için 5510 sayılı kanun uyarınca babasından aylık bağlanamayacağına dair işleminin yerinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
3. Kararın davacı tarafından temyizi üzerine kararın onanmasına karar verilmiştir.
4. Anılan Dairemizin 2021/3262 E, 2021/15062 K sayılı bozma kararının karşı oyunda açıkladığım gerekçelerle, “Ölüm sigortasından aylık bağlama koşulları değerlendirilirken temel kural olarak hakkı doğuran ölüm tarihi itibarıyla yürürlükte olan yasal düzenlemenin uygulanması, bununla birlikte, Kanun koyucu tarafından daha sonra yapılan lehe yasal değişikliklerden de hak sahiplerinin faydalandırılması gerektiğinden onama kararına katılınmamıştır. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları da bu doğrultudadır(2021/10-228 E, 2021/10-146 E, 2021/10-165 E, 2021/10-408 E, 2021/459 E).