Esas No: 2018/136
Karar No: 2018/190
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2018/136 Esas 2018/190 Karar Sayılı İlamı
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ ESAS NO : 2018/136 KARAR NO : 2018/190 KARAR TR: 26.03.2018 |
ÖZET : İcra takibine yapılan itirazın iptali, duran takibinin devamı ve davalının % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesi istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk. |
KARAR
Davacı: E. Sigorta
Vekili: Av. E.K.
Davalı : Karayolları Genel Müdürlüğü
Vekili: Av. İ.Ö. D.
O L A Y : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde sigortalı olan 06 HB…. plaklı aracın27.04.2015 tarihinde Ankara İli, Sincan İlçesi, Kayı Caddesini takiben Kayı Köyü istikametine seyir halinde iken, araç sürücüsünün sağ şeritte bulunan kum birikintisine çarpması sonucu, trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu düzenlenen trafik kazası tespit tutanağına göre, kazanın oluşumunda, 06 HB…. plaka sayılı araç sürücüsünün tali kusurlu, kazanın meydana geldiği sokak üzerinde gerekli güvenlik tedbiri almadan yol-kaldırım çalışması yapan kuruluşun ise asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkil tarafından kaza sonucu açılan hasar dosyası ve alınan ekspertiz raporuna göre, kendi sigortalısına 33.500,00 TL ödeme yapıldığını, bu miktarın 10.050,00 TL kısmından davalı tarafın sorumlu olduğunu,müvekkilinin yapmış olduğu ödemenin 10.050,00 TL kısmının rücuen tahsili hususunda, davalı hakkında Ankara 24. İcra Dairesinin E:2016/19899 sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi başlattıklarını, kendisine usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilen davalı borçlu tarafın süresi içinde takibe ve borca itirazı sonucu icra takibinin durduğunu, davalı borçlu tarafın icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız ve yersiz olduğunu, bu nedenle davalı borçlu tarafın icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline ve icra takibinin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.
ANKARA 17. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 22.12.2016 gün ve E:2016/551, K:2016/589 sayı ile, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel haklarıdoğrudan zarar görenler tarafından açılacak tam yargı davalarının, idari yargı mercilerine açılması gerektiği ve HMK.nun 114/b- 115/2 maddesi gereğince, yargı yolunun caiz olmasınındava şartı olduğu ve yargılamanın her aşamasında ve kendiliğinden mahkemece gözönündetutulması gerektiği gerekçesiyle, davanın yargı yolu bakımından reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.
Davacı vekili bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.
ANKARA 8. İDARE MAHKEMESİ: 16.1.2018 gün ve E:2017/3666 sayı ile, davanın 2004 sayılı İKK/nun ilgili hükümleri gereğince davanın adli yargının görevine girdiği gerekçesiyle, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun"un19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiş, dava dosyası 8.2.2018 tarih ve E:2017/3666sayılı üst yazısı ile Mahkememize gönderilmiş olup, 19.2.2018 tarihinde kayda girmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Ahmet Tevfik ERGİNBAY, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Birgül KURT’un katılımlarıyla yapılan 26.03.2018 günlü toplantısında:
l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali, duran takibinin devamı ve davalının % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesi istemiyle açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İlamsız takip” başlıklı Üçüncü Bap, 42-49. maddelerinde takip yöntemleri gösterilmiş; değişik 58. maddesinde, takip talebinin icra dairesine yazı ile veya sözlü olarak veya elektronik ortamda yapılacağına işaret edilmiş; değişik 60. maddesine göre, takip talebi üzerine icra müdürünce ödeme emri düzenleneceği ve 62-65. maddelerde itiraza ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, değişik 66. maddede, süresi içinde yapılan itirazın takibi durduracağı kurala bağlanmıştır.
İtiraz nedeniyle takibin durması üzerine alacaklıya, itirazın iptali için Yasada iki yola başvurma olanağı tanınmış olup, bunlardan birincisi, 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak, ikincisi ise 68, ek 68/a ve ek 68/b maddelerine göre tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını istemektir.
İncelenen uyuşmazlıkta alacaklı konumundaki davacı tarafından, değişik 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptali davası açılmıştır.
Söz konusu 67. Madde (Değişik: 18/2/1965 - 538/37 md.), “(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik: 9/11/1988 - 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır” hükümlerini taşımaktadır.
Anılan Yasanın değişik 1. maddesinin birinci fıkrasında, “Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur” denilmekte olup, yukarıda hükmü yazılı 67. maddede sözü edilen “mahkeme” ile, icra dairesinin bulunduğu yargı çevresi bakımından bağlı olduğu asliye mahkemesinin anlaşılması ve takip hukukuna özgü bulunan itirazın iptali davasının asliye mahkemesinde görülmesi gerektiği açıktır.
Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri: a)İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b)İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c)Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmıştır.
Bu duruma göre, İcra ve İflas Kanunu’nun değişik 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasının görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu dolayısıyla, Ankara 8. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 22.12.2016 gün ve E:2016/551, K:2016/589 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 8. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 22.12.2016 gün ve E:2016/551, K:2016/589 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 26.03.2018 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye
Nuri Şükrü Mehmet Ahmet Tevfik
NECİPOĞLU BOZER AKSU ERGİNBAY
Üye ÜyeÜye
Alaittin Ali Süleyman Hilmi Birgül
ÖĞÜŞ AYDIN KURT