Esas No: 2012/2245
Karar No: 2012/16657
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/2245 Esas 2012/16657 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2011
NUMARASI : 2010/638-2011/1156
Davacı işçi iş sözleşmesinin işverence sendikal sebeple feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine karar verilmesi, buna bağlı tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı işveren, iş sözleşmesinin işletme gereklerinden kaynaklanan sebeplerle feshedildiğini, feshin sendikal sebebe dayanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece fesih için geçerli bir sebebin kanıtlanmadığı, feshin sendikal sebebe dayandığı gerekçesi ile isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı vekili tarafından davacının altı aylık kıdeminin bulunmadığı iddia edilmiş ise de, dosya içindeki Sosyal Güvenlik Kurumundan gelen cevabı yazıdan da anlaşılacağı üzere davacı 21.04.2008 tarihinde davalı şirkette çalışmaya başlamış, 28.12.2008 tarihinde ayrılmış, ardından 03.02.2010 tarihinde tekrar davalı şirkette çalışmaya başlamıştır. Arada geçen dönemde ise davalı şirketin alt işletici sıfatıyla araç muayene istasyonu işlettirdiği Tem Kocaeli Araç Muayene istasyonunda çalışmıştır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 18/4. maddesi gereğince altı aylık süre aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süre birleştirilerek hesaplanır. Bu sebeple davalı vekilinin bu yöndeki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4857 sayılı Kanun"un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun "Sendikaya üye olup olmama hürriyetinin teminatı” başlıklı 31. maddesini üçüncü fıkrasına göre; "İşveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamaz;" beşinci fıkrasına göre; "işçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin rızası ile iş saatleri içinde, işçi sendika veya konfederasyonlarının faaliyetlerine katılmalarından dolayı işten çıkarılamaz." Aynı maddenin altıncı fıkrasına göre ise; "Sendika üyeliği veya sendikal faaliyetlerden dolayı iş sözleşmesinin feshi halinde ise, İş Kanununun 18, 19, 20 ve 21. madde hükümleri uygulanır. Ancak, İş Kanununun 21. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ödenecek tazminat işçinin bir yıllık ücret tutarından az olamaz." denilmektedir.
Dosya içeriğine göre fesih için geçerli bir sebebin varlığı davalı işverence kanıtlanmadığından mahkemece feshin geçersizliğine karar verilmiş olması isabetlidir.
Ancak; feshin sendikal sebebe dayanıp dayanmadığı hususunda yapılan araştırma ve inceleme yetersizdir. Dosya içeriğine göre sendikanın yetki tespiti başvurusunda bulunup bulunmadığı ve yetki alıp almadığı ile işyerinde fesih tarihi itibari ile çalışan, sendikaya üye olan, üyelikten çekilen, üyelikten çekilenlerden çalıştırılan, iş sözleşmesi feshedilen, işten çıkarılanlardan sendikalı olan ve sendikalı olup da işyerinde çalışması devam eden işçiler olup olmadığı dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Feshin sendikal sebebe dayanıp dayanmadığı hususunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması için belirtilen yönlerden gerekli araştırmaya gidilmeli ve toplanacak deliller dosya içeriği ile yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.07.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.